Fethullah Gülen, bugün Zaman gazetesine verdiği röportajda hükümeti Gezi Parkı olaylarındaki tavrı nedeniyle eleştirdi ve "Bir AVM için değer miydi" dedi.

Fethullah Gülen, Zaman gazetesine verdiği röportajın 4. bölümünde hükümetin Gezi eylemlerindeki tavrını eleştirdi; "Hoşgörü ile yaklaşılabilirdi, dertleri dinlenebilirdi" dedi.

Gülen, "Bir AVM, bir damla kan eder miydi? Bir can eder miydi?" diye sordu. Gülen, "Baskı şiddet doğurdu, mahalli bir bir mesele devlet güvenliği haline geldi" ifadesini kullandı.

"Küreselleşen bir dünyada Türkiye'nin tek başına ayakta durması mümkün olmaz" diyen Fethullah Gülen, Türkiye'nin, dünyanın dört bir yanında Türkiye'yi seven insanlarca desteklenmesi lazım" dedi; hizmet hareketinin çalışmalarına dikkat çekerek "Allan'ın izniyle kervan durmayacak" ifadesini kullandı.

Çözüm süreci ile ilgili görüşlereni de açıklayan gülen, "Daha önce de defaatle arz ettim. Bir mümin sulhun yanında olur. Sulhun gerektirdiği tavırları takınır. Orada teraküm etmiş, birikmiş problemler var. Bunlar her defasında silahla çözülmeye kalkıldı. Böyle olunca da katlanarak büyüdü. Şimdi bir sulh ve sükûn süreci var. Bozmamak lazım. Bu, her iki taraf için de düşmanlıkları unutma ve hataları gözden geçirme için iyi bir fırsat.
Devlet vatandaşlarına karşı her şeyden önce adil olmalı. Temel hak ve hürriyetleri başka değerler karşısında pazarlık unsuru olarak görmemeli, kullanmamalı.

Çözüm süreci daha başlamadan, fakir, anadilde eğitim hakkında kanaatimi ifade etmiştim. Bir türlü adım atılmadı. Hâlâ sürüncemede. Bir an evvel Kürtçe eğitim verebilecek kabiliyette öğretmenler yetiştirilmeli. Bu, halkın istemesiyle olacak, bir iş değil. Devletin adım atması lazım. Bu adımları atarken de söz, tavır ve davranışlarımızda lütfedici imajı uyarmaktan uzak durmalı. O bölge, tarih boyunca medeniyetlere beşiklik yapmış, çok zeki insanları barındırmış. Türkiye, bunu yaparken Kürt vatandaşlarına gerekli hak ve hürriyetleri tanımanın yanında diğer coğrafyalarda yaşayan Kürtlere de yardım elini uzatmaktan geri durmamalı. O insanlarla da kültürel ve tarihî bağlar yeniden kuvvetlendirilmeli, kopmaz hale getirilmeli.

Üç temel problemimiz var: Bunları Hz. Bediüzzaman, yaklaşık bir asır önce cehalet, fakirlik ve tefrika olarak ifade ediyor. Bunların hasıl ettiği ümitsizlik; hile, aldatma, karşılıklı güvensizlik gibi meseleler ortada" dedi.