KKTC'de terhisine yedi gün kala 'disko' denilen disiplin koğuşunda gördüğü işkence sonucu 13 Ekim'de ölen er Uğur Kantar'ın failleri hakkında iddianame hazırlandı.
İSTANBUL- Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Askeri Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede yedi asker suçlandı. İki askerin ağırlaştırılmış işkenceyle suçlandığı iddianameyi kabul eden Askeri Mahkeme, duruşma tarihini ise 18 Kasım 2011 olarak belirledi.
İŞKENCE GÖREN TEK ASKER UĞUR KANTAR DEĞİL
Askeri Savcılık iddianamesinde Disko tabir edilen disiplin koğuşunda işkenceye maruz kalanın yalnızca ölen asker Uğur Kantar’la sınırlı olmadığı ortaya çıktı. İddianame toplam 19 askerin de çeşitli kereler kötü muameleye maruz kaldığını gösterdi. Sanık askerler arasındaki tek rütbe sahibi Cezaevi Müdürü Astsubay Kıdemli Üstçavuş Ayhan Şentürk oldu. Şentürk ihmal suretiyle görevi kötüye kullanmaktan suçlandı.
Duruşmaya müdahil olarak katılmaya hazırlanan Çağdaş Hukukçular Derneği avukatlarından Teoman Özkan, suçun yüksek kademelere kadar uzandığını öne sürerek, “Cezaevi müdürünün üstlerinin de olayda ihmali olduğunu düşünüyoruz” dedi. Avukat Özkan, Askeri Ceza Kanunu’nda ‘işkence’ suçu olmadığını, işkence suçlamasına da büyük ihtimalle “görevsizlik” kararı uygulanacağını anlattı. Özkan “Dava sivil mahkemeye gidebilir” dedi.
İŞKENCEYİ ÖRTBAS ETMEK İSTEMİŞLER
Uğur Kantar'ı askeri birlikte işkenceyle öldüren gardiyanlar, suçtan kurtulmak için Kantar hakkında iki tutanak tutmuş. Buna göre, Kantar, askerlikten kurtulmak için başını duvarlara vurmuş! Ayrıca, çöp tenekesine tekme atarak, devlet malına zarar vermiş!
Uğur Kantar'ın Kuzey Kıbrıs'ta askerlik yaptığı birlikteki Disiplin Cezaevi'nde gördüğü işkence sonucu ölümünün ardından başlatılan soruşturma tamamlandı. İddianamede, Uğur Kantar'ın dışında Disiplin Cezaevi'nde tutulan 19 asker de "diğer mağdurlar" olarak yer aldı.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianameye göre, Kantar'ın işkence gördüğü Disiplin Cezaevi'nde gardiyan olarak görev yapan Ayhan Arslan ve Fırat Keser'in "neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence" suçundan cezalandırılması isteniyor. Olayın ardından tutuklanan Arslan ve Keser, halen Girne Askeri Cezaevi'nde bulunuyor.
Gardiyan Recep Tekin hakkında ise "beş kez kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kasten yaralama" suçundan dava açıldı.
Gardiyanlar Süleyman Özdoğan, Özkan Belmen ve Ahmet Yurdusevdi hakkında ise "görevi kötüye kullanma" suçlamasında bulunuldu. Cezaevi müdürü Ayhan Şentürk de "ihmal suretiyle görevi kötüye kullanmakla" suçlanıyor. İlk duruşma, 18 Kasım günü Girne Askeri Mahkemesi'nde görülecek.
KAFASINI DEMİR RAFLARA VURMUŞ
İddianamede, işkence ayrıntılı bir biçimde anlatılırken, gardiyanların işkenceyi örtbas etmek için iki tane tutanak tuttuğu da görülüyor. Buna göre, sanık gardiyanlar Ayhan Arslan ile Fırat Keser, 25 Temmuz 2011 tarihinde iki adet tutanak hazırladı. Tutanaklardan birinde Kantar'ın Disiplin Cezaevi'ndeyken "sivil eşya deposunda bulunan demir raflara kafasını vurarak kendine zarar verme girişiminde bulunarak kendini askerliğe elverişsiz hale getirme suçunu işlediği" öne sürüldü.
DEVLET MALINA ZARAR VERMİŞ
İkincisinde ise, Kantar'ın "sorumsuz davranışlarda bulunduğu, diğer mahkumlara adaba uymayan el hareketleri yaptığı, cezaevi bahçesinde bulunan çöp konteynırlarına tekme atarak devlet malına zarar verme girişiminde bulunduğu" iddia edildi. Kantar'ın bilinci yerinde olmadığı için tutanakları imzalayamadığı ancak gardiyanlar tarafından parmak izinin alındığı da anlaşıldı.
AYLARCA YOĞUN BAKIMDA KALDI
Disiplin Cezaevi'nde su içmek ve tuvalete gitmek istediği için gardiyanlar tarafından bayılıncaya kadar dövülen Uğur Kantar, elleri arkadan kelepçeli bir şekilde baygın halde güneşin altında bekletilmişti. Kendine gelemeyen Kantar, 25 Temmuz günü saat 13.00 sıralarında Lefkoşa Nalbantoğlu Devlet Hastanesi'ne kaldırılmıştı. Kantar, durumunda iyileşme olmaması üzerine 26 Temmuz günü saat 20.30'da Ankara GATA'ya getirildi. Uzun süre yoğun bakım ünitesinde tutulan Uğur Kantar, 12 Ekim günü yaşamını yitirdi.
