Demokratik Toplum Kongresi (DTK), katledilişinin 40. yılında İbrahim Kaypakkaya ve 18 Mayıs 1982 tarihinde yaşamını yitiren Dörtler'i andı.

Yazılı bir açıklama yapan DTK, Türkiye tarihi boyunca baskı, sömürü haksızlık ve adaletsizliklere karşı demokrasi, eşit ve özgür yaşam mücadelesi veren insanların yaşamını yitirdiğine dikkat çekti, "Türkiye halkları ve Kürt halkı kendi özgür ve demokratik gelecekleri için bedenini ölüme yatıran bu değerli evlatlarını hiçbir zaman unutmamış onları minnetle ve onurla sürekli anmıştır" dedi.

12 Eylül askeri faşist darbesinin insanlık dışı uygulamalarına devrimcilerin tarihi direnişlerle cevap verdiğini ifade eden DTK, "18 Mayıs günü bu direnişlerin mihenk taşlarının sonsuzluluğa vardığı özel bir gündür. Büyük devrimci ve Türk ve Kürt halklarının eşitliğinin amansız savunucusu İbrahim Kaypakkaya bugün işkencelere karşı insan onurunun korunmasına bir örnek olarak faşist 12 Mart rejimi tarafından katledilmiştir. 18 Mayıs 1977 tarihinde ise büyük enternasyonalist ve Kürt halkının mücadelesindeki halkların eşitliğinin ruhu olan Haki Karer, inkârcı sistem tarafından komployla şehit edilmiştir. Demokratik kurtuluşla özgür yaşam hamlesi tam da Haki Karer'in kişiliğinde somutlaşmıştır" dedi.

'DÖRTLER'

18 Mayıs 1982'nin Kürt halkı için önemli bir tarih olduğunu belirten DTK, "Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Mahmut Zengin, Necmi Öner'in 12 Eylül faşizmine karşı direnişte kendini ateş topuna çevirdiği tarihtir. Kürt halkının dirilişinin özünü oluşturan bu eylem yıllar boyu Kürt halkının mücadelesine ışık tutmuştur" denildi.

Türkiye tarihinin aynı zamanda kayıplar, faili meçhul cinayetler ve katliamlarla dolu bir tarihi olduğunu vurgulayan DTK, bu nedenle kayıpların ve faili meçhul cinayetlerin açığa çıkarılması ve sorumlularının yargılanması amacıyla 17-31 Mayıs tarihlerinde uluslararası düzeyde kayıplar haftası etkinlikleri düzenlendiğini hatırlattı.

DTK açıklamasının devamında "Bu ülkenin yurttaşları yitirdiği, kaybettiği değerli evlatlarını hiçbir zaman unutmayacağı gibi onların demokratik, eşit, özgür yaşam istemlerinin gerçekleşmesi için de mücadeleyi büyütecektir" dedi. (ETHA)