BDP Batman İl Örgütü, Türkiye cezaevlerindeki PKK'li tutukluların 12 Eylül'den itibaren Abdullah Öcalan'ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının sağlanması ve anadil önündeki engellerin kaldırılması talepleriyle başlattıkları süresiz-dönüşümsüz açlık grevine dikkat çekmek amacıyla "Ölümlere sessiz kalmayacağız, taleplerimiz kabul edilsin" adıyla miting düzenledi.

 

Farabi Hastanesi önündeki Bulvar'da yapılan ve binlerce kişinin katıldığı mitingde, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP'li milletvekilleri Ayla Akat, İdris Baluken, Altan Tan, Nursel Aydoğan, AP eski Parlementeri Feleknas Uca, Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, BDP'li PM ve MYK üyeleri ile bölge belediye başkanları katıldı.

 

'ARTIK LAFLA İMRALI KOSTERİ YÜRÜMÜYOR'

Mitingde konuşan BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, cezaevindeki ölümleri önlemek için alanlarda olduklarını ifade etti. Demirtaş, "Ölüm oruçları 46'ncı gününde; ama biz parti olarak ilk başladığı günden beri diyoruz ki, kritik bir dönemdeyiz. Hükümet ve kamuoyu sessiz kalırsa, ölüm olursa hükümet sorumlu olur diyoruz. Ama şimdi lafın, sözün bittiği yerdeyiz. Artık lafla İmralı kosterinin yürümediği anlaşılmalıdır," dedi.

 

'TALEPLER SADECE 600 TUTUKLUNUN DEĞİL, TÜM KÜRT HALKININ TALEBİDİR'

Artık söz söyleyecek saat ve dakikaları geride bıraktıklarını belirten Demirtaş, "Sincan Cezaevi ziyaretini destekledik; ama ne Adalet Bakanlığı'nın çağrısı, ne bizim çağrımız ölümleri durdurmuyor. Artık açlık grevlerini bitirin çağrısı yerine çözüm üretme çağrısı yapılıp gereken yerine getirilmelidir. Biz bu insanların ölmesi için değil, ölmemesi için alanlardayız. Talepler sadece 600 kişinin talebi değil, tüm Kürt halkının talebidir. Bu talepleri ilk defa duymuyor Hükümet yetkilileri" dedi.

 

'SİZ DE VİCDAN OLSA ALANLARDA BDP'NİN YANINDA OLURDUNUZ'

Devlet ve Hükümet yetkililerinin "BDP alanlarda bu insanları ölüme götürüyor" şeklindeki açıklamalarına sert tepki gösteren Demirtaş, "Kendilerine Başbakan danışmanı sıfatını takan insanlar -ki bunlar leş kargalarıdır- bizim ilk günden bu yana yaptığımız çağrılara kulak kapatıyorsunuz, ondan sonra biz ölümleri istiyormuşuz. Hey vicdansızlar. Sizde zerre kadar vicdan olsaydı alanlarda BDP'nin yanında olurdunuz," dedi.

 

'ÇÖZÜMÜN ANAHTARI İMRALI'DADIR'

Demirtaş, "Gerçekten çözüm isteniyorsa, çözümün anahtarı İmralı'dadır. Artık Adalet Bakanı daha cesur olup çözümün adresine gider," açıklamasında bulundu.

 

"Her yerde Kürt siyasetçiler, halkımız tutuklanıyor," diyen Demirtaş, "Biz bu karga kılavuzlarına güvenerek sessiz kalamayız. Eğer AKP'de vicdanlı olan varsa sesini yükseltmeli," diye konuşan Demirtaş, 'koster bozuk' konusuyla ilgili olarak da şunları söyledi:

 

"Bir buçuk yıldır kanunları çiğniyorsunuz. Bir buçuk yıldır utanmadan sıkılmadan yalan söylüyorsunuz. Siz bunu nereye kadar sürdürebilirsiniz? Öcalan özgür olmadan, bu sorun çözülmez, bu kanunsuzluğu hukuksuzluğu, çete zihniyetini bir yana bırakın, Ortadoğu'nun en güçlü iradesinden biridir o."

 

'HER DAKİKANIN KIYMETİ VARDIR'

Lozan antlaşmasında Kürtlere anadilde eğitim ve savunma hakkı tanındığını söyleyen Demirtaş, açlık grevleriyle ilgili olarak da, "AKP politikalarına karşı bedenlerini ölüme yatırdılar," dedi.

 

Hükümet'in atacağı adımlara destek olmaya ve Adalet Bakanı'nın yapacağı her türlü çözüm önerisini tartışmaya hazır olduklarını ifade eden Demirtaş, "Cezaevindeki tutsaklar da bu konuda hazır olduğunu söylüyorlar; ama bu gelişmeler bugün olmalıdır. Çünkü her saatin her dakikanın kıymeti vardır'' diyerek Hükümet'e açlık grevlerinin ölüm oruçlarına dönüşmeden bitmesi için adım atmasını istediğini söyledi.

 

Bir yandan Adalet Bakanı'nın konu ile ilgili Sincan Cezaevi'ne giderek açıklama yaptığını diğer yandan İçişleri Bakanı'nın Bakırköy Cezaevi önündeki destekçilere müdahale ettiğini söyleyen Demirtaş, her defasında demokratik eylemlerine müdahale edilirse İçişleri Bakanı'nın da kendilerinin demokratik eylemlerinin hedefi olacağını kaydetti.

 

'CEZAEVLERİNDEN GELECEK BİR ÖLÜM HABERİ AKP'NİN SONU OLUR'

Açlık grevcilerinin "Kürtlerin, gerilla, asker, polis anaları ağlamasın diye genç bedenlerini ölüme yatırdıklarını" belirten Demirtaş,"Ama İstanbul'da bu gençlerin ailelerine, halkına copla, panzerle müdahale ediliyor," dedi.

 

MİTİNG SONRASI OLAYLAR ÇIKTI

Yapılan konuşmalardan sonra kitle, BDP seçim otobüsüyle beraber Diyarbakır Caddesi'nde yürüyüşe geçti. Dörtyol'a kadar giden kitleye polis burada tazyikli su ve gaz bombasıyla müdahale etti. Polislere karşılık veren kitle, ara sokaklara dağıldı. Şu ana kadar 7 kişinin gözaltına alındığı olaylarda, bir kişinin de yaralandığı bildirildi.

 

Olayların hala devam ettiği belirtildi. (ANF)