Genelkurmay yine sahalarda. Başbakan ve bakanların açtığı yoldan ilerleyen askerlerin de hedefinde “Bazı yazar, konuşmacı ve meslek kuruluşu temsilcileri” vardı. Siyasetçilerinki anlaşılır, cevabı siyaseten verilir, ancak hangi gerekçeyle olursa olsun Türkiye artık Genelkurmay açıklamalarıyla hizaya girmek istemiyor.

 

Genelkurmay’ın açıklaması NTV’de ‘Genelkurmay sessizliğini bozdu’, Sabah’ta ‘TSK'dan sert açıklama’, Star’da ‘Genelkurmay'dan çok sert açıklama’, Zaman’da ‘Genelkurmay'dan 'tahrik' açıklaması’, Yeni Şafak’ta ‘'TSK'yı tahrik etmeye çalışmak, talihsizliktir' başlıklarıyla verildi.

 

Bugün 28 Şubat’ı eleştiren, orduyu, darbeleri, vesayet rejimini yerden yere vuran medyanın mumu Genelkurmay’ın bu açıklamasıyla sönüverdi.

 

Basın, düşünce ve ifade özgürlüğünü savunması gereken medya hem de 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde Genelkurmay’dan gelen bu açıklamayı destekler bir pozisyon aldı.

 

Basının ilgisi bu açıklamayı kınamak yerine Genelkurmay’ın bu sözü kime söylediğini araştırmaya yöneldi. Elbette bu da araştırılmalı, ancak söz kime ve neden söylenirse söylensin askerin sivil hayata bu müdahalesine tepki vermek öncelikli olmalı. Askerin yöneldiği bizdense ‘sivil’, ötekilerdense ‘orducu’ görünerek yapılan yayıncılığın 28 Şubatçılıktan farkı yok çünkü.

 

Genelkurmay'dan yapılan açıklamada "Bazı yazar, konuşmacı ve meslek kuruluşu temsilcilerinin söz ve yazılarla Türk Silahlı Kuvvetlerini ve onun değerli mensuplarını tahrik etmeye çalışmaları, talihsizliktir" denildi.

 

Genelkurmay'dan yapılan açıklama şöyle:

 

"1. Son zamanlarda, yasal mevzuatla belirlenmiş olan vazifesini, tamamen görevine odaklı, devletine ve Yüce Milletine hizmet aşkı ile en iyi şekilde yapma gayreti içinde olan Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan, maksatlı olduğu değerlendirilen, haber, iddia ve yorumlara sıkça rastlanmaktadır.

 

2. Tahrik amaçlı olan ve yapıcı eleştiri sınırlarını aşan bu tür iddia ve yorumların, Türk Silahlı Kuvvetlerinin fedakâr ve kahraman mensuplarının moral motivasyonunu ve görevini en iyi biçimde yapma azim ve gayretini zaafa uğratmayı hedeflediği üzüntü ve endişe ile izlenmektedir.

 

3. Bazı yazar, konuşmacı ve meslek kuruluşu temsilcilerinin; basın ve ifade özgürlüğünü istismar ederek, başta Ebedî Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere tarihe mâl olmuş asker kişilerin de şerefle taşıdıkları askeri unvanlarını bile seviyesizce alay konusu yapmaları, astlık-üstlük münasebetlerini ve dünyanın en disiplinli ordusu olarak gösterilen ordumuzda disiplin anlayışını zedelemeye yönelik söz ve yazılarla Türk Silahlı Kuvvetlerini ve onun değerli mensuplarını tahrik etmeye çalışmaları, talihsizliktir.

 

4. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kahraman ve fedakâr mensupları; en kıdemsiz erinden en yüksek rütbeli general/amiraline kadar, hiçbir tahriğe kapılmadan, çelikleşmiş bir birlik ve bütünlük içinde, Anayasamızın temel niteliklerine ve parlamenter demokratik sisteme sıkı sıkıya bağlı olarak, ülkemize ve Yüce Milletimize hizmet etmeye devam edecektir.

 

Kamuoyuna saygı ile duyurulur."

 

DEMOKRAT HABER