ANKARA- ‘Deniz Feneri’ soruşturmasını sürdürürken, soruşturmadan el çektirilen ve haklarında dava açılan savcılar Nadi Türkaslan’ın ‘evrakta sahtecilik ve görevi kötüye kullanma’, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz’ün ise ‘görevi kötüye kullanma’ suçundan Yargıtay 11. Ceza Dairesi’ndeki yargılanmasına başlandı.

 

Duruşmayı CHP ve MHP milletvekillerinin yanı sıra, bazı hâkim ve savcılar da izledi. Savcı Türkaslan, “Hukuk dışı niyet ve karalamalarla buraya kadar geldik. Bu zorlama hukuk dışı dava karşısında sabrımı metanetimi korumaya çalışıyorum” dedi. Türkaslan, şüphelilerin malvarlıklarına tedbir uygulanmasına ilişkin karardan ‘zerre kadar oynama, değişiklik’ yapmadığını da söyledi. Savcı Tamöz ise savunmasında ilginç bir detayı açıkladı: “Soruşturmada görevlendirildikten sonra bir ilke kararları aldık. Bir konuda 2 - 1 olunca başsavcıya gidiyorduk. Başsavcıyla beraber 2 - 2 olduğunda, başsavcının görüşü geçerli oluyordu. Şüphelilerin tutuklanma talepleri böyle alındı, herkes bilsin.”

 

Savcı Yaren de şunları söyledi: “Bu soruşturmanın esası, şüphelilerin zekat ve fitre paralarını hovardalık ve mal edinmelerde kullanılması, şirketlerine aktarılması olaydır. Sıradan vatandaşların dini inançlarının suiistimal edilmesi söz konusudur. Amaç bizi soruşturmadan uzaklaştırmaktı. Susuzluktan insanları öldürmek gibi adaletsizlikten de yargıyı öldürmek mümkündür.”

 

KARAMAN’A MÜDAHİLLİK YOK

Mahkeme, Deniz Feneri soruşturmasının şüphelisi Zekeriya Karaman’ın müdahillik talebini reddederken, şüphelilerin ortak olduğu Hayat, Zirve, Set, Lapis, Yeni Dünya ve Mepa isimli şirketlerin müdahillik taleplerini kabul etti. (radikal)