Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suudi Arabistan’a giderken beraberinde götürdüğü gazetecilere yaptığı açıklamalardan birinde, “Diyarbakır Sur’u öyle inşa edeceğiz ki aynen Toledo (İspanya) gibi mimari dokusuyla herkesin görmek istediği bir yer haline gelecek” dedi. 

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağı 62’inci gününde. Tarihi Sur ilçesinde birçok ev ve dükkan harap olmuş durumda.

Davutoğlu bu örneği verirken ‘turizm gelirlerini’ düşünmüş olabilir. Ancak verdiği örnek tam bir politik gaf örneği. Çünkü Toledo, İspanya’nın 17 özerk bölgesinden biri olan Castilla-La Mancha Özerk Bölgesi’nin başkenti.

ÖZ YÖNETİMLE YÖNETİLEN ÖZERK BÖLGE

Castilla-La Mancha, “bölgesel özerklik” hakkına sahip İspnaya’nın 17 bölgesinden biri. 16 Ağustos 1982'de özerk bölge ilan edilmiş. Tam Türkçesi “Castilla-La Mancha Toplulukları Konseyi” olan kendine ait özerk parlamentosu yani ‘öz yönetimi’ var ve bugün Castilla-La Mancha Özerk Bölgesi’nin Başbakanlığını Sosyalist İşçi Partisi’nden (PSOE) Gdegorio Jesus Gernandez Vaquero yapıyor. Özerk bölgenin 919 belediyesi bulunuyor. Diğer tüm özerk bölgeler gibi kendine ait bir bayrağı ve bütçesi var.

Toledo kenti ise 7 Aralık 1983’te yapılan oylama sonucu başkent olarak seçilmiş. Yüzyıllar boyunca Hıristiyanların, Yahudilerin ve Müslümanların yaşadığı kente İspanya'da “üç kültürün başkenti” deniyor. Toledo, 1986'dan beri Dünya İnsanlık Mirası kabul ediliyor. Kentin 6 Nisan 1934’ten bu yana kendine ait bir “milli marşı” dahi var.

YELDEĞİRMENLERİNE KARŞI SAVAŞANLARIN KENTİ

Başbakan Davutoğlu’nun gözden kaçırdığı bir başka nokta ise İspanya İç Savaşı’nın başlamasıyla Cumhuriyetçilerin saflarında yer alan Toledo halkının, Temmuz-Eylül 1936 arasında iki ay boyunca faşist Franco birliklerine karşı direnişleriyle biliniyor olmaları.

Kentin bir diğer önemli özelliği ise, ünlü İspanyol Edebiyatçı Cervantes’in kahramanı Don Kişot’un memleketi olması.

(Kaynak: Evrensel)