Hasan Cemal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdiği için mahkum edilen Ahmet Altan'a tam destek verdi. Roboski'de yaşananlardan ötürü 'Başbakan'dan başka kim eleştirilecekti?' diyerek tepkisini gösteren Cemal, "Bu kafayla ne demokrasi olur, ne de barış..." dedi.

İşte Cemal'in Ahmet Altan'ı desteklediği, Başbakan Erdoğan'ı ise eleştirdiği T24'teki yazısının o kısmı:

Başbakan’dan başka kim eleştirilecekti?

Ahmet Altan, Roboski’de yaşanan bu büyük acıdan, bu ‘devlet katliamı’ndan dolayı Başbakan Erdoğan’ı eleştirdiği için dün 11 ay hapse mahkum edildi. Bu mahkumiyet 7 bin lira para cezasına çevrildi.

Mahkeme kararının inceliklerini geçiyorum, soru şu:

Böyle bir katliamdan dolayı, Allah aşkına bu ülkenin Başbakanı’ndan başka kim eleştirilecekti ki?

Devletin işlediği son derece açık olan bu korkunç ‘faili meçhul cinayet’in hesabı öncelikle kimden sorulacaktı ki?

Devletin savaş uçaklarıyla havaya uçurulan 34 masum insanın hangi mekanizmalarla, nasıl hayata veda ettiklerinin aydınlığa çıkarılması, bir Başbakan’dan değil de kimden talep edilecekti ki?

Genelkurmay Başkanlığı’na bombalama emrinin kimin tarafından verildiği sorusu önce hangi makama yöneltilecekti ki?

Roboski katliamında siyasal iktidarın kendi hukuki ve siyasi sorumluluklarını yerine getirmediği apaçık orta yerdeyken, Başbakan’dan başka kim eleştirilecekti ki?

Eleştiri cezalandırıldı, hani demokrasi, hani ifade özgürlüğü?

Adalet duygusu olan, vicdan sahibi her insanın yapacağı gibi Ahmet Altan da Taraf’taki 4 Ocak 2012 tarihli başyazısında Başbakan Erdoğan’ı eleştirdi.

Ve dün mahkum edildi.

Hani demokrasi, hani ifade özgürlüğü?..

Şimdi hiç kimse kalkıp ifade özgürlüğünün karşısına hakaret vesaireyi koymasın.

Bunun hiçbir inandırıcılığı yok, kalmadı artık. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesi, İnsan Hakları Mahkemesi’nin genel ilkeleri, kararları o kadar açık ki.

Ama ne yazık ki, bu konuda bizim yasalarımız ve kafalarımız hala demokrasi kültüründen nasipsiz acıklı hallerini koruyor.

İfade özgürlüğü, demokratikleşme konularında Başbakan Erdoğan hala ipe un sermeyi sürdürüyor.

Kendisini eleştirenleri, birinci sınıf demokrasi ve hukuk devletinde olamayacak yasalar ve kafalarla hapse mahkum ettiriyor.

Bunu yaparken bir yandan da, PKK’nın yüzde kaçı, yüzde 15’i mi, yüzde 50’si mi, yüzde 85’i mi sınır dışına çekildi sorularıyla vakit öldürmeye çalışıyor ve demokratikleşmeyi bu soruların çengeline asıyor.

Hiçbir inandırıcılığı yok!

Demokrasiyi PKK’ya endeksleyenler, 1980’lerin, 1990’ların siyasal iktidarlarıydı, Demirel’lerdi.

Anlaşılan, şimdi yine ‘eskiler’e dönüyoruz.

Yazık!

Böyle giderse, bu kafayla Türkiye demokrasiyle birlikte barış yüzü de göremez.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız.