İzmir’de Gezi Parkı protestoları sırasında sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden direniş çağrısı yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 34 gençten 33’ü dün serbest bırakıldı. Olaylar sırasında polislerin şiddetine uğrayan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Başak Özçelik ise kendisini dövenlerin, “İşte AKP Gençlik Kolları’nın gücü” sözlerini kullandığını, zorla “Tayyip’i seviyorum, Türk polisini seviyorum” dedirtmek istediğini söyledi.

Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, gözaltıların ardından özellikle İzmir Barosu ve CHP İl Başkanlığı devreye girerek gençlere sahip çıktı. Gençlerden 12’si önceki gece, 21’i de dün sabah saatlerinde serbest bırakıldı. F.E.A. adlı 1 kişinin ise sorgusu sürüyor. F.E.A.’nın Twitter hesabından, “Henüz Anıtkabir tapınağını yakmadık ama bu gece İzmir p.ç.’lerine cehennemi yaşatacağız”, “Alsancak’ı terk edin, arkadaşlarınızı arayın, polisle çatışamadan öldüresiye döveceğiz sizi” tweetlerini paylaştığı öne sürüldü.

Serbest bırakılanlardan Dilara Akın’ın, isim benzerliği nedeniyle 35 saat Yeşilyurt’taki emniyet müdürlüğünde gözaltında tutulduğu da savlandı. Nişanlısı Eray Koyuncu, Akın’ın herhangi bir Twitter adresi hatta telefonunda son bir yıldır internet paketi bile olmadığını bildirdi. Akın’ın ailesinin, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunmaya ve dava açmaya hazırlandığı belirtildi.

‘COPLA BAYILDIM, COPLA AYILDIM...’

Bu arada İzmir’deki, “Taksim Direnişi”ne destek olayları sırasında polis şiddetine maruz kalan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Başak Özçelik, kendisini dövenlerin, “İşte AKP Gençlik Kolları’nın gücü” sözlerini söylediklerini aktardı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Mütercim Tercümanlık Bölümü 3. sınıf öğrencisi olan Başak Özçelik, savcıya suç duyurusunda bulunacağını aktararak “Copla bayıldım, copla ayıldım” diye konuştu.

2 Haziran gecesi arkadaşlarıyla birlikte Gündoğdu Meydanı’nda olduğunu ve olası bir yaralanma riski bulunanlar için yanında tıbbi malzemeler taşıdıklarını ve sonrasında yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Bir anda ortalık karıştı. Her yer duman oldu. Kaçmaya başladık, arkadaşlarımızla birbirimizi kaybettik. Yere kapandım. Gaz bulutunun geçmesini bekledim. 2 dakika kadar sonra 100-150 polis ve eli sopalı sivil adamlar koşmaya başladı. Sırtıma darbe aldım. Beni, tahta sopalarla, coplarla dövmeye başladılar. Bayıldım. Sonra başıma yediğim copla tekrar ayıldım. Etrafımda 20 kadar kişi vardı. 3 ya da 4 tanesi resmi kıyafetli polisti. Diğerleri ellerinde sopalar olan sivil kıyafetli kişilerdi. Bana, Tayyip Erdoğan’ı, Türk polisini çok seviyorum dedirtmeye çalıştılar. Demedim. Dövmeye devam ettiler. Bir ara denize atlayarak ellerinden kurtulmaya çalıştım, izin vermediler.”