Eşitlik ve Demokrasi Partisi İstanbul İl Örgütü 17 Ağustos akşamı saat 19.00'da Taksim tramvay durağından başlayan 17 Ağustos depreminde ölenleri anma etkinliği gerçekleştirdi.

Kitle uyarı sirenleri eşliğinde ve kefenler içinde sessizce Galatasaray Meydanı'na doğru yürüyerek olası bir İstanbul depremine hazırlık konusunda farkındalık yaratmaya çalıştı.

Galatasaray Lisesi önünde konuşan EDP İstanbul İl YK üyesi Ayla Şeşan, “çok geç olmadan, ölmeden, tedbir alalım” dedi.

Ayla Şeşan, “Sevgili Aykut Barka’nın dediği gibi kentimiz, İstanbul, “depremini bekleyen şehir” olarak anılmakta. Marmara’da İstanbul’un altı ilçesini birinci derecede sarsacak Richter ölçeği ile 7 ve üzeri bir depremin “şu an” ile önümüzdeki 30 yılın herhangi bir anında meydana gelmesi beklenmekte. Yeterli önlem almayan, hazırlık yapmayan bir “bekleme” hali bizi kaygılandırıyor. Tedbir olarak sunulan faaliyetlerin bir kısmının ise can ve mal kaybını önlemeye yönelik olmaktan ziyade rant hatları açmaya dönük olması kaygılarımızı daha da arttırıyor” dedi.

DOĞAL DEĞİL!

Deprem gibi bir doğa olayının ölümcül bir afete dönüşmesinin “doğal” olmadığını iddia eden Ayla Şeşan, “Bu doğa olayı bilinçsiz yer seçimi, bilimsellikten yoksun imar planları, düşük standartlı yapı üretimi, tasarımsız, plansız kentleşme ve sosyo-ekonomik politikalar sonucu insani, sosyal ve ekonomik yıkımlara yol açmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Marmara depreminin 50-60 bin binayı yerle bir ederek 90 bin can alacağını, 500 binin üzerinde aileyi evsiz bırakacağını, 50 milyar doların üzerinde maddi hasara neden olacağını öngörmektedir. Ne var ki bu dehşet verici rakamlar bile gerçek olasılıklara yaklaşmıyor olabilir çünkü TMMOB’a göre ne İstanbul ne de diğer illerde güvenilir bir bina envanteri bulunmuyor.“ dedi.

Dört üniversitenin hazırladığı İstanbul İçin Deprem Master Planı yapıldığını ama bu plan çerçevesinde atılan adımların sınırlı ve afet yönetimine odaklı olduğunu belirten Şeşan, EDP olarak depremden önce, onca ölüm ve kayıp yaşanmadan önlem alınmasını istediklerini belirtti.

2010–2014 yıllarını kapsayan Stratejik Plan Raporunda sergilenen ‘deprem güvenliğini belirlemek hem insan kaynağı hem de finansal açıdan mümkün değildir’ yaklaşımının bu kent ve içinde yaşayan milyonlarca insanın hayatı ve geleceği ile “Rus ruleti” oynamaktan farksız olduğunu söyleyen Şeşan, “İnsan yapımı fay hattı işte bu denetimsizliktir” dedi.

“BAŞKA VE İNSAN ODAKLI BİR KENTSEL DÖNÜŞÜM MÜMKÜN”

Şeşan, Eşitlik ve Demokrasi Partisi olarak kentsel dönüşümde kentin sürdürülebilir gelişiminin sağlaması, kent yoksullarının yaşam kalitesinin yükseltmesi, çevresel ve sosyal donatıların evrensel standartlara yükseltebilmesi, yerel demokrasinin gelişmesine ve katılımcılığın artmasına hizmet edebilmesi, doğal, tarihsel ve kültürel değerlere saygılı olunması gerektiği düşüncesinde olduklarını söyledi.

“İstanbul’un her an başımıza çökme riskini ekonomik, sosyal ve insani açıdan atlatılabilir bir doğa olayına sınırlamak ellerimizde” diyen Ayla Şeşan, “Yerel ve merkezi düzeyde gerekli siyasi irade ortaya koyularak yıllardır toplanan deprem vergilerinin oluşturduğu mali kaynaklar devreye sokulmalı, İBB Genel Bütçesi’ne bir fasıl konulmalı ve harcamaların şeffaflığı sağlanmalıdır” dedi.