Marksist edebiyat kuramcısı Terry Eagleton, “Açlık grevindekilerin tek zararı kendilerinedir ve kesinlikle şiddet içermeyen bu eylem sırf bu sebeple bile çok önemli bir tepki türüdür. Bu sesin duyulması gerekir” dedi.

Eagleton, Orhan Pamuk’un açlık grevleri hakkındaki suskunluğunu da "Pamuk'un bu konuda söyleyebilecek bir şeyi olabileceğini kabul etmemesi üzücü" sözleriyle değerlendirdi.

Berrin Karakaş'ın Radikal gazetesinde yayımlanan 15 Kasım 2012 tarihli röportajında, Eagloton, "Açlık grevindekilerin tek zararı kendilerinedir ve kesinlikle şiddet içermeyen bu eylem sırf bu sebeple bile çok önemli bir tepki türüdür. Bu sesin duyulması gerekir," dedi.

Karakaş'ın Orhan Pamuk'un açlık grevlerine dair sessizliğinden konuyu açması üzerine, Eagloton, konuya dair şu açıklamları yaptı:

"Orhan Pamuk’un bu konuda söyleyebilecek bir şeyi olabileceğini kabul etmemesi üzücü. Romantisizm’de Blake, Keats, Shelley gibi şairlerin döneminde sanat, politika, ahlak arasında kesin ayrımlar yoktu. Modernizmle birlikte bu bağlantılar büyük ölçüde kayboldu. Dolayısıyla artık bazı sanatçılar politikayı zavallı bir bağlılık olarak görüyor. Politika kelimesini duyduklarında romantik dönemdeki İngiliz özgürlüğünü hemen savunur oluyorlar ama biraz daha devam ettiğinizde bu özgürlüğün boş olduğunu görüyorsunuz."