Kırklareli’nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesinde, 10 Ağustos 2004 yılında kaybolduğu iddia edilen Tolga Baykal Ceylan için eylem yapıldı.

Anne Kadriye Ceylan, Cumartesi Anneleri ve sivil toplum kuruluşları, İğneada’da denize karanfil attı, yazdıkları yazıları şişelere koyarak denize bıraktı.

Vatan’ın haberine göre, anne Kadriye Ceylan, İğneada sahil kenarında yaptığı açıklamada, 7 Ağustos 2004 günü 2 gün tatil yapmak üzere İğneada’ya gelen oğlu Tolga Baykal Ceylan’ın bir daha evine geri dönmediğini belirtti.

7 yıldır oğlunun bulunması için çaba sarf ettiğini belirten Ceylan, Cumartesi Anneleri olarak defalarca yetkililere seslendiklerini ifade etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile 2010 yılında görüştüğünü anlatan Ceylan, şöyle devam etti:

“Kayıpların akıbeti için bir komisyon kuruldu. Komisyon ilk olarak oğlum Tolga Baykal Ceylan ve Cemil Kırbayır’ın soruşturmasına başladı. Bu komisyon 3 ay gibi çok kısa bir sürede yemedi, içmedi, uyumadı durmadan soruşturdu. 3 ay içerisinde çok derin soruşturmalar yaptı. Hiçbir engel tanımadı. Hatta İğneada’ya bile geldi. Oğlumla ilgili gözaltı kayıtlarına bakmak için. Komisyon üyeleri, geldi baktı ki oğlum karakola çay içmeye bile gelmemiş. Oğlumu kaybedenlerle konuştu. Onlar da Tolga’ya hiçbir şey yapmadıklarını söylediler. Tabii onlar doğru söylerler, devletin askerleri. Tolga karakola gelmediği gibi gözaltına da alınmamıştır. Hatta Tolga gizlice annesiyle bile iletişime geçiyordu. Hem zaten Tolga’nın parası da vardı, hatta 400 milyon. Bu parayla Amerika’ya bile gidilirdi.”

Anne Ceylan komisyonun açıkladığı raporun gerçekleri yansıtmadığını da ileri sürdü.


Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Grup Başkanvekili Hasip Kaplan da İğneada beldesine gelerek anne Kadriye Ceylan ile görüştü ve ardından yürüyüşe katıldı. Yürüyüşte Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, sinema sanatçısı Nur Sürer de yer aldı.

7 YIL ÖNCE YALNIZDI, ŞİMDİ DEĞİL!

İstanbul'dan İğneda'ya bir yolculuk. Kadriye Ceylan tıpkı 7 yıl önce olduğu gibi arabanın en önünde oturmuş ve sanki oğluna ilk o sarılmak istiyor gibi. Anne Ceylan, 7 yıl önce bir başına yaptığı yolculuğu bugün onlarca mücadele arkadaşıyla yaptı ve dün cılız çıkan sesi bugün başka annelerin sesiyle buluşup denizler aştı.

Cumartesi Anneleri, insan hakları savunucuları kayıplar mücadelesini Kırklareli'nin İğneada beldesine taşıdı.

Anne Kadriye Ceylan 7 yıl önce yalnız başına geldiği İğneada'ya bu kez yalnız gitmedi. Yanında, Galatasaray Meydanı'nda yıllardır birlikte oturduğu Cumartesi anneleri vardı.

Anne Ceylan yolculuk sırasında ETHA’nın sorularına yanıt verdi. "7 yıl sonra aynı yerde olmak ne anlam ifade ediyor" sorusunu O da, yol boyunca düşünmüş ve yanıtlar aramış.

YANLIZDIM ÇARESİZDİM...

İlk günlerdeki durumu için, "Yalnızdım, çaresizdim" diyen Anne Ceylan, oğlunun izini sürmek, bulabilmek umuduyla geldiğini anlatıyor ve ekliyor: "Yalnızdım, yapayalnızdım, tek başımaydım ve çok endişeli olduğum için çok kötü durumdaydım. Dayanaksızdım, çaresizdim... Bugün buraya gelirken otobüste o arkamdaki insanların varlıkları, bana çok güç verdi. Dedim ki; 'Oğlum bak birçok insan senin peşinden seni aramak için geliyoruz. Acı çekme, üzülme seni bulacağız' dedim. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum bu mücadelemde, yanımda olduklarını hissetmek bana güç verdi."

Kadriye Ceylan İğneada'ya bu kez, "Oğluma ne yaptınız, Oğlum nerede?" demek için geldi. Ankara ve İstanbul'da devlet yetkililerine duyuramadığı sesini bu kez oğlunun kaybedildiği yerden haykırmak istedi. Kadriye Ceylan 7 yıl önce oğlunu sağ almak için geldiğini ancak bugün ise oğlunun bedenini istemek için geldiğini anlattı.

Anne Ceylan, "Başbakan'la yapılan görüşmenin çıkışında en umutlu anne sizdiniz? Bugün ne değişti o halinizden?" sorusuna ise, o gün çok umutlu olduğunu, devlete güvendiğini ancak, yaşananlardan sonra bütün umutlarının yıkıldığını anlattı.

'KEŞKE ONLAR HAKLI ÇIKMASAYDI'

Kayıplar mücadelesine 7 yıldır dahil olduğunu anlatan Ceylan, "30 senedir evladını, kardeşlerini, babalarını, torunlarını arayanlar var. Onlar benden çok daha tecrübeli, beni uyardılar aslında, 'bu kadar çok umutlanma, biz bunları biliyoruz, bizim de gözümüzü boyadılar. Çok sözler verildi ama yapılmadı dediler ama'... Ben biraz da sitem ettim onlara ve 'Neden önyargılısınız? Bulunacak, söz verdiler. 70 milyonun önünde söz verdiler' dedim. Onlar haklı çıktılar ama onların haklı çıkmasını istemezdim. Yazık! Bu ülkenin insanlarına yazık olmuş, yazık olmuş bize. 70 milyonunun gözü önünde söz veriliyor ama sadece göz boyamak için" dedi.

'CEMİL ANNESİNİN DUASINI DUYUYOR MU?'

Komisyonu'nun Cemil Kırbayır'la ilgili rapor hazırladığını ve sonucunda "Gözaltında öldürülmüştür" diye açıkladığını hatırlatan anne Ceylan, bu raporun da göz boyamak için açıklandığını, Kırbayır'ın mezarının bulunmadığına, öldürenlerin yargılanmadığına dikkat çekerek, "Cemil nerede? Annesinin duasını duyabiliyor mu?" diye konuştu.


(Kaynaklar: VATAN/ETHA)