Halkevleri Mamak’ta Alevilerin evlerine “Alevilere ölüm” yazılması üzerine çeşitli gazetelerde “Halkevleri’nin Alevi tezgahı”, “Mamak'taki işaretler Gezi eylemcilerinden” başlığı ile yayınlanan haberlere ilişkin açıklama yayımladı.

Haklarında yazı yazdıkları iddia edilen gençler, avukatları ve Halkevleri yöneticileri 21 Temmuz Pazar 11.00′da Mülkiyeliler Birliği’nde bir de basın toplantısı yapacak.

Polis kaynaklı söz konusu haberlerde yazılamaları yapanların yakalandıkları, suçlamaları kabul ettikleri ve Halkevleri yöneticisi oldukları iddia edilmişti.

Halkevleri adına açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut, gözaltına alınan gençlerin haberlerde iddia edildiği gibi suçlamayı kabul etmedikleri gibi Halkevleri yöneticisi de olmadıklarını ifade etti.

Karabulut yalan ve iftiraya dayalı suçlamalarla Halkevleri’nin itibarsızlaştırmaya çalışıldığını, tarihi boyunca hiçbir suça ve haksızlığa bulaşmayan Halkevleri’nin provokasyon ve karalama amaçlı her türden girişimi boşa çıkaracağını ifade etti.

Öte yandan haklarında “Alevilere ölüm” yazılarını yazdıkları iddia edilen gençler, avukatları ve Halkevleri yöneticileri 21 Temmuz’da saat 11.00′da Mülkiyeliler Birliği’nde bir basın toplantısı düzenleyecek ve gerçekleri açıklayacak.

Samut Karabulut’un açıklaması şöyle:

Bugün (20.07.2013) basında çıkan kimi haberlerde Mamak’ta bir apartmana yazılan “Alevilere Ölüm” yazısı aslı olmadığı halde Halkevleri ile ilişkiliymiş gibi gösterilmiştir. Bunun üzerine yaptığımız araştırmada haberlerin tamamen gerçek dışı olduğu, Halkevleri’nin ve üyelerinin böyle bir olayla ilişkilerinin olmadığını saptamış bulunuyoruz.

Haberlerde belirtilen apartmana yazı yazılma olayı 14 Temmuz 2013 Pazar günü, apartman sakinlerinden birinin polis karakolunu araması üzerine ortaya çıkıyor. Semt karakolundan gelen polisler incelemelerini yapıp, apartmanın güvenlik kamerası görüntülerini alıp gidiyorlar. Kimi gazetelerde belirtildiğinin aksine civarda bir mobese yoktur ve apartman kamerası da yazı yazılan apartmanın giriş bölümünü görmemektedir. Ertesi gün ise biri apartmanda oturan üç genç telefonla aranarak Akdere Karakolu’na çağrılıyor. Akdere Karakolu’na kendileri giden gençler ifadeleri alınıp geri gönderiliyor. Gençlerden biri de daha sonra memleketine gidiyor. Buarada Mamak-Şirintepe Mahallesi’nde konuya dair ne bir infial ne de bir protesto, yürüyüş vs yaşanmıyor.

19 Temmuz günü ise sabah saat 06.00 sularında gençlerin evleri TMŞ polislerince basılarak gençlerden ikisi gözaltına alınıp sorgulanıyorlar. Gençler yazılama olayıyla bir ilgilerinin olmadığını ifadelerinde belirtiyorlar, ardından el yazısı örnekleri alınıp 19 Temmuz akşamı serbest bırakılıyorlar.

Saptayabildiğimiz kadarıyla 20 Temmuz günü saat 02.14’te www.haber.stargazete.com’da gözaltı haberi gerçek dışı içerikle yapıldıktan sonra da birçok haber sitesinde yayınlanmıştır. Haberlerin tamamında gençlerin suçlamaları kabul ettiğinin yazılması aynı kaynaktan üretildiğini göstermektedir. Tekrar ediyoruz gençler ifadelerinde suçlamayı reddetmişlerdir. Buna karşın gerçek dışı haber yaptıranların ve yapanların niyetinin sorgulanması gerekmektedir. Ayrıca yandaş olmayan basınımızın da bu provokasyon amaçlı haberi araştırmadan yayınlaması oldukça üzücüdür.

Hızını alamayan kimi operasyonel basın ise işi gençleri Halkevleri yöneticisi yapmaya, Gezi eylemleri ile irtibatlandırmaya kadar vardırmıştır. Oysa basın tarafından sorumsuzca suçlanan gençlerin hiçbiri Halkevleri üyesi dahi değildir. Sadece Halkevleri’nin düzenledikleri etkinliklere katılmışlardır. Bu yayını yapanlar buradan yola çıkarak da akıllarınca Halkevleri’ni provokasyonların içerisinde bir örgüt olarak gösterecekler.

Bu arada haberlerde gençlerin isimlerinin sadece baş harflerinin kullanılması gençlerin teşhirini engellemeye yönelik gibi görünse de mahallelerinde bilinen, tanınan bu gençlerin zan altında bırakılmasının da ciddi bir vicdansızlık örneği olduğunu ahlak sahibi gazeteciler için belirtmeliyiz.

Halkevleri uzun tarihi boyunca hiçbir suça ve haksızlığa bulaşmadığı gibi bundan sonra da bulaşmayacaktır. Her eylemimizi her yerde savunduk ve savunmaya devam edeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.

Kentsel dönüşümle kentlerin, HES’lerle derelerin, taşeronlaştırmayla emeğin ve son olarak Gezi Parkı’nın talanına karşı sürdürdüğümüz, halkın hakları için yürüttüğümüz mücadelelerimizi tarih boyunca sömürücüler, talancılar, faşistler suç olarak lanse etmeye çalışsa da başarılı olamadılar ve olamayacaklar.

Halkevleri provokasyon ve karalama amaçlı her türden girişimi boşa çıkarmayı bilmiştir. Bu iftira ve karalama ve yalan haber sahipleri ile yargı önünde de hesaplaşacağımızı kamuoyuna ve tarafsız basına saygıyla duyururuz.

Samut Karabulut

Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı

(sendika.org)