İstanbul'un  Sarıyer ilçesine bağlı Küçükarmutlu Mahallesi'nde 18 Ekim'de polis tarafından göğsünden vurulduktan sonra kaldırıldığı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 7 günlük yaşam mücadelesinin ardından hayatını kaybeden 25 yaşındaki Dilek Doğan'ın ölümüne ilişkin iddianamede yer alan ve olay anını gösteren görüntüler, Doğan Ailesi'nin avukatları tarafından Çağlayan'daki Adalet Okulu'nda düzenlenen basın toplantısı ile basınla paylaşıldı.

Toplantıya Dilek Doğan'ın babası Metin Doğan ile Doğan ailesinin avukatları Oya Aslan ve Şükriye Erden katıldı.

Toplantıda konuşan Av. Aslan, olay anı görüntülerini basına izleterek, olay anının sanık polis Y.M.'nin iddianamede yer alan ifadesini yalanladığını söyledi.

Aslan, sanık polis Y.M.'nin iddianameye giren ifadesinde, aile bireylerinin kendisini geriye çekmek istediği anda tüfeğin patladığını söyleyerek önünde Dilek Doğan'ın ağabeyi Mehmet Doğan ve babası Metin Doğan'ın olduğunu, anne ve babanın, kızın sol tarafında kaldığını, Mehmet Doğan'ın tüfeğine doğru hamle yaptığını, hepsinin birden kendisini kollarından elbise ve tüfeğinden tutup salona doğru çektikleri sırada, son gayretle kendisini geriye çekmek istediği anda tüfeğin patladığını ve genç kızın vurulduğunu, evdekilere ise "sakin olun hemen 112'yi çağıralım, istemeden tüfeği patlattınız, ben patlatmadım" dediğini, evdekilerin ise kendisine ve polis memurlarına saldırdıklarını ve böylece dışarı çıkmak zorunda  kaldıklarını ve buna ilişkin tutanak düzenlediklerini söylediğini belirtti.

Ancak, Aslan'ın basına dağıttığı ve iddianameye giren toplam 4 dakikalık görüntülerde, durumun sanık polis Y.M.'nin anlattığı gibi olmadığı ortaya çıktı. Görüntülerde, Doğan'ın eve giren polislere "galoş giyin" dediği de yansırken, ağabeyi Mehmet Doğan'ın "Ankara'daki patlamada var ya bir tane polis yok.

Kayseri'den geliyorum. 25 metre arayla polis koymuşlar. Adam soğuktan kafasına kapşonu geçirmiş, böyle soğukta bekliyor. Ankara'da 105-120 tane adam ölmüş bir tane polis yok" dediği esnada şüpheli polis Y.M.'nin ise, "ben sana ne dedim, ben sana ne dedim, ben sana ne dedim" diye karşılık verdiği görülüyor.

Bu cümlelerin hemen sonunda ne olduğu tespit edilemeyen bir patırtı sesi geliyor ve Dilek Doğan'ın "ya ne yapıyon" dediği andan hemen bir 1 saniye patlama sesi duyuluyor. Ardından da Dilek Doğan'ın yerde yatan bedeni kameraya yansıyor.

Görüntülerin izlenmesinin ardından konuşan Av. Oya Aslan, polis hakkında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan 20 -25 yıl hapis cezası istemi ile dava açıldığını ve bunun aslında "kasten adam öldürme" suçundan olması gerektiğini ifade eden Aslan, sanık polis Y.M.'nin tutuklanması talebinin reddedildiğini söyledi.

Aslan, olayın sanık polis Y.M.'nin anlattığı gibi olmadığının görüntülerde de belirlendiğini ifade ederek, sanık polisin yargılanacağı ilk duruşmanın 17 Şubat'ta Çağlayan Adliyesi 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüleceği bilgisini paylaştı.

Aslan'ın ardından konuşan Şükriye Erden, polisin 30 kere baskın yaptığı Doğan Ailesi'nin evine 31'inci kez Doğan'ı vurmak için geldiğini söyledi.

Ayrıca Erden, "canlı bomba var" ihbarı gidilen evde arama yapan polisin ince arama yaptığına dikkat çekerek bir insan arar gibi görünmediklerini vurguladı.

Son olarak konuşan baba Metin Doğan, "Ailemizin en kıymetli insanını aldılar. Biz operasyonlara alışkınız ancak bu sefer farklı gelmişlerdi, öldürmek için gelmişlerdi" dedi. (Evrensel)