Gezi direnişine katıldığı için 18 Haziran günü gözaltına alınarak 26 kişi ile birlikte tutuklanan üniversite öğrencisi İmran Aydın, Edirne F Tipi Cezaevi'nden mektup gönderdi.

Aydın'ın Haziran direnişine katılma gerekçelerini anlattığı mektup şöyle:

"Adım İmran Adın. Plato Meslek Yüksek Okulu Medya ve İletişim Bölümü öğrencisiyim. Gezi Parkı direnişine katıldığım için tutuklandım ve halen Edirne F Tipi Hapishanesi'nde tutulmaktayım.

Herkesin üzerinde yazıp çizdiği biz '90'lı gençlerin isyanına tanık oldu tüm dünya. Peki apolitik ve asosyal olarak nitelendirilen bizler Gezi direnişinde neden en ön safta, barikatlarda yer aldık? Kime ne için isyan ettik?

Bizim top oynadığımız yerleri 'kentsel dönüşüm' adı altında sermayeye peşkeş çekmenize, bizleri hapishane gibi sitelere hapsetmenizedir isyanımız!

Sünni İslam dini dışında tüm inançları yok sayan tekçi ve asimilasyoncu eğitim sisteminizedir!

Liseye başladığımızda öğrenim sürelerinin öğrencilere danışmadan uzatan, iki de bir sistemle oynayan, üniversite giriş sınavını yok ÖSS, yok LYS, yok YGS yapıp biz '90'lı gençleri deneme tahtası yapmanızadır.

Milyonlarca öğrencinin girdiği ve geleceklerinin belirlendiği üniversite sınavında şifre skandalının ortaya çıkmasına rağmen, hiçbir sorumlunun yargılanmamasınadır!

Dolmabahçe'de YÖK'ü protesto eden hamile bir kadın arkadaşımızın yerde polis tarafından öldüresiye tekmelenmesinedir. Ankara'da protestocu bir kadın arkadaşımıza Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Kadın mıdır ne olduğu belli değil' diyerek şiddeti ve cinsiyetçiliği meşrulaştırmaya çalışmasınadır.

Kürt kardeşlerimizin dilini, kimliğini yok saymanıza, hapishanelere atmanıza ve Pozantı'da olduğu gibi kardeşlerimizin cinsel istismara maruz kalmasınadır isyanımız.

AKP'nin savaş politikaları yüzünden Roboskî ve Reyhanlı'da yüzlerce insanımızın katledilmesinedir, kirli savaşadır.

Kültürümüze, yaşam alanlarımıza, düşüncelerimize, yaşayış tarzımıza, inancımıza yönelik saldırılara 'Dindar gençlik yetiştireceğiz' baskılarına karşıdır isyanımız.

Öykümüzün özü özeti budur: Onlar söz, eylem ve yaşam hakkımıza saldırdı, özgürlüklere düşman oldu. Biz bu zulme karşı isyan ettik, boyun eğmedik

Gezi Parkı'nda kesilmeye çalışılan o ağaçlar bizim bu düzene ve baskılara karşı biriken öfkemizi sokaklara taşımamıza sağladı. Diktatör bozuntularından biz gençlere dayatılan tüm adaletsizliğe karşı hesap sorma bilincini geliştirdi. Parkları, meydanları, sokakları gerçek sahipleri olan halkımız geri aldı. Ve hep birlikte özgür alanlar yarattık.

İnsanların adil, eşit ve bir arada yaşayabileceğini ve başka bir dünyanın mümkün olduğunu Gezi Komünü ile ezilenlere gösterdiğimiz için devletin tutuklama furyasına maruz kaldık. Ama yılmadık, isyanımızdan vazgeçmedik. Dün dışarıda meydanlarda bugün içeride dört duvar arasında sürüyor isyanımız. Bir kez daha haykırıyoruz. Biz kazanacağız. Özgür günlerde buluşacağız."