Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar emekli Albay Cemal Temizöz, Kamil Atağ, Tamer Atağ, Hıdır Altuğ, Fırat Altın ve Adem Yakin hazır bulundu. Tutuksuz yargılanan Kukel Atağ ise duruşmaya katılmadı.

 

Duruşmada, Abdulhamit Düdük'ün öldürülmesi olayıyla ilgili Halit Acar tanık olarak dinlendi.

 

Acar, olayın 18 yıl önce meydana geldiğini, bu nedenle tam hatırlamadığını belirterek, daha önce verdiği ifadesinin geçerli olduğunu söyledi.

 

Tanık Acar, o tarihte Irak'tan gelen Düdük'ün kendisini aradığını ve ''Ben sınırdaki köprünün başındayım. Yanımda yüklü para var. Asker parayı gördü ve beni oyalıyorlar'' dediğini belirterek, şunları söyledi:

 

''İkinci telefon görüşmesinde, Düdük bana 'Beni merkez komutanlığına götürüyorlar' dedi. Daha sonraki görüşmemde ise serbest bırakıldığını öğrendim. Bunun üzerine yanıma gelmesini söyledim. Düdük'e 'bu akşam gitme, güvenli değil' dedim. Beni dinlemedi ve yola çıktı. Ertesi gün ailesi beni arayarak Düdük'ün öldürüldüğünü bildirdi. Ben onun öldürüleceğini düşünmemiştim. Düdük'ün üstünde çok para vardı.''

 

TEMİZÖZ YALANLANDI

1994'te Şırnak'ın Cizre ilçesinde işlenen Ramazan Elçi cinayetinin sorumlusu olarak yargılanan emekli Albay Cemal Temizöz, olayın gerçekleştiği tarihte NATO görevi kapsamında yurtdışında olduğunu öne sürmüştü. Temizöz'ün bu savunmasına Genelkurmay Başkanlığı'ndan ikinci kez yalanlama geldi. Mahkemenin talebine cevap veren Genelkurmay, Temizöz'ün söz konusu tarihte yurtdışında olmadığını fotoğraflı olarak yalanladı. Mahkeme, Ramazan Elçi’nin öldürüldüğü 14 Şubat 1994 tarihinde Temizöz’ün 'yurtdışındaydım' savunması üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, Türk Hava Yolları ile Genelkurmay Başkanlığı'na daha önce defalarca yazı yazmış, gelen bütün cevaplarda Temizöz’ün belirtilen tarihte yurtdışında olmadığı kaydedilmişti. Diyarbakır’da devam eden ve Cizre’de 1993 ve sonrasında 20 kişinin öldürülmesi olayı ile ilgili yargılanan Temizöz'ün davası açısından bu bilgi önemli bir yer tutuyor.

 

Cizreli Ramazan Elçi, 1994'te Toros marka otomobille gelen silahlı kişilerce gözaltına alınmış, 3 gün sonra şakağından bir kurşunla vurulmuş halde bulunmuştu. Hakkında kalp krizinden öldüğüne dair rapor düzenlenen Elçi'nin kardeşi Nurettin Elçi, ağabeyinin JİTEM tarafından öldürüldüğünü ileri sürmüştü. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 104 sayfalık iddianamede, Temizöz'ün, 'korucu, itirafçı ve uzman çavuşlardan bir grup oluşturduğu, grubun gözaltına aldığı bazı kişileri sorguladıktan sonra öldürdüğü' iddia ediliyor.

 

Eski Kayseri İl Jandarma Komutanı emekli Albay Cemal Temizöz'ün de aralarında bulunduğu 7 sanık, 20 faili meçhul cinayetten sorumlu oldukları iddiasıyla Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyor. Diğer sanıklar şöyle: "Kamil Atak, Tamer Atak, Adem Yakin, Fırat Altun (Abdulhakim Güven) ve Hıdır Altuğ."

 

MÜDAFİ AVUKATI TAHİR ELÇİ: TEMİZÖZ DOĞRU SÖYLEMİYOR

Duruşmada söz alan müdafi avukatlarından Tahir Elçi, Temiöz’ün cinayet tarihinde yurtdışında olduğunu sürekli beyan etmesine rağmen bunu doğrulatamadığını söyledi. Elçi, “Kimse sanık Temizöz’ün Ramazan Elçi’nin kafasına sıktığını söylemiyor. Azmettirdiği iddia ediliyor. Cizre'de olmasa bile verdiği talimat yerine getirilmiştir. Sanığın savunmasının belgelerle doğru olmadığı ortaya çıktı. Genelkurmay bir kez daha son noktaya koymuştur” dedi.

 

Sanık avukatlarının tahliyeye ilişkin beyanlarını dinleyen mahkeme, 6 sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.