Ergenekon Davası’nda Sivas Ermeni Cemaati lideri Minas Durmazgüler’e düzenleneceği iddia edilen suikast hazırlığına ilişkin silahı sanık Garip İrfan Torun’a verdiği öne sürülen tutuklu sanık İbrahim Şahin savunma yaptı. Kimseye silah vermediğini ve satmadığını savunan İbrahim Şahin, "Bizim için silah namustur. Allah korusun insan namusunu başkasına verir mi?" dedi. Şahin, "4 yıldır tutukluyum. 30 yıl terörle mücadele ettim. Hatta 2 kez yaralandım. DHKP/C lideri Dursun Karataş’ın eşini operasyonda ben öldürdüm. Şimdi terörden tutukluyum. Takdir yüce mahkemeye aittir" diye konuştu. Duruşmaya tutuklu sanık Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ise yine katılmadı.

 

16-17 Nisan 1992’de 4 hücre evine düzenlenen operasyonlarda Devrimci Sol ileri kadrolarından Sabahat Karataş ve Sinan Kukul’un da aralarında bulunduğu 11 kişi öldürülmüştü. Kamuoyunda yargısız infaz yapıldığı yönünde değerlendirmeler olmuş, açılan davada yargılanan Özel Harekat Dairesi Eski Başkanvekili İbrahim Şahin'in de bulunduğu 22 polis beraat etmişti.

 

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen 61’i tutuklu 256 sanıklı Ergenekon Davası’nın 179. duruşması başladı. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada emekli Orgeneral Hurşit Tolon, CHP İzmir Milletvekili, Gazeteci Mustafa Balbay, Gazeteci Tuncay Özkan, Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, İbrahim Şahin, Danıştay Saldırısı dosyası sanığı Alparslan Arslan’ın da aralarında bulunduğu 42 tutuklu sanık hazır bulundu.

 

Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, emekli Orgeneral Hasan Iğsız, emekli Albay Dursun Çiçek, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, İsmail Hakkı Pekin, Mehmet Otuzbiroğlu, Hulusi Gülbahar, Mustafa Dönmez, Mustafa Levent Göktaş, İbrahim Özcan, Selçuk Özkan, Sedat Peker ile duruşmalardan men cezası verilen tutuklu sanıklar İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Hikmet Çiçek, Osman Yıldırım, Semih Tufan Gülaltay, Mehmet Zekeriya Öztürk duruşmaya katılmadı. Duruşmada, Oda Tv Davası’nın tutuklu bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük ile tutuksuz sanıklar Garip İrfan Torun ve Birol Başaran da hazır bulundu. CHP İzmir milletvekilleri Alaattin Yüksel ile Mustafa Moroğlu da duruşmaya izleyici olarak katıldı.

 

"KİMSEYE SİLAH VERMEDİM"

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese tutuklu sanık İbrahim Şahin’in sorgu ve savunmasının alınacağını belirterek kürsüye çağırdı. Kürsüye gelen sanık Şahin mahkemeden oturarak ve kravatını çıkartarak savunma yapmak istediğini söyledi. Başkan Hasan Hüseyin Özese, "Tabi tabi nasıl rahat edecekseniz" diye Şahin’in istediğine izni verdi. Daha önce Ergenekon davası ile birleştirilen Ermeni cemaati lideri Minas Durmazgüler’e suikast hazırlığına ilişkin dosyada sanık olarak yer alan İbrahim Şahin kendisiyle ilgili iddialara cevap verdi. "Adalet mülkün temelidir" diyerek sözlerine başlayan Şahin, "Bana atılan bu iddialara cevap vermek bile zul kabul ederim" dedi. Aynı dosyanın sanığı Garip İrfan Torun’a suikastte kullanılması için silah verdiği iddia edilen İbrahim Şahin, "Kimseye silah vermedim. Suikast hazırlığı içinde olmadım" diye konuştu.

 

"SİLAH NAMUSTUR"

Garip İrfan Torun’un polis, savcılık mahkemede verdiği ifadelerinin çelişkili olduğunu öne süren Şahin, "Polis ve savcılıkta beni 1993 yılında tanıdığını söyleyen Torun, mahkemenizde verdiği ifadenizde ise beni 2003 yılında tanığını iddia etti. Garip İrfan Torun’un beni bahsettiği tarihlerde tanıması mümkün değildir" dedi. Şahin, Torun’un kendisini 2003 yılından beri tanıdığını ve "Tokat’a geldiği bir zaman belinde iki silah gördüm. Silahlardan birisini bana satmasını istedim. O dönem silah almak istiyordum. İnternetten de silah fiyatlarını kontrol ediyordum. Silahın ruhsatsız olduğunu ve fiyatının da bin 800 lira olduğunu söyleyince hemen satın aldım" ifadesinin de iftira olduğunu söyledi. Şahin, "Beni bu kişinin 2003 yılında tanımasına imkan yok. O tarihte ben Susurluk davası nedeniyle cezaevindeydim. 1993 yılında ise Özel Harekat Daire Başkanlığı’nda Ankara’da görevdeydim. Silah vermem olayı ise tamamen yalan. Bizim için silah namustur. Allah korusun insan namusunu başkasına verir mi? tövbe tövbe..." diye konuştu.

 

"POLİS 4 YILDIR ARAŞTIRIYOR"

İddia edilen suikaste ilişkin belgeyle ilgili mahkemeye tek yanıt göndermeyen kurumun polis teşkilatı olduğunu ifade eden Şahin, "Adli Tıp Kurumu'ndan gelen yazıda belgedeki yazının bana ait olmadığını söylüyor. Diğer kurumlar da aynı cevabı verdi. Ancak polis 4 yıldır hala 'Araştırıyoruz' diyor. Kusura bakmasınlar Organize Şube’den 3 amiri göndermekle 700 polisi başka tarafa tayin etmekle bu işleri temizleyemez ve toplumun gazını alamazsınız" dedi.

 

"30 YIL TERÖRLE MÜCADELE ETTİM"

Sanık İrfan Torun’un kendisine bu nedenlerle iftira attığını iddia eden Şahin, "İrfan ile irtibatımı koparttıktan sonra bir komplo sonucu tutuklandım. 4 yıldır tutukluyum. 30 yıl terörle mücadele ettim. Hatta 2 kez yaralandım. DHKP/C lideri Dursun Karataş’ın eşini operasyonda ben öldürdüm. Şimdi terörden tutukluyum. Takdir yüce mahkemeye aittir" diye konuştu. (Hürriyet)