İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Başkanı Eren Keskin, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin düşürülmesi ve HDP’ye yapılan baskıları değerlendirdi.

HDP yönelik yapılan baskı politikasının referandum öncesi arttığına dikkat çeken Keskin, Yüksekdağ’ın vekilliğinin düşürülmesini, “Bu büyük bir hak eşitsizliği” olarak yorumladı.

Kürt sorunun uluslararası sorun olduğunu savunan Keskin, “Kürt sorunu artık uluslararası bir sorun. Sadece Türkiye’yi ilgilendiren bir sorun değil. Bu anlamda Kürtlerin Suriye’de hak kazanması Türkiye’yi kızdırmakta. Bu nedenle de, devlet kendi içinde Kürtler karşı baskı yöntemi uyguluyor” dedi.

HDP’nin 7 Haziran seçimleri sonrası aldığı oy oranlarının devleti çok korkuttuğunu söyleyen Keskin, “Bu nedenle HDP’ye yönelik bir saldırı hareketi başlattırıldı. HDP’li milletvekillerinin, Meclisin tümüyle iş birliği halinde dokunmazlıkları kaldırıldı. Ardından ise milletvekilleri tutuklandı. En son olarak da Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın Milletvekilliğinin düşürülmesi HDP’ye yapılan baskıların son örneği. Bunlar siyasi kararlardır” şeklinde konuştu.

‘BU HAKSIZLIK TÜM KADINLARA YAPILMIŞTIR’

Tutuklu bulunan HDP’li vekillerinin aynı zamanda birer insan hakları savunucusu olduğunu belirten Keskin, “Figen eski bir İHD’li. Birlikte çok çalışmalarda bulunduk. O nedenle Figen Yüksekdağ’a yapılan bu haksızlık, tüm Kürt kadınlarına, tüm demokrat kadınlara yapılan bir haksızlıktır” diye konuştu.

Yüksekdağ hakkında verilen karar ile bütün kadınların hedef alındığını ifade eden Keskin, “Mesele sadece Figen’in milletvekilliğinin düşürülmesi değil, aynı zamanda baskıların en yoğun yaşandığı militer dönemlerde en çok baskı göre kesimleri kadınlar oluyor. Şuanda da muhalif kadınlar en çok baskı altında. Hem Figen’in milletvekilliğinin düşürülmesi hem gözaltında tutuklamalarda işkencelerin yapılması bunun açık göstergesidir. Burada Figen şahsında tüm kadınlar hedef alınmıştır” dedi.

‘KÜRT SORUNU ARTIK ULUSLAR ARASI BİR SORUN’

HDP’lilere yönelik operasyonlarla Kürt sorunun çözümünden uzaklaşıldığını savunan Keskin, “Kürt sorunu artık uluslararası bir sorun. Sadece Türkiye’yi ilgilendiren bir sorun değil. Bu anlamda Kürtlerin Suriye’de hak kazanması Türkiye’yi kızdırmakta. Bu nedenle de, devlet kendi içinde Kürtler karşı baskı yöntemi uyguluyor. Milletvekilliğin düşürülmesi demek aslında o kişiye oy veren tüm seçmenlere karşı yapılmış bir haksızlıktır. Sizlerin oyu boşa gitti demek, hiçleştirmektir. Bireysel bir sorun değil toplumsal bir sorundur. Bir anlamda sivil siyasete darbe yapıldı” değerlendirmesinde bulundu.

(Kaynak: Özgürlükçü Demokrasi)