Anayasa Mahkemesi'nin 'hak ihlali' kararının ardından tahliye edilen Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, 92 gün sonra serbest kaldıktan sonra bugün Cumhuriyet gazetesine geldiler. 

Burada bir basın toplantısı düzenleyen iki gazeteci, "Hapisteki gazeteciler için mücadele etmeye devam etmemiz gerekiyor" dedi. "Cumhuriyet'in kendilerine çok sahip çıktığını" belirten Dündar ve Gül, "Demir kapı vurulup Cumhuriyet girdiği zaman aydınlığı gördük, satırlarımızı okuduk" diye konuştu.

Erdem Gül'ün açıklamalarından satır başları şöyle:

"Karşımda gazeteciler var. Yeni bir şey söylüyor olmayacağım. Bir iki şeyin altını çizmek lazım. Birincisi tutuklanmamız ve iki kere ağırlaştırılmış, hatta diyordum ki Can’a, ölene kadar yatacağız, dirileceğiz, gelip yeniden yatıp, ölüp, bir 30 yıl daha yatacağız.

"Bu haklara çoktan sahip olmamız gerekirdi. Mahkeme kararıyla olmaması gerekirdi. Muhalif gazetecilik diye bir şeyden bahsetmememiz gerekir. Gazetecilik zaten denetleme faaliyetidir. İktidar varken daha güçsüzleri denetlemeyecektir. Türkiye’de normal bir haber bile müebbet konusu olabildiğine göre demek ki bir süre daha yapacağımız çok fazla işler var.

"Bizim kişisel olarak 90 günlük, 3 aylık meselemizin çok önemli olmadığını, bunun haber yapan herkes tarafından ödenebileceğini düşünüyorum. Hapisteki gazeteciler için mücadele etmeye devam etmemiz gerekiyor."

Can Dündar'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Genel yayın yönetmeniyle Ankara temsilcisi günde en az iki kez görüşmeli diyorduk ama 24 saat birlikte olmak yoktu hesapta. Ankara temsilcisi, genel yayın yönetmeni ilişkisi böyle olmalı. Gazete açısından çok bağlayıcı oldu. Gerçekten çok ağır bir suçlamayla karşı karşıya olup, Türkiye’nin galiba en gözde casusları olduk. Onun için seviniyoruz. AYM kararı bize yöneltilen suçlamanın dayanaksız olduğunu ispatlamakla kalmadı, basın özgürlüğünün ne kadar elzem olduğunu gösterdi. Birazcık yattıysak buna yaradı. İçeri girecekleri önleyecekse ne mutlu bize. Cumhuriyet bize çok sahip çıktı. Gece gündüz demeden çalıştılar. Demir kapı vurulup Cumhuriyet girdiği zaman aydınlığı gördük, satırlarımızı okuduk. "