Prof. Ercan, hükümetin zorunlu hale getirilen deprem vergisi ile yıkılan evleri yaptırması gerektiğini söyleyince TRT Spikeri Gülnur Akalın konuğunu susturdu.

Dün Van'da meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremin ardından televizyon kanalları yeniden deprem uzmanı profesörleri ekranlara çıkarmaya başladı. Bunlardan biri de TRT Haber'de ekrana çıkan ve Van'daki depremi anlatan Prof. Dr. Ahmet Ercan'dı.

Türkiye'deki şehirlerin çoğunun 1. derece deprem kırıklarının olduğu bölgelerde kurulduğunu anlatan Prof. Ercan, hükümetin zorunlu hale getirilen deprem vergisi ile yıkılan evleri yaptırması gerektiğini söyleyince TRT Spikeri Gülnur Akalın konuğunu susturdu.

Hükümete deprem vergisi eleştirisi

"2006-2007 yıllarında çıkarılan deprem yönetmeliği uyarınca halkın cebinden 5 kuruş para çıkmadan bu yapıların yapılması gerekiyor." diyen Ahmet Ercan şöyle devam etti sözlerine:

"Çünkü sayın Ecevit döneminde, 1999 Depreminden sonra bir deprem vergisi konmuştu. Bu deprem vergisi sayın Erdoğan döneminde kalıcı hale getirildi. Daha önce geçiciydi. Şu anda Deprem vergisinin kullanım amacı yoksullara ceplerinden para çıkmadan binaları yenilemek, yeniden yapmaktı. Bu güne kadar deprem vergisi olarak toplanan para yaklaşık 50 milyon dolar civarındadır. Bu paranın kentsel dönüşüm için kullanılarak, halkın ölümden kurtarılması tek çaredir."

Reji uyardı konuğunu susturdu

Ahmet Ercan, bu sözleri söylerken, fonda rejinin TRT Haber spikeri Gülnur Akalın'ın kulaklığına yaptığı çağrı duyuluyordu. Spiker Ercan'ın sözlerini sonlandırması için sık sık müdahale etmeye çalıştı ve en sonunda "Sayın Ercan, bizleri aydınlattınız çok teşekkür ediyoruz" diyerek yayını sonlandırdı.

Sezgin Tanrıkulu: "Deprem vergileriyle ilgili meclis araştırması gerekiyor"

Bu arada Van'da yaşanan 7,2 şiddetindeki, 25 saniyelik deprem sonrasında bölgeye giden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, deprem vergileriyle ilgili meclis araştırması gerektiğini söyledi.  Tanrıkulu'nun değerlendirmeleri şöyle:

Ödenen deprem vergileri hakkında bir meclis araştırması yapılması lazım; soru önergesiyle geçiştirilemez.Bununla ilgili meclisin yürütme organının denetlenebileceği bir araştırma yapılması şart. Hepimiz bu vergileri ödüyoruz; dolayısıyla bu gibi durumlarda yurttaşların, yürütmeyi denetleyebileceği alanlar olmalı. En azından bu vergilerin şeffaf biçimde dökümü noktasında bir şey yapılmalıdır. Bu afetin gerekliliği neyse birlikte yapacağız; hem denetim hem de katkı bakımından.

Deprem vergilerinin kullanımı şeffaf değil

17 Ağustos 2009'da İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO)"Deprem Vergileri Araştırması" yapmıştı.

Maliye Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ve Dünya Bankası verilerinden yararlanılarak hazırlanan raporda Marmara Depremi'nin ardından 10 yıl içinde 24,1 milyar lira "deprem vergisi" toplandığını fakat bu kaynağın nasıl harcandığının şeffaf bir biçimde açıklanmadığı ortaya çıkmıştı.

17 Ağustos 1999 depreminin ardından, depremle ilgili olarak 4481 sayılı kanunla ek gelir ve kurumlar vergisi, ek emlak vergisi, ek motorlu taşıtlar vergisi, özel iletişim vergisi ve özel işlem vergisi getirilmişti. Kanun 2003 sonunda yürürlükten kaldırıldı; deprem vergisi ve özel iletişim vergisi Gider Vergileri Kanunu kapsamına alındı; kalıcı hale geldi. (Kaynak: Focushaber, Bianet)