Tek devlet, tek dil, tek bayrak, tek millet dayatmasına cezaevlerinde ‘tek mezhep’ anlayışı da eklendi. Kandıra F Tipi cezaevindeki siyasi tutuklu Bülent Özdemir’in, Alevi inancı gereği “Dede” ile görüşme isteği “Alevilik ayrı bir din değil” denilerek reddedildi.

Turna Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Murat Kantekin’e Kandıra cezaevinden mektup gönderen Bülent Özdemir, 13 Nisan 2011 tarihinde cezaevi yönetimine başvurarak Alevi inancı gereği “dede” ile görüşmek istedi. Talebinin reddedilmesi üzerine neden kabul edilmediği yönünde dilekçe veren Özdemir’e cezaevi yönetimi tarafından 7 ay sonra yanıt verildi.

‘DİN DEĞİL, DEDE İLE GÖRÜŞEMEZ’

20 Eylül 2011 tarihinde verilen yanıtta, konunun Diyanet İşleri Başkanlığı’na sorulduğu ancak Diyanetin Aleviliği ayrı bir din olarak görmediğinden bu talebin yerine getirilemeyeceği belirtildi.

Özdemir, karar üzerine Cezaevi İnfaz Hâkimliği’ne ve Adalet Bakanlığı’na dilekçe yazarak itiraz etti. İtirazında, “Ben Aleviliğin bir din olup olmadığını ne bakanlığa ne de Diyanet’e sormadım. Sormam da… Bizim tartışmamız bu değil. Ben yasaların uygulanmasını ve bir Alevi olarak kendi inanç önderim olan Dede ile görüşme talebimin karşılanmasını istiyorum” dedi.

Özdemir, taleplerinin karşılanması için kamuoyu oluşturulmasını ve ilgili kurumlarla iletişime geçilip, Alevi inanç önderi olan ‘Dede’ ile görüşmelerinin önündeki engellerin kaldırılmasını talep etti.

Bakanlık, Özdemir’in itirazına 5 Aralık’ta yanıt vererek Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kararına atıfta bulunarak “dede” ile görüşmenin mümkün olmadığını açıkladı.

DİYANET 10. YÜZYILA KADAR GİTTİ

Diyanet İşleri Başkanı adına konuya yanıt veren, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkan Vekili Doç.Dr. Halil Altuntaş, ‘’10. Yüzyıldan itibaren İslamiyet’e giren göçebe Türk oymaklarının eski inanışlarını İslamiyete taşımaları sonucunda Aleviliğin ortaya çıktığını, Hurufi ve Şii unsurları da içeren Aleviliğin İslam dini bünyesinde batıni-tasavvufi özellikleri olan sosyo-kültürel bir yapı olduğunu’’ iddia etti.

MECLİS’E TAŞINDI


Özdemir’in talebinin kabul edilmemesini Meclis’e taşıyan CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in yanıtlaması istemiyle verdiği önergede şu soruları yöneltti:

* “Hukuken açık hükümler bulunan bir konuda, laik bir ülkede savcılığın Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan görüş almasının nedenleri nelerdir?

* Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun gereği bu görüşme için bir sakınca olmadığı halde, neden böyle bir engelleme yapılmıştır?” (ANF)