Gezi Parkı Direnişi sırasında polis tarafından gözaltına alınan Fransız insan hakları aktivisti Elisa Marianne Couvert’in yasadışı bir şekilde sınırdışı edildiği ortaya çıktı.
ANF'den Ruken Adalı'nın haberine göre, Türk makamları Cumartesi günü sınırdışı işlemini gerçekleştirirken, Couvert’in itirazının sonuçlanması dahi beklenmedi. 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet Ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un sınırdışı edilenlere tanıdığı süre Couvert'e tanınmadı. Couvert'in eşyalarını dahi toplamasına izin verilmezken, arkadaşı eşyalarını uçağa bile yetiştiremedi.
SDP BİNASINA SIĞINMAK ZORUNDA KALDI
Elisa Marianne Couvert, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi'nde 4,5 aydır staj yapıyordu. 11 Haziran günü evine çok yakın bir yerde olan ve derneğin bilgi toplama, izleme faaliyetlerine destek olmak amacıyla Taksim eylemlerini gözlemlediği sırada, polis saldırısı nedeniyle Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) il binasına sığınmak zorunda kaldı.
10 GÜN GÖZALTINDA TUTULDU
Buraya yapılan polis baskınında gözaltına alınan Couvert, 10 gün Kumkapı Mülteciler Geri Gönderme Merkezi'nde tutuldu.
Couvert, SDP binasından gözaltına alındığı için "yasadışı terör örgütüne üye olmak"la suçlandı, çıkartıldığı mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Ancak onunla birlikte aynı gün ya da değişik günlerde gözaltına alınan tüm yabancılar serbest bırakıldığı halde keyfi bir şekilde İstanbul polisi tarafından ülkesine geri gönderileceği belirtilerek alıkonuldu. Ardından da 22 Haziran Cumartesi günü İçişleri Bakanlığı sınırdışı kararı verdi.
İTİRAZLARIN SONUCU BEKLENMEDİ
Couvert'in sınırdışı edilme kararı avukatlarına bile tebliğ edilmedi, polis sadece "bilgilendirmeye dair bir tebligat"ta bulundu.
Avukatları Gülizar Tuncer ve Fatma Güneş, sınırdışı kararınınn uygulamasının durdurulması ve kararın iptali için İdare Mahkemesi'ne başvuruda bulundu. Ancak mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı beklenmeden sınırdışı işlemi gerçekleşti.
YASAYA UYULMADI
Couvert'in sınırdışı edilme işlemi 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet Ve Seyahatleri Hakkında Kanun'a da aykırı bir şekilde yapıldı. Bu kanunun 19. maddesine göre, "İçişleri Bakanlığı'nca memlekette kalması umumi güvenliğe, siyasi ve idari icaplara aykırı sayılan yabancılar verilecek muayyen müddet zarfında Türkiye'den çıkmağa davet olunur." Ancak Couvert'e böyle bir süre verilmedi, eşyalarını dahi toplayamadı. Polis, ev arkadaşına sınırdışı edileceği saati bile uzun süre söylemedi. Söylediğinde ise artık çok geçti, ev arkadaşı Couvert'in eşyalarını uçağa yetiştiremedi.
KARAR RESMİ TATİL GÜNÜ VERİLDİ
Konuyla ilgili ANF'ye bilgi veren Avukat Gülizar Tuncer, İçişleri Bakanlığı'nın resmi tatil olan 22 Haziran Cumartesi günü sınırdışı kararı verdiğine dikkat çekti, "Devlet bu kararı almak için mi bekliyordu?" diye sordu.
Avukat Tuncer, Elisa Marianne Couvert'in 10 gün boyunca "suçluluğu ispatlanmadan, ceza almadan, tutuklama kararı bulunmadan ve hakkında başkaca geçerli bir neden bulunmadan özgürlüğü"nden mahrum bırakılmasını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5. ve Anayasa'nın 19. maddesinde ifade edilen kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlali anlamına geldiğini belirtti.
Kumkapı'da tutulma koşullarına dikkat çeken Tuncer, "Bu merkezde geri gönderilmek üzere tutulan mültecilere yetersiz, kalitesiz yemek verilmekte, dışarıdan gıda temin edilmemekte, hijyenik bir ortam bulunmamakta, havalandırma imkanı bulunmayan yabancılar aylarca kapalı tutulmakta, kayırmacılık ve iltimas yapılmakta, ziyaret hakları vd. haklar kısıtlanmakta, hakların savunulmasına imkan tanınmamaktadır" dedi ve AİHS'nin işkence yasağı maddesinin ihlal edildiğini belirtti.
