Ankara'da Taksim Gezi Parkı gösterilerine destek vermek amacıyla Kızılay Meydanı'nda toplanan göstericilerin arasına dalan otomobilin altında kalarak yaralanan 4 kişiden 23 yaşındaki İsmail Aydoğdu, 2 haftadır verdiği yaşam mücadelesiyle hayata tutundu. Aydoğdu'ya çarpan otomobil sürücüsü önce olay yerinden kaçtı. Daha sonra emniyete giderek aracına hasar verildiğini öne sürerek şikayetçi oldu.

Polisin açtığı ateşle öldürülen Ethem Sarısülük’ün tutuklanan arkadaşları da polisleri linç etmeye çalışma iddiasıyla suçlanıyor.

Olayı gerçekleştiren kişinin dışarıda rahat rahat dolaşmasının kendisini rahatsız ettiğini belirten Aydoğdu, "2 kez beyinden 1 kez de kolumdan olmak üzere 3 ameliyat geçirdim. Ben canımla uğraşırken serbest kalan şoförden şikayetçiyim" dedi.

Ankara'da Taksim Gezi Parkı gösterilerine destek vermek amacıyla 2 Haziran'da Kızılay Meydanı'nda toplanan göstericilerin arasına U.A. yönetimindeki otomobil dalmıştı. Aracın çarpmasıyla 3 kişi yaralanmıştı. Kalabalığın arasında kalan U.A.'nın geri manevra yapıp uzaklaşmaya çalıştığı sırada ise aracın altında kalan İsmail Aydoğdu ağır yaralanmıştı.

O GÜN YAŞADIKLARINI BÖYLE ANLATTI

Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan İsmail Aydoğdu, 2 haftayı aşkın süredir verdiği yaşam mücadelesini kazandı. Kafatasının bir bölümü alınan ve 12 gün boyunca uyutulan Aydoğdu, 3 ameliyat geçirdi. Uzun süren tedavinin ve ameliyatların ardından taburcu edilen Aydoğdu, yaşadıklarını anlattı. Aydoğdu, o güne dair çok az şey hatırladığını söyledi. Aracın grubun içerisine girdiğini anlatan Aydoğdu, yolun kapalı olduğunu görünce geri geri gittiğini sonrasını da hatırlamadığını kaydetti.

Olayı gerçekleştiren kişinin dışarıda rahat rahat dolaşmasının kendisini rahatsız ettiğini belirten Aydoğdu, "2 kez beyinden 1 kez de kolumdan olmak üzere 3 ameliyat geçirdim. Ben canımla uğraşırken serbest kalan şoförden şikayetçiyim" dedi.

"OLAYA SAVCI ATANMADI"

Olay anına şahit olan Hüseyin Kemal Başlar ise Bakanlıklar yönünden gelen aracın grubun içerisine girdiğini söyledi. Grubun içerisinde kalan aracın geri manevra yaparken İsmail'e çarptığını dile getiren Başlar, o sırada yaşananlarını görüntülediğini belirtti. Hakkın yerini bulmasını ve o şoförün ceza almasını isteyen Başlar, olaya savcı atanmadığını iddia etti.

Kazadan bir gün sonra olaydan haberi olduğunu anlatan baba Mevlüt Aydoğdu, 12 gün boyunca büyük endişeyle oğlundan gelecek iyi bir haberi beklediklerini söyledi. Ne halktan ne de resmi kurumlardan herhangi bir destek göremediğini anlatan Aydoğdu, haklarının aranmasının gerektiğini kaydetti.

Oğlunun yaşadığı kaza nedeniyle geleceğine dair endişeleri olduğunu belirten baba Aydoğdu, olayı gerçekleştiren şahsın da kanunlar önünde gereken cezayı almasını istediğini söyledi.

ÇARPIP KAÇTI ŞİKAYETÇİ OLDU

Öte yandan olayın ardından kaçan sürücü U.A., bir süre sonra Çankaya Polis Merkezi'ne giderek aracında hasar olduğunu belirterek eylemcilerden şikayetçi oldu. Emniyet'te ifadesine başvurulan U.A.'nın, eylemcilerin aracına vurarak zarar vermesi üzerine panik yaşadığını ve kazaya neden olduğunu öne sürdüğü iddia edildi. (Hürriyet)

ETHEM’İN ARKADAŞLARINA İNSAN ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS SUÇLAMASI

Ankara'daki Gezi olaylarında tutuklananlar, Ethem Sarısülük'ün katil zanlısı olan polis memurunu öldürmeye teşebbüsle suçlanıyor.

Radikal’in haberine göre, Ethem Sarısülük ’ün katil zanlısı polis memuru A.Ş’nin, terör savcılığınca sürdürülen soruşturmada, ‘müşteki’ olarak değerlendirildiği ortaya çıktı. Gezi eylemlerine destek verdikleri için haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla başlatılan soruşturmada gözaltına alınan 23 şüpheli savcılık ve hâkimlik sorgusu için dün sabah Ankara Adliyesi’ne sevk edildi. Şüphelilere, ‘insan öldürmeye tam teşebbüs ve yaralama’ suçlaması da yapıldı.

Soruşturmanın ilk dalgasında gözaltına alınan şüphelilere de bu suçlama yapılmış, ancak hâkim yeterli delil bulunmaması nedeniyle reddetmişti. İkinci dalgada gözaltına alınan şüphelileri yine bu suçlamanın yöneltilmesi, savcılık sorgusunda tartışmalara neden oldu.

Edinilen bilgilere göre avukatlar Sevilay Özkurt ve Semra Demir, sorgu savcısına “Ankara’daki eylemlerde hayatını kaybeden kamu görevlisi bulunmamaktadır. Müvekkillerimize neden bu suçlama yapılıyor” diye sordu. Savcı da, “Ethem Sarısülük’ün vurulduğu yerde, polislere yönelik linç girişimi nedeniyle bu suçlama yapılmaktadır” yanıtını verdi. Avukatlar, “O zaman Ethem Sarısülük’ü vuran şüpheli polis memuru A.Ş. de mi müşteki durumunda ” sorusunu yöneltti. Aynı savcı, “Olabilir” yanıtını verdi.

TANIKLARDAN ELİNİZİ ÇEKİN!

Sarısülük ailesinin avukatları ise şüpheli polis memuru için verilen serbest bırakma kararına savcılığın itirazda bulunması için başvurdu. Dilekçede “Mahkemenin şüpheliyi serbest bırakması cinayetin cezasız bırakılmaya çalışıldığı algısının oluşmasına sebep olmuştur” denildi,

Sarısülük’ün ölümüyle ilgili soruşturmada tanık olarak ifade veren Mehmet Can Tayşan hakkında ise arama kararı çıkartıldı. Sarısülük’ün ailesinin avukatları tarafından yapılan açıklamada, “Tanık olarak ifade verebileceğini telefonla bildiren Şahin İmga 1 hafta önce tutuklandı. Keşifte dinlenen tanığımız Burhan Çoban telefonla aranarak tehdit edildi. Tanıklarımızdan elinizi çekin” denildi.