Hatice Kamer / BBC Türkçe Diyarbakır

6-8 Ekim 2014'teki Kobani eylemlerinden sonra Diyarbakır’da ilk defa bütün kepenkler kapalıydı. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Örgütü, Silvan ve Lice’de yaşanan olaylara dikkat çekmek için dün yayınladığı bir açıklama ile kepenk ve kontak kapatma eylemi çağrısı yapmıştı.

DBP İl Eş Başkanı Hafize İpek tarafından yapılan yazılı açıklamada "7 Haziran seçimlerinde istediği sonucu alamayan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti savaş politikalarını devreye sokarak bölgede Kürtlerden intikam almak istiyor" demişti.

DBP çağrısında şöyle denmişti:

“Farqin (Silvan) ilçemizde halka yönelik yapılan saldırıları protesto etmek ve olası yaşanabilecek katliamların önüne geçebilmek için halkımızı yarın (26 Ağustos 2015) yaşamı durdurmaya çağırıyoruz. Halkımızı Farqin ilçemizdeki saldırı ve katliamları kınamak ve protesto etmek için demokratik eylemlerden olan kepenk ve kontak kapatmaya çağırıyoruz.”

SADECE OTOBÜS VE MİNİBÜSLER ÇALIŞTI

Bu çağrı üzerine bugün Diyarbakır’da hayat durmuş gibiydi. Kayapınar’da Diclekent, Yenişehir’de Ofis, Sur’da Dağkapı, Balıkçılarbaşı ve Gazi Caddesi gibi şehrin en işlek yerlerinde eczane, fırın ve AVM’ler dışında neredeyse açık kepenk yoktu.

Kontak kapatma eylemi çağrısı da yapılmıştı ancak belediye otobüsleri dışında şehir içi minibüsler çalışıyordu.

Ofis'te kepenklerini indirdikleri dükkanlarının önünde oturan iki genç esnaf, bu sefer eyleme katılımın çok yüksek olduğunu söylüyorlar.

Soyadlarını vermek istemeyen Süleyman ve Mustafa “Geçen yıl Kurban Bayramı’ndan beri esnaf kâr edemiyor” diyor.

Süleyman Ofis’te bir dükkan kirasının 10 ila 30 bin TL arasında değiştiğin söyleyerek bu tür eylemlerin sıklaşmaması gerektiğini söylüyor:

"Çözüm süreci ile rahat bir nefes almıştık. Yine savaş başladı. Bugün bütün esnaf aslında Lice ve Silvan’da yaşanan olaylara tepki olsun diye kapattı. Eskiden de parti çağrı yapardı ama katılım bu kadar yüksek olmazdı. Uzun zamandan sonra ilk defa herkes bu eyleme uymuş."

Mustafa, eskiden korkudan kapatanların da olduğunu söyleyerek bugünkü eylemin renginin daha farklı olduğunu savunuyor ve "Elbette ki esnaf malı zarar görecek diye korkuyor ama bugün Silvan ve Lice’de yaşanılanlara bir tepki var. Esnaf topluma destek çıkıyor bu eylemle" diyor.

'VARSIN ESNAF ZARAR ETSİN'

Bir kuzeninin polis olduğunu söyleyen genç esnaf "Umarım bu eylem sakin bir şekilde sonlanır. Olaylar çıkarsa bundan hiç kimse memnun olmaz. Ne polis, ne asker, ne gerilla, kimse ölsün istemiyoruz" diye devam ediyor sözlerine.

Astsubay bir kuzeninin 2005’te Elbistan’da çatışmada hayatını kaybettiğini de ifade eden Mustafa, "Ateş düştüğü yeri yakıyor. Tamam, kepenk kapatma eylemiyle varsın esnaf zarar etsin ama artık kimse ölmesin” diyor.

