Diyarbakır’da yaşları 6 ila 10 arasında olan 3 kardeşin, merkez Yenişehir ve Eğil İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli 3 polis memurunun aylarca cinsel istismara maruz kaldıkları ortaya çıktı. Alınan ifadelerinin yanı sıra psikolog raporları ile skandal doğrulanmasına rağmen yürütülen savcılık soruşturmasında, söz konusu polisler hakkında takipsizlik kararı verilerek, failler korundu. Çocuklardan 10 yaşındaki Z.C.E’nin başlarından geçenleri aktardığı günlük dahi soruşturma sürecinde dikkate alınmadı.

BestaNuçe’de yer alan habere göre; Diyarbakır’da failleri bizzat polis olan bir cinsel istismar skandalı ortaya çıktı. Şu an 6 yaşında olan M.E, 7 yaşında olan G.S.E. ve 10 yaşında olan Z.H.E. isimlerindeki 3 kardeş, aylarca 3 polis memurunun cinsel istismarına uğradı.

Olay, çocukların yaşadıklarını babalarına anlatması sonrasında babanın söz konusu polisler hakkında şikayetçi olmasıyla gün yüzüne çıktı. Buna göre, çocuklara dönük cinsel istismar, 2011 yılında kardeşlerden M.E’nin henüz 3,5 yaşındayken kaybolması ile başladı. M.E’nin kaybolması üzerine karakola yapılan kayıp başvurusu sonrasında M.E’nin bulunmasına dönük çalışmalar sırasında Anne A.E ile Yenişehir İlçe Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru O.K’nın başlayan tanışıklığı daha sonra ilişkiye dönüştü. Anne A.E. zaman zaman görüşmek üzere gittiği polis memuru O.K’nin, İç Ofis Polis Lojmanları’ndaki evine kimi zaman çocuklarını da götürdü.

Anne A.E. ilişki kuran polis memuru O.K. bir süre sonra her üç küçük çocuğa da cinsel istismarda bulunmaya başladı. Anne A.E. çocuklarına dönük yaşanan bu cinsel istismara rağmen söz konusu polis ile ilişkisini sürdürmeye devam etti. Çocuklara dönük istismar bununla da sınırlı kalmadı. Bir müddet sonra her üç kardeş, O.K. isimli polisin yine polis olan arkadaşları F.B. ve soyadı bilinmeyen A’nın da istismarına uğradı.

2011′DEN MAYIS 2013′E KADAR İSTİSMARA UĞRADILAR

Kardeşlere dönük istismar 2011 yılından, çocukların yaşadıklarını babalarına anlattığı Mayıs 2013 tarihine kadar sürdü. Çocukların yaşadıkları bununla da sınırlı kalmadı. Kardeşler cinsel istismarına uğradıkları kaldıkları polislerin zaman zaman şiddetine de maruz kalıp, onlar tarafından uyuşturucu madde kullanmaya alıştırıldı.

Yaşadıklarına dayanacakları güçleri kalmayınca çocuklar durumu babaları M.N.E’ye anlattı. Baba da hemen söz konusu polisler hakkında şikayetçi oldu. Diyarbakır Çocuk Savcısı Kenan Yıldırım tarafından 19 Haziran 2013 tarihinde psikolog eşliğince ifadeleri alınan çocuklar, tüm yaşadıklarını anlattı.

ÇOCUKLARIN SÖYLEDİĞİ ADRES POLİS O.K’YA AİT

Alınan ifadelerinin ardından, çocukların ifadelerinde belirttiği cinsel istismara maruz kaldıkları adreslere ilişkin tespitlerde bulunuldu. Yapılan tespitlerde çocuklar tarafından belirtilen ilk adres, polis memuru O.K’a ait İç Ofis Polis Lojmanları’ndaki evi oldu.

Aynı tespit, şikayet başvurusu yapıldığı esnada Çocuk Şube Müdürlüğü tarafından da tutanak altına alındı. Çocuklar, O.K’nın polis lojmanlarındaki evi dışında, polis memurları O.K, F.B. ve soyadını bilmedikleri A. adlı polis tarafından Eğil İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne de götürüldüklerini ve burada cinsel istismara uğradıklarını savcıya anlattı.

