Ayşegül Dursun / Radikal

Yüzde 10 seçim barajının düşürülmesi için İstanbul'dan Ankara'ya yürüyen Aylin Kotil, 19 gün süren yürüyüşünü Kuğulupark'ta noktaladı. Kotil'e eşi Çağlar Yıldırımer de eşlik etti.

8 Temmuz'da İstanbul'dan Ankara'ya yürümeye başlayan Aylin Kotil’e son iki gün destek için eşi Çağlar Yıldırımer de katıldı. Kuğulupark'ta vatandaşlar tarafından tezahüratlar eşliğinde karşılanan Kotil, karşılamaya katılanlara teşekkür etti.

Seçim barajının düşürülmesi için İstanbul’dan Ankara’ya yürüyen Aylin Kotil ve beraberindekiler, bugün de Gezi Parkı’ndan getirdikleri toprağı, Ankara’da Gezi Parkı’na destek eylemlerinin adresi olan Kuğulu Park’a bıraktı.

8 Temmuz’da İstanbul’dan Ankara’ya yürümeye başlayan Aylin Kotil, en son durağı olan Kuğulu Park’a Tunalı Hilmi Caddesi boyunca yürüyerek ulaştı. Kuğulu’ya gelen Kotil, “Yorgun savaşçı Kuğulu’ya hoş geldin” sloganları ile karşılandı.

Karşılamaya gelen vatandaşlar arasında bulunan engelli bir kişi de Kotil’e çiçek verdi. Kotil ve yanında yürüyen Cem Bağcı ile Ecem Derici’nin Gezi Parkı’ndan getirdiği toprağı Kuğulu Park’a bırakması sırasında kısa süreli bir gerginlik yaşandı.

Kuğulu’da bulunan eylemcilerin gazetecilerin toprağın bırakılışını görüntülemesine tepki göstermesi üzerine gazeteciler Park’tan dışarı çıktı. Gazetecilerin dışarı çıkmasının ardından Bağcı ve Derici toprağı bıraktı. Kotil ve yanındakiler Kuğulu Park’tan da Gezi Parkı’na götürmek üzere toprak aldı. Kotil ise bu sırada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

BU DAVA DEVAM EDECEK

“Gençlerin heyecanı inanılmaz. En yorulduğum zamanlarda onların varlığı ve sizlerin mesajları destek oldu. Hiç kolay değildi. Gezi bir direniş olduğu kadar bir dirilişti. Bugün başımızda olanlar Mısır’da olanlar için başı sağ olsun diyorlar. Gezi’de ölenler için bir gün olsun baş sağlığı dilemediler. Başbakan yüzde 51 alıp seçimden seçime demokrasi işleteceğini sanıyor. Türkiye Cumhuriyeti bir anonim şirket değildir. Yüzde 51’i alıp yüzde 49’u ezemezsiniz. Şirket yönetilir gibi ülke yönetilmez. 12 Eylül’ün ürünü olan barajı neden kaldırmazlar. Çünkü darbenin mahsulü olanlar darbeyle hesaplaşamazlar. Eğer barajı düşürmezseniz, bu barajı koyan o dönemin askerleri kadar suçlusunuz demektir. Düşürmemelerinin tek sebebi: Korkuyorlar, kendilerine güvenmiyorlar. Düşürene kadar kanımızın son damlasına kadar savaşacağız. Bugün burada bitecek yürüyüşüm fakat yeryüzü sevdanın yüzü olana kadar bu dava devam edecek.”