'EYLEM DE, SİLVAN'DA YAŞANANLAR DA DOĞRU DEĞİL'

Fahri Karkan ve Abdulsamet Coşacak da Ulucami’nin önünde oturmuş, sohbet ediyorlar. Onlar da çatışmaların başlamış olmasından memnun değiller.

Abdulsamet Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkla inatlaştığını iddia ediyor:

“Kürtlerden oy çıkmayınca şimdi de vurmaya başladı. Silvan’da yaşanan olaylara bugün halk tepki gösteriyor. Dün orda yaşananlara tepki göstermezsek, yarın ona benzer şeylerin bizim başımıza gelmeyeceğinin garantisi yok”.

'Çarşiya Şewitî' olarak bilinen ve 150’ye yakın dükkanın bulunduğu Yanık Çarşı’da da açık hiçbir dükkan yok.

1994 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı için bağımsız aday olan ve 31 bin oy aldığını söyleyen çarşı esnafından Çiğköfteci Hasan "Savaş dönemlerinde bile eczane, fırın ve lokantalar kapatılmaz" diyor.

Kepenkleri kapatmamış ama açık esnaf olmayınca bugün kazan kaynatmamış. Kepenk kapatma eylemlerinin esnafı zarara uğrattığını söyleyen Hasan, "Bence doğru bir eylem değil ama Silvan’da yaşananlar da doğru değil" diyor.

Lokantasının duvarında 2001 yılında bir suikast sonucu öldürülen eski Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ın fotoğrafı asılı. "Bu memlekete gelmiş en iyi emniyet müdürlerinden biriydi. Halkın içindeydi ve ayakkabıcı boyacısında bile telefon numarası vardı. Çatışmalar tekrar başladı ve işte asıl şimdi bizim bu gibi adamlara ihtiyacımız var” diyor.

'EYLEMİN MESAJI HEM DEVLETE HEM DE PKK'YE'

Dağkapı Gazi Caddesinde bankların birinde oturan ve adını vermek istemeyen bir başka esnaf ise kepenk kapatma olayından pek memnun olmadığını söylüyor.

Cumhurbaşkanı'nın 'Çözüm sürecini buzdolabına kaldırdık' sözünü hatırlatarak şöyle devam ediyor “Cumhurbaşkanı canım isterse çözerim diyor ama o dolaba gelen elektrikleri yarın birileri keserse, lazım olduğunda çözerim diye dolaba koyduğun süreç bozulup elinde kalır, geriye dönülmez bir hâl alabilir” yorumunu yapıyor.

Kafeleriyle meşhur Ofis Sanat sokağı da tadilat nedeniyle uzun bir dönemdir inşaat halinde.

Sokaktaki bütün kafeler kapalı. Kafelerin önündeki masalarda tek tük oturanlar var ancak çay servisi yok. Soyadını vermek istemeyen ve işçi olduğunu söyleyen Mahmut gazete okuyor. Her yerde kepenklerin kapalı olmasını hem devlete hem PKK’ya verilen bir mesaj olarak algılamak gerektiğini söylüyor.

Eskiden yapılan kepenk eylemlerinde Ofis’te çok az katılımın olduğunu söyleyen Mahmut, “ Bugün her yer kapalı. Devlet de PKK de bunu net görmeli. Düne kadar barış diyen hükümet bugün savaş diyor ama halk barış istiyor. Batı kentleri de artık savaşa karşı duruyor. İnsanlar artık vatan sağ olsun demiyor. Bu savaş kime hizmet ediyor? Yarbay’ın isyanını doğru anlamak lazım. Kiminle savaşıyoruz ki? Kendi kendimizle!” diyor.

Şehrin birçok yerinde zırhlı polis araçları devriye geziyor. Dükkanlar kapalı ancak resmi kurumlar açık. Çok kalabalık olmasa da insanlar sokaklarda ve kepenk kapatma eylemi Diyarbakır ve ilçelerinde gün boyu devam edecek. (BBC Türkçe)