Enver Aysever son günlerdeki laiklik 1 Mayıs tartışmalarını köşesine taşıdı.

Aysever, “RTE’nin kâbusu ‘Gezi’nin yeniden ayağa kalkmasıdır. Uykuları bu yüzden kaçıyor! Şeriatçılara pabuç bırakacak halimiz yok. Cumhuriyet'in ne anlama geldiğini, laikliğin ekmek, su olduğunu kavradı büyük kitleler. Bu elbise dar gelir Anadolu halkına” ifadelerini kullandı.

Enver Aysever’in BirGün’de yayınlanan, “Bombalar, kaçan uykular ve 1 Mayıs!” başlıklı yazısı şöyle:

B u yıl 1 Mayıs memleketin en önemli sorununa vurgu yapacak. Laiklik olmadan ne sınıf bilinci sağlanıyor, ne bilimsel bir zemim yaratılabiliyor, ne de demokrasi işleme olanağı buluyor. İşçi sınıfının gericilik bataklığından çıkıp, muhafazakârların elinden kurtulması için bu 1 Mayıs çok önemli. RTE’nin uykuları bu yüzden kaçıyor. Örgütlü bir toplum can sıkar, yoldaşlık bilinci ürkütür hükümdarları!

RTE’nin kankası Kahraman’ca bir çıkış yaptı ve gerici iktidarın karşıdevrim sürecinin sonuna gelindiğinin altını çizdi. İyi oldu. Bu meclisin başkanı olma hakkı yoktur artık Kahraman’ın. Anayasaya aykırıdır sözleri ve suç işlemiştir. İlk önce onun dokunulmazlığı kalkmalıdır.

Yemin ettiği metne ihanet etmiştir. O halde dürüst davranıp, istifa etmesi gerekir. Etmez, edemez. Geleneklerinde yok yüz yüze mertçe konuşmak. Üstelik o sözlerin asıl sahibi RTE’dir ve o istemedikçe kimse ağzını açamaz gerici ahalide! Uykuları kaçıyor RTE’nin çünkü halk zokayı yutmadı, yutmuyor!

“Şeriat isterim” demek haktır, ifade özgürlüğüdür. Lâkin bunu bir meclis başkanı diyemez. Bizim açımızdan bu söylemin en büyük faydası, boyun eğmeyecek milyonlar olduğunu tekrar görmüş olmamızdır. RTE’nin kâbusu ‘Gezi’nin yeniden ayağa kalkmasıdır.

 Uykuları bu yüzden kaçıyor! Şeriatçılara pabuç bırakacak halimiz yok. Cumhuriyet'in ne anlama geldiğini, laikliğin ekmek, su olduğunu kavradı büyük kitleler. Bu elbise dar gelir Anadolu halkına. Onlar karşıdevrim için paçayı sıvayacak, biz de “dur” diyeceğiz!

Uyuşmuş, çaresizliğin bataklığında kıvranan toplum, zaman zaman umulmadık tepkiler verir ve uyku kaçırır. Artık cehaletin saltanatı altında inlemekten usanmış insanlar, bir yerden “ben de varım” demek istiyor. Laikçi teyzelerle alay edenler utansın.

Haklıydılar. Tehlikenin ne boyutta olduğunu görmüşlerdi. Karşımızda Hasan Mezarcı, Şevki Yılmaz geleneği var. Bildiğiniz yobaz takımı. Doğal olarak milyonlarca insan bu duruma isyan ediyor. E tabii RTE’nin uykuları kaçıyor. Uyanmış, öfkelenmiş, hak arayan halk güzelleşir.

1 Mayıs’ı bu kez milyonlarla kutlama ve bu zalim, işçi kanından beslenen iktidarla hesaplaşmak için fırsat bilen büyük kitleler tüm hazırlıkları yaptılar. E hal böyle olunca da RTE’nin uykuları kaçıyor. İşçi sınıfı, beyaz yakalı yeni işçiler, öğrenciler meydanlarda olacak.

Aydınlanmacılar sahaya çıkınca yobaz her zaman ürker. Roboski’den Ankara Garı katliamına dek her cinayetin hesabı sorulacak. Boşaltılan Kürt köyleri, Soma cinayetleri yeniden gündeme gelecek. Basın emekçileri haykıracak. Elbet ‘Gezi’ yoldaşları anımsanacak. Eh kaçar tabi uyku!

Bugün ülkemizin tek ayrışması vardır aslında. Kapitalizme uşaklık etmek için biçimden biçime girenlerle, buna yol vermek istemeyenlerin ayrımıdır bu. Dünya büyük bir uçurumun eşiğinde! Bu kez bizim coğrafyamızın göbeğinde görülüyor bu kanlı hesap. Eğer aydınlanma ortadan kaldırılır, Suudi uşaklığına benzer bir Türkiye kurulursa işler kolaylaşacak. Bunun için de saltanat gerek. Halkı uyuşturacak din taciri lazım. E buna eyvallah etmeyecek milyonlar da buna direniyor. Zulüm varsa, direniş haktır! O halde uykular kaçacak…

1 Mayıs öncesi patlıyor bomba! Tesadüfün böylesi. İnsanlar artık kanla yıkanır hale geldi kimse şaşmıyor olan bitene, ve bu ürkütücü esas olarak. Kimse sokağa çıkmasın, evde mahpus yaşamı sürsün istiyorlar.

Dindar gençliğin zaten öyle yüz yüze olma cesareti falan hiç olmadı. Kefen giyip, gülünç gösteri yapanların ardında devletin tüm kolluk güçleri vardı. Oysa kimseye sırtını dayamadan, emekçi, ezilen olmanın haklılığıyla meydanlara çıkanlar uyku kaçırır işte!

Bu 1 Mayıs aydınlanma günü olsun. Bu 1 Mayıs örgütlü toplumun yeniden dirilişi olsun. Bu 1 Mayıs kardeşliğin kurulması için en yüksek sesle haykırılan gün olsun. Bu 1 Mayıs sevdiklerimizi unutmadığımızı gösterme günü olsun. Bu 1 Mayıs mazlumun zalimden hesap sorma günü olsun. Bu 1 Mayıs boyun eğmeyen milyonların kendini gösterdiği gün olsun.

Bu 1 Mayıs, uykuları kaçırsın!