Diyarbakır ve çevresinin içme suyunun sağlandığı Dicle Barajı’na Eğil ilçesinin kanalizasyonu akıyor.

DİSKİ suyun arıtıldığını ve o miktardaki atığın barajı kirletmeyeceğini savunuyor. Uzmanlara göreyse arıtma ve klordan etkilenmeyen mikroorganizmalar var ve atığın derhal durdurulması gerekiyor.

Diyarbakır’ın 23 bin nüfuslu Eğil ilçesinin kanalizasyonu kentin su ihtiyacının karşılandığı Dicle Barajı’na akıyor. Kale Mahallesi Deran mevkiine gelen kanalizasyon suları buradan küçük bir koydan baraja ulaşıyor.

Abdülkadir Konuksever'in Al Jazeera'de yer alan haberine göre, Eğil merkezdeki çocuklarda sıklıkla ve dönemsel ishal, ateş ve kusma gibi semptomların ortaya çıktığını belirten Kadri Akboz, içme suyunun rengi ve kokusundan da rahatsız.

Dünyadaki hiç bir nehrin yüzde yüz temiz olmadığını belirten Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi (DİSKİ) Genel Müdürü Yaşar Sarı evsel atıklardan da korkmadıklarını ve o miktardaki kanalizasyonun da suyu kirletemeyeceğini ifade ediyor.

Eğil ilçesindeki çocukların sudan hastalanmalarının da mümkün olmadığını belirten Sarı, Eğil’de paket arıtma denilen bir sistemin olduğunu ve arıtılmadan ilçeye su verilmediğini söylüyor.

Dicle Üniversitesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Profesör Doktor Mahmut Mete’ye göre klordan etkilenmeyen mikroorganizmalar var ve arıtma tesislerinden geçip su şebekesine geçebilmeleri olası.

“Arıtma tesisleri elbette çok önemli. Tesislerin ilk olarak suyun fiziksel temizliğini yapması ve taş, toprak gibi materyallerden arındırması lazım. İkinci olarak kimyasal temizlik, yani cıva, arsenik gibi maddelerden arındırmak lazım. Üçüncü safhada ise hastalık yapan mikrobiyolojik bakteri, virüs ve parazitlerden temizlenmesi gerekiyor. Yani biyolojik arıtma yapılması lazım. Diyarbakır’da temiz su arıtma tesislerinde biyolojik arıtma yok bildiğim kadarıyla ve ne yazık ki klorlama her zaman kurtarıcı olamıyor. Cripto Sporodium ve Giardia gibi mikroorganizmalar klora dayanıklıdır ve hastalık yapmaları çok mümkün.”