Diyarbakır’ın Sur ilçesine bağlı Alipaşa ve Lalabey Mahallerinde boş olan evlerin yıkımı devam ederken içinde yurttaşların yaşadığı evlere ise 15 gündür elektrik ve su verilmiyor. Ramazan ayında da su verilmeyen mahallerde yurttaşlar yaşananlara tepki gösterirken Sur’un Yıkımına Hayır Platformu tarafından her gece yer yüzü sofrası kuruluyor. Platform bileşeni kurumlar sırayla iftar yemeğini üstlenirken Sur ile dayanışma çağrıları da yapılıyor.  

Sur’da yaşanan duruma ilişkin Evrensel'den Fırat Topal'a  konuşan Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Leyla Güven, “90’larda buraya göç etmek zorunda bırakılan halka, şimdi de buradan çıkın, tarihinizi yok edeceğiz, denilmektedir. Ancak Sur insanlığın ortak mirasıdır, herkes sahip çıkmalı” dedi.

Güven, Kürtlerin yaşadığı yerlerin demografik yapısının değiştirilmek istendiğini belirterek, “Burada yapılmak istenen 2014 yılında AKP tarafından tasarlanan  ‘Çökertme Planı’nın bir parçasıdır. Sur’da yaşayan aileler 90’larda köylerinden göç etmek zorunda kalan ailelerdir. Şimdi bu aileler Sur’dan göç ettirilerek metropollerde asimile edilmek isteniyor. Sur’da sosyal bir yaşam vardır, iyi günde kötü günde komşusuyla kolektif bir yaşam sürdüren anlayış vardır. Bu aileleri TOKİ’ye mahkum edemezler, bu aileler bunu reddediyor. 400’e yakın aile burada direniyor ve buradan gidecek imkanları da yok. Biz de diyoruz ki, bu aileleri buna zorlamayın, bu evleri yıkmayın. Bu evlerin altında bir tarih var, önce Ermenilerin, Süryanilerin tarihi yok edildi, şimdi de Kürtlerin yok edilmek isteniyor. Burada ailelerin gösterdiği direniş çok ahlaki ve çok insani bir direniştir” dedi.

‘TARİH YOK EDİLİYOR, UNESCO GİZLİYOR’

Güven, Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Sur’da yaşananlara UNESCO’nun sessiz kaldığını belirterek, “Uluslar arası kurumlar tamamen o ülkenin hükümeti ne düşünüyorsa o yönde hareket ediyor, menfaat ve çıkar ilişkisi devreye giriyor. Eğer öyle olmasa bu gün herkesten önce UNESCO’nun kıyameti koparması lazımdı. Ama bir tarih yok ediliyor ve UNESCO gizliyor” dedi. 

‘TÜRKİYE HALKLARI SESSİZ KALMAMALI’

Sur’da yaşayan halkın 90’lı yıllardaki gibi göçe zorlandığını söyleyen Güven, “Bu sıfırdan başlamak demektir. Bu insanlar köylerine de dönemiyor. Çünkü çatışmalar var, OHAL var, Diyarbakır’ın birçok köyünde sokağa çıkma yasağı var. Bu insanlar nereye gidecek? İnsanlara tek yol gösteriliyor. Metropollerde insanlar eritilmek isteniyor. Dersim halkı, Dersim Katliamı’ndan sonra dünyanın her yerine dağıldı. Bu coğrafyada, tarih yeniden tekerrür ediyor. AKP denenmiş tüm yöntemleri tekrar deniyor, bu toplumsal hafızayı yok etmektir, zulümdür. Buna hiç kimsenin sessiz kalmaması gerekiyor, Türkiye’nin batısının da ses çıkarması gerekiyor, buna CHP’nin de ses çıkarması gerekiyor. Bu Sur’la sınırlı bir mesele değil,  3-5 ev meselesi değil. Biz bütün Türkiye halkalarının bu konuda duyarlı olmasını istiyoruz” diye konuştu. 

‘SONUÇ ALANA KADAR DİRENECEĞİZ’

Güven, Sur’daki yıkıma karşı geçtiğimiz günlerde kurumlar tarafından kurulan, Sur’un Yıkımına Hayır Platformunun önemine değinerek, “Kurulan bu platform üzerinden Zülfü Livaneli’yi, Barış Bloğunu, tarihçileri ve çevrecileri Sur’a davet ettik. Burada yaptığımız çağrılar önemlidir, kulak verilmesi gerekir. Sur bu platformla sınırlı kalmamalı, bu platforma güç veren tüm kurumların daha fazla çalışması gerekiyor. Önümüzdeki günlerde Avrupa’dan çeşitli heyetler Sur’a davet edilecek. DTK olarak Sur’daki tarihe ve yıkımın neden yapıldığına dair çalıştay yapmayı düşünüyoruz. Bu direniş devam edecek. Bu süreci her alanda eylem yaparak devam ettireceğiz ki sonuç alalım” dedi.