Gaziantep'ten yaz tatili için Mersin'in Erdemli ilçesindeki yazlık dairesine giden Şelale Akdoğan (32), havuza haşema ile girmesinin site görevlilerince engellendiğini savundu. Tatilini yarıda keserek Gaziantep'e dönen Akdoğan, Mersin Erdemli Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmek üzere Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı'na "Anayasal güvence altına alınan mülkiyet hakkım kullandırılmadı ve temel hak ve özgürlüğüm kısıtlandı" diyerek site yönetimi hakkında suç duyurusunda bulundu.

Habertürk'e göre, Türkiye Harp Malülleri Gazi Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Gaziantep Şube Başkanı Abdulkadir Akdoğan (38), eşi Şelale (32) ve 3 çocuğuyla birlikte yazlık dairelerinin bulunduğu Mersin'in Erdemli ilçesi Kargıpınarı beldesindeki Altınkum Sahil Sitesi'ne gitti.

28 Temmuz 2011'de serinlemek için sitenin ortak kullanılan havuzuna haşemayla girmek isteyen Şelale Akdoğan'a, iddiaya göre sitenin güvenlik görevlileri tarafından izin verilmedi. Akdoğan haşemasını giyerek havuza doğru ilerlerken iddiaya göre yanına gelen bir görevli "Haşemalıları havuza almıyoruz. Giremezsiniz" dedi.

Bunun üzerine havuza girmeyen Şelale Akdoğan, çocuklarını da alarak yazlık dairesine geri döndü. Bu durum üzerine site yönetimiyle görüşmeye giden Şelale Akdoğan'ın kocası Abdülkadir Akdoğan'a, site sakinlerinin çoğunluğunun haşema ile havuza girilmesini istemedikleri için böyle bir karar aldıklarını söylediği öne sürüldü. Akdoğan ailesi tatillerini yarıda keserek Gaziantep'e döndü.

Şelale Akdoğan eşiyle birlikte hukuki destek için MAZLUMDER'den yardım istedi. Akdoğan, Mersin Erdemli Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmek üzere Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı'na "Anayasal güvence altına alınan mülkiyet hakkının kullandırılmaması ve temel hak ve özgürlüğün kısıtlanması" suçlamasıyla site yönetimi hakkında suç duyurusunda bulundu.

"HAŞEMA GİYENLERİ 'UZAYLI' DİYE İSİM TAKMIŞLAR"

Gaziantep Adliyesi önünde basın açıklaması yapan Şelale Akdoğan, "Çocuklarımla birlikte havuza girecektim. Ancak yanıma gelen görevliler bana 'Haşemayla havuza giremezsin, haşemalıları almıyoruz' dediler ve beni havuza girmeden çıkarttılar. Herhangi bir uyarı levhası da yoktu. Görevlilerin beni uzaklaştırmaları üzerine çok üzüldüm ve ağladım. Daha önce böyle bir olayla karşılaşmadım. 11 yıldır bu siteye tatile giderim. İlk defa böyle bir durumla karşılaştım. Eşimi aradım. Zaten haşema giyenlere 'Uzaylı' diye isim takmışlardı. Biz uzaylı mıyız acaba? Bu olaydan sonra tatilimizi

yarıda kesip evimize döndük. Sadece ben değil, haşemalıların hepsi mağdur. Onlar da benim gibi site yönetimi hakkında suç duyurusunda bulunacak" dedi. Abdulkadir Akdoğan ise, eşi ve çocuklarının yazlık dairelerindeki ortak kullanım alanı olan havuza girememesinin hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını belirterek, "Yargının vereceği karara güveniyoruz" dedi.

AİHM'E BİLE TAŞIRIZ

Akdoğan ailesinin avukatı Sabri Sayan, müvekkilinin keyfi bir tutumla karşı karşıya kaldığını, mülkiyet hakkının anayasada düzenlendiğini ve sadece kanunla sınırlanabileceği açık bir şekilde belirtilmesine rağmen tatil sitesi yönetiminin keyfi bir kararla müvekkilini havuza sokmadığını söyledi. Sayan, "Herhangi bir sonuç alamazsak konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıyacağız" dedi.

Mazlumder Gaziantep Şube Başkanı Abdurrahim Çelik ise, "2011 yılında böyle skandal bir olayla karşılaşmak gerçekten utanç vericidir. Bu aynı zamanda 28 Şubat sürecinin kafa yapısıdır. Normalleşme sürecinde işgüzar eliyle keyfi yasakların devam ettirilmesi kabul edilemez. Türkiye normalleşme sürecine girmişken haşemadan bile rahatsız olanlar var. Bu ne vicdana, ne de insan haklarına sığar. Sosyal hakkını kullanmak isteyen bir kadına müdahale edilmesi kabul edilemez bir davranıştır. Bu davranışın karşılığı suçtur. Savcılar bu suç karşısında gerekeni yapmalıdır" diye konuştu.