Savcı Yıldırım, çocukların anlatımları üzerine Anne A.E’nin de ifadesini alırken, cinsel istismarda yer alan çocukların işaret ettiği polislerin ifadesine ise başvurmadı. Anne A.E, savcılığa verdiği ifadesinde, polis O.K. ile olan ilişkisini yalanladı.

Polislerden O.K. da 20 Haziran 2013 tarihinde Gasp Büro Amirliği’nde alınan ifadesinde çocukları tanımadığını iddia etti. O.K. yine ifadesinde evli ve 5 ile 1 yaşında iki çocuk babası olduğunu da söyledi.

“TAKİPSİZLİK” KARARI

Çocukların anlatımlarına rağmen, başlatılan soruşturma hakkında “takipsizlik” kararı verildi. Üstelik alınan bu karar, kendisine tebliği dahi edilmeyen baba M.N.E, bu durumu karakolu gidip ifade verdiği sırada polislerden sözlü olarak öğrendi.

Ortaya çıkıp, savcılık soruşturmasında takipsizlik kararı verilen olayın mağduru çocuklara dönük Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı nezdinde ise herhangi bir koruma kararı yada girişimde bulunulmadı.

BABA, EFKAN ALA’YA TWEET ATTI

Çocuklarının cinsel istismara uğramasına ilişkin açılan soruşturmanın ilerlememesi ve polisler hakkında herhangi bir işlem yapılmamasından kaynaklı baba M. N. E, İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya tweet atarak durumu kendisine iletse de sonuç değişmedi.

ADLİ TIP RAPORU

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istismarın yaşandığı dönem 4 buçuk yaşında olan çocuklardan G.S.E’nin tecavüze uğrayıp, uğramadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) rapor istedi. ATK’nin hazırladığı bu raporda şu ifadeler yer aldı:

“…mağdurun yaşı, fiziki gelişimi, olay sırasında penis girişini kolaylaştırıcı kaygan madde kullanımı ile hile, tehdit yada rıza gibi nedenlerle direncinin kırıldığı durumlarda anal sfinkterin çok büyük travmatik değişim olmaksızın penisin girişine müsait olacak şekilde genişleme yeteneğinin bulunmasının tıbben mümkün olduğu…”

ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİSİ BOZULMUŞ

Çocuklardan Z.C.E’nin Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nce hazırlanan Psikiyatri Kanaat Raporu’nda ise, “Birçok kez cinsel istismara maruz kaldığı ve bu olaylardan sonra içe kapanma ve isteksizlik duygularının oluştuğu belirlenmiştir” denildi.

Z.C.E. YAŞADIKLARINI GÜNLÜĞÜNE YAZDI

Çocuklardan şuan 10 yaşında olan Z.C.E. ise tuttuğu günlükte, yaşadıklarını yazı ve çeşitli resimlerle ifade ediyor. Günlüğünde “Doğum kontrol hapı ve uyuşturucu da bana verdiniz. O. (polis memuru), F.’den (diğer polis memuru) uyuşturucu istedi. Sen de (annesine) hem kendin içtin hem bana verdin. Senin dediğini yapacağım hani sen demiştin ya ‘Kendine de zarar ver’ demiştin. Dediğini yapacağım.

Kahrol seni hiç sevemiyorum…” gibi birçok ifadeye yer veriyor. Z.C.E. aynı zamanda günlüğünde çizdiği evlerin üzerine Eğil İlçe Karakolu yazması dikkat çekiyor.

GÜNLÜK İNCELENMEDİ

Adli Tıp raporu ve uzman psikolog raporlarının cinsel istismarı doğrulayan raporlarının yanı sıra Z.C.E’nin günlüğüne kadar yansıyan bu yaşanılanlar hakkında verilen “takipsizlik” kararı ile olayın üstünün örtülmek istendiğini, söz konusu bu günlüğe savcılığın incelemeye dahi almamasından anlaşılabiliyor.

Söz konusu fail polisler hakkında cezai işlem başlatılmaması adaletsizliğine karşı olayı medya aracılığı ile paylaşmak zorunda kalan baba M.N.E, başvurduğu kimi kurumların hukuki desteği ile yargısal mücadelesini sürdürmeye devam edeceğini söyledi. (DİHA)