Ataşehir’de devrimci geleneğin sembol isimlerinden Deniz Gezmiş’in adının verildiği çocuk parkına yapılan şikâyet savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığı gerekçesiyle reddedildi. Savcılık, “Deniz Gezmiş tarihsel süreç içinde siyasi bir figür olarak yerini almıştır. Güncel hukuk sistemi içinde de sürdürülen herhangi bir yargılama söz konusu olmayıp, varlığını koruyan bir mahkumiyet-infaz gündemi bulunmamaktadır” diyerek dava açmadı.

Ataşehir Belediyesi, 6 Mayıs 1972’de idam edilen Deniz Gezmiş’in adını yaşatmak için ilçedeki bir parka Deniz Gezmiş Parkı adını vermişti. Heykeltıraş Hüseyin Yüce’nin yaptığı heykelle birlikte 26 Mart’ta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından açılan park, Ankara’da yaşayan Ali İhsan Yıldırım adlı vatandaş tarafından savcılığa şikâyet edilmişti. Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı’na 8 Nisan’da mektupla şikâyette bulunan Yıldırım, terör suçlusu olduğunu ve yapılan parkın da suçluyu övmek anlamına geldiğini iddia ederek yetkililerin cezalandırılarak parkın kaldırılmasını istemişti.

Yıldırım, dilekçesinde, “Deniz Gezmiş isimli şahıs, devletin rejimini silah zoruyla yıkmak için örgüt kurmuş, banka soymuş, adam kaçırmış, adam yaralamış, okul işgal edip her tarafı yakıp yıkmış, THKO ismi ile ordu kurup dağa çıkmış, silahlı adamları ile devletin güvenlik güçleri ile çatışmış kişidir. Yeni Türk Ceza Kanunu’nun 215. maddesi suçu ve suçluyu övmeyi suç olarak kabul eder. Deniz Gezmiş’in çeşitli suçları işleyen bir şahıs olduğu ve devletin rejimini yıkmak isteyenlere sembol olduğu kabul edildiğine göre bu suçun övüldüğüne kuşku yoktur” demişti.

‘SİYASİ BİR FİGÜR OLMUŞTUR’

Ataşehir Belediyesi’nden parkla ilgili izin belgelerini isteyen Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı, kovuşturmaya gerek olmadığına karar vererek gerekçelerini sıraladı. Savcılık, Türkiye’nin pek çok yerinde Deniz Gezmiş’le ilgili etkinlik ve anmalar yapıldığını, Nihat Behram’ın yazdığı “Darağacında 3 Fidan” adlı kitabın da toplatılma kararının kaldırıldığını hatırlattı. Savcılık hukuksal değerlendirmesinde, şöyle dedi:

“Heykeli konulan Deniz Gezmiş’in mahkûmiyetinin döneme özgü sıkıyönetim mahkemesi tarafından verilen yargısal bir kararla bu neticeye uğradığı muhakkaktır. Ancak, dönemsel yargılamaya ilişkin değer yargıları ve sonraki hukuk sistemine ilişkin değerlendirmeler bu mahkûmiyetin ne kadar yerinde olduğunun tartışılmasını ve yeni neticelere götürülmesini engellemektedir.

Bu nedenle geçmişe ilişkin mahkûmiyetleri verildikleri dönem sonrasında ele alınmalarına hukuk sistemi imkân vermektedir. Deniz Gezmiş tarihsel süreç içinde siyasi bir figür olarak yerini almıştır. Güncel hukuk sistemi içinde de sürdürülen herhangi bir yargılamanın söz konusu olmayıp, varlığını koruyan bir mahkûmiyet-infaz gündemi bulunmamaktadır.”

‘İSİMDE EYLEM İDDİASI YOKTUR’

Savcılık, “Burada dikkat çekilmesi gereken husus, dönemsel olarak suçlu bulunduğu tartışılmayan Deniz Gezmiş’in soruşturma konusu park heykel nedeniyle siyasal kişiliğine ilişkin anı oluşturma dışında, toplumsal barışı tehdit eden bir oluşuma, kışkırtmaya, azmettirmeye fırsat verilip verilmediğidir. Soruşturma konusu yapılacak bir eylem iddiası veya tespiti yoktur. Bu durumda salt anmaya dönük simgeler ve olaylar nedeniyle suç olgusundan söz edilemez” yorumunu yaptı. Savcılık ret kararına gerekçe olarak yurtdışındaki benzer hukuk kararları ile Adnan Menderes başta olmak üzere itibarları iade edilen kişileri de örnek gösterdi.

GÖKHAN KARAKAŞ /MİLLİYET