28 Şubat postmodern darbesinin "kudretli paşası" Çevik Bir'in gözaltına alınması ile birlikte Anadolu Ajansı'nın arşivinden çıkarılan 2 fotoğraf karesi güne damgasını vurdu.

 

O fotoğraflardakilerden biri 12 Eylül darbesinin mimarı diğeri de 28 Şubat darbesinin paşasıydı ve tarih ikisini işte böylesine "anlamlı" bir karede gösteriyordu.

 

Dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ile arkasındaki yaveri olan Çevik Bir'in 2 karesi Anadolu Ajansı tarafından servis edildi.

 

Kenan Evren'in 12 Eylül davası ile Çevik Bir'in de 28 Şubat davası ile yargılanması o fotoğrafı daha da ironik hale getirdi.

 

KENEN EVREN'İN GÖZBEBEĞİ

12 Eylül darbesinin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren , Çevik Bir'i, Özel Kalem Müdürlüğü'ne getirmişti. Bu görevi sırasında Çevik Bir , 12 Eylül askeri darbesi hazırlıklarının canlı tanığı oldu. Evren, Devlet Başkanı ünvanını alıp, Genelkurmay'dan Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne taşınınca, onun da çalışma mekanı değişmişti.

 

BAŞYAVER ÇEVİK BİR

Bir, Çankaya Köşkü'nde bu kez Başyaver sıfatıyla Evren'in en yakınında oldu. 12 Eylül'ün liderinin hep en yakınındaydı. Bir yandan da spora geniş vakit ayırıyor; yüzüyor, ata biniyor, tenis oynuyor, koşuyordu.

 

Ankara'daki futbol maçlarını, özellikle de bir Fenerbahçeli olarak takımının maçlarını hiç kaçırmıyordu. Askeri konuların yanısıra dünyada olup bitenlere de meraklıydı. Dış politika konuşmaktan hoşlanıyordu. Sohbetlerinde 12 Eylül darbesini destekliyor, müdahaleyi haklı buluyordu. Dost sohbetlerinde şöyle diyecekti: "Herkes işini yapsa, asker araya girip de demokrasiyi kesintiye uğratmaz."

 

1981'de rütbesi albaylığa yükseltildi. Onu çok seven Evren, yanından ayrılmaması için ilginç bir formül buldu! "Devlet Başkanı Başyaverliği"nin yanısıra Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanlığı'na atandı. 1983'e kadar yaverlik ve komutanlığı birlikte yürüttü. Tuğgeneral olunca Köşk'ten ayrılmak zorunda kaldı. Ama Evren ile dostluğu hiç bitmedi. Fırsat buldukça Evren'i telefonla aramayı, ziyaret etmeyi ihmal etmedi.

 

BATI ÇALIŞMA GRUBU’NUN FİKİR BABASI ÇEVİK BİR KİMDİR?

Çevik Bir, 1954 yılında Kuleli Askerî Lisesi'nden, 1958 yılında da Kara Harp Okulu'ndan mezun oldu. 1970 yılında Kara Harp Akademisi'ni bitirdi. 1973-1976 yılları arasında Shape Karargahı'nda proje subayı, daha sonra Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda NATO plan subayı olarak görev yaptı. 1983 yılında tümgeneralliğe terfi ederek, bu rütbede NATO Avrupa Karargahı'nda 2 yıl süreyle Daire Başkanlığı görevini yürüttü. 1991 yılında korgeneral, 1995 yılında da orgeneral oldu. Somali'de Birleşmiş Milletler Barış Gücü Komutanlığı görevinde bulundu.

 

28 Şubat Süreci'nde Genelkurmay Başkanlığında 2. Başkanlık görevini yapmaktaydı. Bu süreçte anayasal açıdan bağımsız olması gereken yargı organlarına ve savcılara Genelkurmay Başkanı adına talimatlar göndermişti. Ayrıca, ordu içinde faaliyet gösteren "Batı Çalışma Grubu" ile medyanın gündemine geldi.

 

BATI ÇALIŞMA GRUBUNUN FİKİR BABASI
Emekli Orgeneral Çevik Bir, Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) da fikir babasıydı. BÇG, Postmodern darbe olarak bilinen 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu kararlarının uygulanıp uygulanmadığının denetimi amacıyla kurulmuş ve Güven Erkaya'nın komutanı olduğu Deniz Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteriyordu. İrticai faaliyet içerisinde olduğu iddia edilen kişilere karşı tedbir almak amacıyla kurulan BÇG'nin 28 Şubat sürecinde 6 milyona yakın insanı fişlediği iddia edildi. Bir, 28 Şubat günlerini, "Demokrasiye balans ayarı yaptık" sözleriyle anlatmıştı.

ANDIÇ SKANDALI

28 Şubat süreciyle ilgili bugün başlatılan arama ve alınan gözaltı kararlarında ve çıkan son dakika haber ve bilgilerde ismi geçen dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir ve emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, gönderdikleri sahte belgeyle Sakık'ın ifadesinde bazı gazetecilerin ve sivil toplum kuruluşlarının "para karşılığı PKK'ya destek verdiklerini" iddia etmişti. Bunun üzerine Sabah gazetesi sahibi Dinç Bilgin başta olmak üzere bazı medya patronları adı geçen gazetecilerin işine son verdi. Bu gazeteciler arasında Kürt sorununda devletin resmi politikasına uyum göstermeyen Cengiz Çandar, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Mehmet Barlas, Mehmet Ali Birand gibi gazeteciler bulunuyordu. Belgede adı geçen Akın Birdal da suikasta uğramış, suikasttan ağır yaralı olarak kurtulmuştu. Daha sonra bu belgenin Çevik Bir ve Özkasnak tarafından "Andıç " adı verilen bir yazıyla hazırlandığı anlaşıldı. Belgenin Genelkurmay'ın bir andıçı olduğunun anlaşılmasıyla beraber olay hakkında hiçbir komutandan açıklama gelmezken, olaydan 11 yıl sonra belgenin sahte olduğunun anlaşıldığı dönemde 2. Başkan olan emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt "Evet hata idi..." açıklaması yapmıştı.

 

ERGENEKON'DA İFADE VERDİ, CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLDU
Eski Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, 2009 yılında Ergenekon soruşturması kapsamında zamanın savcısı Zekeriya Öz'e ifade vermişti. Savcı Öz, emekli Orgeneralin ifadesini 28 Şubat'la ilgili şüpheli sıfatıyla aldığını açıklamıştı. Çevik Bir'in, 1 yıl sonra da "Devrimci Karargah Örgütü" soruşturmasında mağdur sıfatıyla ifadesi alınmıştı. Bir, 28 Şubat sonrası emekliliğe ayrılınca cumhurbaşkanlığına da aday oldu fakat TBMM ciddiye almadı.


Eski Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, 2009 yılında Ergenekon soruşturması kapsamında zamanın savcısı Zekeriya Öz'e ifade vermişti. Savcı Öz, emekli Orgeneralin ifadesini 28 Şubat'la ilgili şüpheli sıfatıyla aldığını açıklamıştı. Çevik Bir'in, 1 yıl sonra da "Devrimci Karargah Örgütü" soruşturmasında mağdur sıfatıyla ifadesi alınmıştı. Bir, 28 Şubat sonrası emekliliğe ayrılınca cumhurbaşkanlığına da aday oldu fakat TBMM ciddiye almadı.