1 Mayıs İşçi Bayramı'nda Taksim Meydanı'na çıkmak isteyen gruplara polisin sert müdahalelerinden birinin yaşandığı Beyoğlu Tarlabaşı'nda polisin attığı gaz bombası sonucu başına aldığı darbe ile ağır bir şekilde yaralanan Dilan Alp ile olay esnasında beraber olan Söz Dergisi okurları, İHD İstanbul Şube binasında basın toplantısı düzenledi.

Açıklama öncesi İHD Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Taner, konuya ilişkin bilgi verdi. Dilan Alp'in, 1 Mayıs'ta polis müdahalesi sonucu ciddi şekilde yaralananlardan biri olduğunu belirten Taner, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun, başından beri olayı meşrulaştırmaya, Dilan'ın yaşını büyütmeye çalıştığını vurgulayarak, "Dilan 19 yaşında olsa ne fark edecek. Vali bundan ne kazanç sağlayacak. Yasa dışı olsa ne olacak kafasından vurmak mı lazım. Yasa dışı olan devlettir. Bunlar haklılaştırma çabasıdır" dedi.

"YAKIN MESAFEDEN BAŞLARI HEDEF ALINARAK YARALANDILAR"

Ardından Söz Dergisi adına açıklama yapan Esin Kavruk ise, polis müdahalesi sonucu 200'ün üzerinde yaralının olduğuna dikkat çekerek, "Bizler de diğerleri gibi savaşın hedefi olduk. Dilan Alp, Meral Dönmez, Serdal Gül, İbrahim Akal yakın mesafeden başları hedef alınarak öldürücü derecede ağır yaralandılar" diye konuştu.

'FOTOĞRAFLAR HEDEF GÖZETİLEREK VURULDUĞUMUZU GÖSTERİYOR'

Kavruk'un ardından, Dilan'ın vurulma anına ve sonrasında yaşananlara tanıklık eden arkadaşları söz aldı.

İlk konuşan Mustafa Aydoğdu, Taksim'de kutlama yapmanın en meşru hakları olduğunu ifade ederek, "Bizler, 1 Mayıs'ı kutlamak için Taksim'e gelmek isteyen birçok kişideniz. Ancak karşımıza panzerler çıktı. Bizi yoğun gaz bombalarıyla kovalayan polisten kaçarak eve sığındık. Dilan arkadaşımızı burada kafasından vurdular. Asıl terör yaratan devletin kendisidir" dedi.

Ardından söz alan İpek Ece Şener de, Alp'in dışında kendilerinin de hedef alınarak vurulduğunu yanında getirdiği fotoğraflar üzerinden göstererek anlattı ve "Vali sürekli, 'orantılı güç' diye açıklama yaptı. Bunlar, bizlerin direk hedef gözetilerek vurulduğunu gösteren fotoğraflardır" diye konuştu.

'PANSUMAN YAPILIP GÖZALTINA ALINACAKTI'

Alp'in hastaneye götürülmesinin ardından polislerin tedavisi yapılmadan Alp'i gözaltına almaya çalıştığına dikkat çeken Fatih Karademir ise yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Dilan arkadaşımız da bizler gibi yoğun gaz ve polis saldırısından eve sığınmaya çalıştı. Milletvekilleri hastanede olmasaydı polisler, Dilan'ı hastanede sadece başına pansuman yaparak emniyete götürecekti. Polisin böyle pratikleri var. Şahin Öner de bu şekilde yaşamını yitirmişti."

Alp'in vurulduğu evden gözaltına alınan Dilek Odabaş da, "Polis tarzını ortaya koyarak Dilan'ı öldürmeye teşebbüs etti. Arkadaşımızın cesaretinden korktular" diye konuştu. Odabaş'ın ardından söz alan Cihan Odabaş ise, mücadelelerinin meşru olduğunu, Dilan'ın yanında olacaklarını kaydetti. (Yüksekovahaber)