Ayfer Çalıkıran / Taraf

Aleviler, 19. yüzyılın ortalarından bu yana camiye çevrilen, çeşitli tarikatlara verilen ve hatta müzeye dönüştürülen dergah ve tekkelerini istiyor. Bunun için harekete geçtiler bile. Ancak çözülmesi gereken pek çok sorun var. Dergahlara çok önceden el konulmuş olması ya da Tekke ve Zaviyeler Kanunu, önlerine çıkan engellerden bazıları.

Alevilerin dergahlarına el konulması sadece Cumhuriyet tarihinin meselesi değil. 1836’da yeniçeri ocağı kapatılınca pek çok Alevi tekkesi de kapatıldı ve mülkleriyle birlikte Nakşi ve Nurcu tarikatlara teslim edildi. Cumhuriyet’in ilanının ardından 1925’te tekke ve zaviyelere kilit vurulunca tüm mal varlıkları da devlete geçti. Tarihi eser niteliğinde olanlar ise müze yapıldı.

Yıllardır hakları için mücadele eden Alevilerin gündeme getirdiği konulardan biri, bu dergahların kendilerine iade edilmesi. Britanya Alevi Federasyonu (BAF), geçtiğimiz Pazar günü, İngiltere’de faaliyet gösteren Alevi Kültür Merkezi ve Cemevilerinin katılımıyla ilk genişletilmiş toplantısını gerçekleştirdi.

“TEKKE VE ZAVİYE KANUNU DEĞİŞTİRİLSİN”

Toplantı sonrasında, Türkiye’de başta Hacıbektaş Dergahı olmak üzere Alevilere ve Bektaşilere ait tüm dergahların Tekke ve Zaviye Kanunu değiştirilerek müze statüsünden çıkarılması ve bu dergahlara ait bina, arazi gibi taşınmazların ilgili kişi ve kurumlara devredilmesi istendi. Toplantıda alınan kararlar ile ilgili açıklama yapan BAF Başkanı İsrafil Erbil, yıllardır Alevi kurumlarının defalarca bu sorunları ifade etmesine rağmen devletin olumlu bir adım atmadığına dikkat çekti. Erbil, “Bu nedenle Britanya Alevi Federasyonu olarak söz konusu Alevi kutsal mekanlarının geri alınması için başlatılmış olan mücadeleye daha aktif olarak destek verme kararı aldık” dedi.

'SİVAS'TAN UMUTLUYUZ'

HUBYAR Sultan Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu, dergahların iadesiyle ilgili Sivas’ta devam eden davayı anlattı:

“Dergahlar vakıflara bağlıdır. Alevi Bektaşi dergahlarını geri alabilmemiz için her bir dergahın bağlı bulunduğu vakfın yeniden canlandırılması gerekiyor. Vakıfları yeniden canlandırabilmek için de vakfın mütevellisinden birinin çocuklarının hayatta olması gerekiyor. Sivas’ta Ali Baba Dergahı Vakfı’nın yöneticisi Seyit Ali’nin torunu olan Tahir Aslantaş var. Tahir Dede’nin açtığı dava sürüyor.”

Tahir Aslantaş ise, kendi davasının dergah ve tekkelerin iadesi için açılan ilk dava olduğunu söyledi. 2012’de açılan dava için mahkemeye bin tane delil sunduklarını söyleyen Aslantaş, “Avukatlarımız davanın bir iki celse sonra lehimize sonuçlanacağını söylüyor. Umutluyuz” dedi.