Demirel, 28 Şubat sürecinde Genelkurmay'a sordu: Cumhuriyet'i koruma-kollama yetkinizin sınırı ne? Genelkurmay yanıt verdi: İç Hizmetler Kanunu 35. madde dahil, altı madde...

 

Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na gelen bir belge, askeri darbelere gerekçe olan maddelerin hepsinin yürürlükte olduğunu gözler önüne serdi. Askerin, bütün darbeleri ‘Cumhuriyet’i koruma-kollama’ yetkisine dayanarak yaptığı biliniyor. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Genelkurmay Başkanlığı arasındaki ‘gizli’ yazışma beş maddenin daha olduğunu ortaya koydu. İlk kez askeri darbelerin gerekçesi olan altı madde resmi yazıya döküldü.

 

Ömer Şahin'in Radikal'deki haberine göre; Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na gelen bir belgeyle askeri darbelere gerekçe olan maddelerin hepsinin yürürlükte olduğunu ortaya çıktı.

 

Tarih, 20 Mayıs 1997. 28 Şubat sürecinin en curcunalı günleri. Asker ile Refahyol hükümeti arasındaki ilişkiler gergin. Başbakan Necmettin Erbakan’ın istifasının beklendiği o günler ‘darbe’ söylentilerinin ayyuka çıktığı bir dönem. 28 Şubat sürecinin ‘moderatörü’ olarak görülen dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bu tarihte Genelkurmay Başkanlığı’na bir yazı gönderdi. Köşk’ten giden yazıda özetle, “Cumhuriyet’i koruma ve kollama görevinizin sınırı nedir?” sorusu yöneltildi. Genelkurmay Başkanlığı, devletin zirvesinin bu sorusuna ‘gizli’ ibareli üç sayfalık yazıyla cevap verdi. Böylece TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na gelen belgeler arasında askeri darbelerin tek dayanağının İç Hizmet Kanunu’nun ünlü 35. maddesi olmadığı ortaya çıktı.

 

Genelkurmay Başkanlığı, ‘Cumhuriyet’i Koruma ve Kollama’ görevinin sınırlarını altı maddeye dayandırıyor. Bunlar da; 1961 tarih, 211 Sayılı TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesi, 2. maddesi, 37. maddesi, TSK İç Hizmetler Yönetmeliği’nin ‘Disiplin’ başlıklı 1. maddesi, ‘Mesleğe karşı vazifeler ve vasıfları’ başlıklı 85. madde ile 86’ncı madde ve 86-a bendi olarak sıralanıyor.

 

İşte Genelkurmay’ın Köşk’e gönderdiği yazıda yer alan ve askeri darbelere gerekçe gösterilen o maddeler:

 

TSK İç Hizmetler Kanunu-35: Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti ’ni kollamak ve korumaktır

 

TSK İç Hizmetler Kanun-2: Askerlik: Türk vatanını, istiklal ve cumhuriyetini korumak için harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir. Bu mükellefiyet özel kanunlarla vaz’olunur

 

TSK İç Hizmetler Kanunu-37: Silahlı Kuvvetlere katılan her asker andiçer. And sureti aşağıdadır: “Barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde milletime ve cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle, hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve amirlerime itaat edeceğime ve askerliğin namusunu Türk sancağının şanını canımdan aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda eyleyeceğime namusum üzerine andiçerim.”

 

TSK İç Hizmetler Yönetmeliği-1: Yurt ve milletin saadet ve selâmetini ve istiklâlini temin etmek ve cumhuriyeti korumak, ancak disiplini mükemmel olan Silâhlı Kuvvetlerle kabildir. Silâhlı Kuvvetlerde disiplinin yerleşmesi için, Silâhlı Kuvvetlerin bütün mensuplarını mutlak bir itaate ve vicdan mesuliyeti duyarak doğrulukla vazife görmeğe, her hizmeti en küçük teferruatına kadar, büyük bir dikkatle ve istekle yapmağa alıştırmak; kalplerine yurt, cumhuriyet, milliyet meslek ve vazife sevgisini sokmak lâzımdır. Bunlar her âmirin baş vazifelerindendir.

 

TSK İç Hizmetler Yönetmeliği-85: Vazifesi, Türk yurdu ve cumhuriyetini içe ve dışa karşı lüzumunda silâhla korumak olan, Silâhlı Kuvvetlerde her asker kendine düşeni öğrenmeğe ve öğrendiğini öğretmeğe ve icabında son kuvvetini sarf ederek yapmağa mecburdur.

 

TSK İç Hizmetler Yönetmeliği-86: Asker, kendisinden beklenen vazifeleri hakkıyle yapabilmek için yüksek ahlâk ve kuvvetli maneviyata sahip olmalıdır.

 

(86/a): Cumhuriyet, Yurt, Millet; askerin mukaddesatındandır. Bunlara içerden ve dışardan vaki olacak her türlü tecavüzü karşılamak, def etmek ve lüzumunda bu uğurda hayatını fedadan çekinmemek her askerin borcudur.