Hrant Kasparyan / Demokrat Haber

Edirne Valisi Dursun Ali Şahin’in Edirne’de restore edilen sinagoga ilişkin yaptığı açıklamalara kamuoyundan tepki gelmeye devam ediyor.

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon’un, Vali Şahin’in suç işlediğini belirterek, yaptığı kin ve düşmanlığa sevk edici konuşması nedeniyle istifa etmesi veya görevden alınması gerektiğini belirtmesinin ardından, Vali hakkında herhangi bir işlem yapılmazken, Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi (ADÖG) ve bir grup aydın, yayımladıkları ortak bildiriyle durumu protesto ederek kınadı.

Kamuoyundan gelen tepkiler sonucunda Vali Şahin’in “kulağının çekildiğini” ve geri adım atarak özür dilemek zorunda kaldığını kaydeden ADÖG bildirisinde, “Sözlerim çarpıtıldı” iddiasında bulunan Vali’nin özrü hakkında şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye Hahambaşılığı, Türkiye Musevi toplumu ve kamuoyundan gelen tepkiler sonucu ve muhtemelen ‘yüksek yerlerden’ de kulağı çekilince geri adım atmak, suçüstü yakalanan tüm devletlûlar gibi, ‘Sözlerim yanlış anlaşıldı, saptırıldı’ teviline başvurmak zorunda kaldı.”

NEFRET SÖYLEMİ TÜM YÖNETİM KADEMELERİNDE İŞLİYOR”

Türkiye’nin, İsrail devletinin işlediği suçlar nedeniyle kendi yurttaşı olan Türkiyeli Yahudileri cezalandırmayı düşünecek kertede nefret suçuna yatkın yöneticiler, bürokratlar tarafından yönetildiği gerçeğinin ifşa olduğu vurgulanan bildiride şu ifadelere yer verildi:

“Bu münferit bir olay değil. Bugün cumhurbaşkanlığı mevkiini işgal eden kişinin başbakanlığı sırasında da, “Ermenistan başka ülkelerin parlamentolarından soykırım kararı geçirmeye çalışırsa, biz de Türkiye’deki kaçak Ermenileri geri göndeririz” dediği hatırlardadır. Bunlar nefret söyleminin bu ülkenin bütün yönetim kademelerinde işlerlikte olduğunu gösteren “lapsus”lardır. Gayrimüslimler söz konusu olduğunda sık sık su yüzüne vuran bir lapsus. Kırımlardan, mübadelelerden, sürgünlerden artakalan gayrimüslimlerin bu ülkede, en iyi olasılıkla, “hadlerini bilmeleri”, “düşük profilde yaşamaları” ve “millet-i sadıka” gibi davranmaları koşuluyla “hoşgörü gösterilen unsurlar” olarak gören bir “büyük devlet” kompleksi.

İSRAİL KARŞITI OLMAK BAŞKA, YAHUDİ DÜŞMANLIĞI BAŞKA”

“Türk bu ülkenin yegâne efendisi, yegâne sahibidir. Saf Türk soyundan olmayanların bu memlekette tek hakkı vardır; hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı. Dost ve düşman, hatta dağlar bu hakikati böyle bilsinler!” diye haykıran Mahmut Esat Bozkurt’a kaç adım kaldı?

Ankara Düşünce Özgürlüğü Girişimi olarak Türkiye Musevilerinin, bu ülkenin, siyonist İsrail devletinin suçlarından hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacak eşit ve tam yurttaşları olduğunu devletlûlara bir kez daha hatırlatmak zorunda kaldığımız için utanç duyuyoruz. İşgal ettiği topraklarda Yahudilerden başkasına yaşam hakkı tanımayan siyonist fikir ve pratiğe karşı olmak, yani anti-Siyonist olmak başka şey, anti-Semitizm ya da Yahudi düşmanlığı başka şeydir. AKP yönetici ve bürokratlarının gayrimüslimlere yönelik olarak her fırsatta yineledikleri bu nefret söylemini, bir “devlet tavrı” olduğu bilinciyle protesto ediyoruz.”

İHD: “VALİ ŞAHİN GÖREVDEN ALINSIN”

Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi tarafından bugün yayımlanan bildiriyi ayrıca şu kişiler imzaladı: Fikret Başkaya, İsmail Beşikçi, Baskın Oran, Doğan Özgüden, İnci Tuğsavul, Sibel Özbudun, Pınar Ömeroğlu, Nalan Temeltaş, Gül Gökbulut, Nadya Uygun, Fusun Erdoğan, Temel Demirer, Rafi Hermon Araks, Şanar Yurdatapan, Ümit Kurt, Mahmut konuk, Necati Abay, Attila Tuygan, Muzaffer Erdoğdu, Serdar Koçman, Fatin Kanat, Mehmet Özer, Ramazan Gezgin, Bülent Tekin, Bora Balcı, Mete Koçak, Aysel Baytar Önsel, Senay Sevan Özköylü, Eflan Topaloğlu, Yalçın Ergündoğan, Oktay Etiman, İbrahim Seven, Haldun Açıksözlü, Atilla Dirim, Abut Can, Nivart Bakırcıoğlu, Zeliha Özdencanlı, Muteber Öğreten, Celal İnal, Aziz Tunç, Ahmet Kuzik, Hatice Çevik, Kenan Yenice, Mert Kaya, Anjel Dikme, Şaban İba, Kadir Akın, Ertuğrul Gümüş, Sait Çetinoğlu, Recep Maraşlı.

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu, Vali Şahin’in evrensel İnsan Hakları Hukuku, Anayasa ve Türk Ceza Hukuku’na göre suç işlediğini belirterek, yaptığı kin ve düşmanlığa sevk edici konuşmasının ardından Vali’yi istifaya davet etmişti. Şahin’in istifa etmemesi durumunda, hakkında resmi işlem yapılarak görevden alınmasını talep eden Komisyon, “Yoksa Türkiye devleti de bu suçun ortağı olacaktır” demişti.

VALİ ŞAHİN NE DEMİŞTİ

Vali Şahin, Edirne’de yenileme çalışmaları devam eden sinagog hakkında 22 Kasım’da gazetecilere yaptığı açıklamada, “Mescid- i Aksa’nın içinde savaş rüzgarları estiren o eşkıya kılıklı insanlar Müslümanları katlederken, biz de onların sinagoglarını yapıyoruz. İçimde büyük bir kinle söylüyorum bunu. Biz de onların burada mezarlıklarının çevresini değiştiriyoruz, projelerini Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na gönderiyoruz. Bizim yaklaşımımız nerede onların yaklaşımı nerede” demişti.