Cumartesi Anneleri/İnsanları, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 657’nci kez Galatasaray Meydan’ında bir araya geldi.

Bu haftaki eylemde, 21 Ekim 1995’te gözaltına alınarak kaybedilen Düzgün Tekin’in akıbetinin soruldu.

Eylemde açılan “Failler belli kayıplar nerede” pankartının üzerine kırmızı karanfiller ve barışı simgeleyen beyaz tülbent bırakılarak, kayıpların fotoğraflarının bulunduğu dövizler taşındı. Oturma eylemine Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Pervin Buldan ve Hüda Kaya katıldı.

Eylemde, 27 Ekim 1991'de gözaltında kaybedilen Hüseyin Toraman’ın 26 yılının dolduğu ve babası Ali Rıza Toraman’ın 3 gün önce yaşamını yitirdiği belirtildi.

‘BENİM DE ÜZERİME BİR KEPÇE TOPRAK ATIN’

19 Ekim 1995'te gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun, bu haftaya bir kayıp yakınını kaybederek girdiklerini ifade ederek, "Bu acı ile bu haftaya girdik. Çok anne ve baba yaşamını yitiriyor. Siz rahat uyuyun mücadelenizi sürdüreceğiz. Çocuklarınızın faillerini biz yargı önüne çıkaracağız" dedi.

Düzgün Tekin'in gözaltında kaybedilmesine değinen Tosun, Tekin'in kaybedildikten 18 ay sonra Kasım Açık adındaki bir itirafçının "Düzgün Tekin'i öldürerek Edirne yakınlarındaki askeri alan içinde bulunan Çadırkent çöplüğüne gömdük" sözleri üzerine bahsi geçen yerde kazı başlatıldığını söyledi.

Tekin'in annesi Elif Tekin ile Edirne’ye gittiklerini dile getiren Tosun, kazı günü yaşananları şöyle anlattı:

"Orada kazı savcılarla birlikte yapıldı. Akşam, savcı artık burası askeriye ait bakın bir şey çıkmadı. Yasak alan burası dedi. Bunun üzerine Elif anne kendisini kazınan çukura attı. ‘Benim üzerime de bir kepçe toprak atın. Buralarda benim oğlum yatıyor’ dedi. O annenin acısını ancak bir kayıp yakını anlayabilir.”

Ülkeyi yönetenlerin hak, hukuk ve yasa tanımadıklarını savunan Tosun, “İki elimiz yakanızda olacak” diye seslendi.

21 Mart 1995’te gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak da, yaşamını yitiren kayıp yakını Ali Rıza Toraman’a değinerek, “Adalet arayışımızda Ali Rıza’nın sağ duyusunu, ısrarını takip edeceğiz” dedi.

Tekin’in Çadırkent çöplüğüne gömüldüğü yönündeki ihbarlar üzerine bölgede ilkel yöntemlerle arama yaptıklarını söyleyen Ocak, “Kırklareli savcısı bize soruşturmayı genişleteceğine dair söz verdi. Ama aradan geçen 20 yıla rağmen hala adalet arayışı devam ediyor” dedi.

‘MÜCADELE EDEREK SON NEFESLERİNİ VERİYORLAR’

HDP Milletvekili Hüda Kaya ise, acılarının her geçen gün derinleştiğini söyledi. Cumartesi Anneleri’nin hak arama mücadelesinin aralıksız devam ettiğini dile getiren Kaya, onların mücadelesine sahip çıkmaya devam edeceklerini vurguladı. Bu meydanda çocuklarını ararken yaşamlarını yitiren anne ve babalara değinen Kaya, “Meydanlarda mücadele ederek son nefeslerini veriyorlar. Bunlardan birisi Hüseyin Toraman’ın babasıdır. Onların değerli anılarına sahip çıkmaya söz veriyoruz. Anılarına hakkı ile sahip çıkıp bu mücadeleyi sonuna kadar götüreceğiz” diye konuştu.

'CUMARTESİ ANNELERİNİ HABER YAPMAK SUÇ'

Bu haftaki basın metnini Leyla Kaya okudu. 657 haftadır gözaltında kaybedilenlerin akıbetinin açıklanmasını istediklerini söyleyen Kaya, hükümetin gözaltında kaybetme fiillerinde sorumluluğu bulunan kişilerin yargılanarak cezalandırılması yükümlülüğünü yerine getirmediğini söyledi.

21 yaşındaki Düzgün Tekin’in sosyalist kimliğiyle bilindiğini dile getiren Kaya, Tekin’in sendikal mücadele içerisinde DİSK Tekstil–İş Sendikası 2 Nolu Şube delegesi olduğunu hatırlattı.

Tekin’in ailesine takip edildiği yönünde bilgi verdiğini dile getiren Kaya, “Kendisini takip eden araçlardan birinin plakasının 34 F 6676 olduğunu kağıda yazarak eve bıraktı. Evdekiler de içinde sivil giyimli şahısların bulunduğu bir otomobilin günlerdir evlerinin önünde beklediğini gördü. Düzgün Tekin 21 Ekim 1995 tarihinde, İstanbul Güneşli Evren mahallesindeki akrabasının evinden Bayrampaşa’daki işyerine gitmek için çıktı. Bir daha kendisinden haber alınamadı. O günden sonra evin önünde bekleyen otomobil de bir daha gelmedi” dedi.

Ailenin birçok yere başvuru yaptığını dile getiren Kaya, ancak Tekin'i günlerce takip eden güvenlik birimlerinin onun nerede olduğunu bilmediğini aileye söylediğini kaydetti.

‘DAĞLAR, TAŞLAR, KUŞLAR BANA YÖN VERİN’

Kaybedildikten 18 ay sonra JİTEM’le bağlantılı olan itirafçı Kasım Açık’ın Tekin ile ilgili açıklamalar yaptığını ifade eden Kaya, “Açık, Düzgün Tekin’in kendisinin de içinde bulunduğu itirafçılar, polis memurları ve askerlerden oluşan JİTEM birimi tarafından sorgulanarak öldürüldüğünü söyledi. Düzgün Tekin’in bedenini de Edirne yakınlarındaki askeri alan içinde bulunan Çadırkent çöplüğüne gömdüklerini anlattı. Düzgün’ün eşkâl bilgilerini ve üzerindeki giysilerini tarif eden Kasım Açık, olay yeri ile ilgili bir kroki de çizdi” dedi.

Kaya, itiraf üzerine aile, arkadaşları ve insan hakları savunucularının Çadırkent’e gittiklerini belirterek, aile ve avukatların tüm ısrarlı taleplerine rağmen yetkililerin göstermelik bir arama çalışması yaptığını söyledi.

Çadırkent’teki çöplükte elleriyle oğlunun kemiklerini bulmaya çalışan baba Veli Tekin’in oğluna kavuşamadan yaşamını yitirdiğini söyleyen Kaya, “Annesi Elif Tekin hala oğluna kavuşmayı bekliyor. Onun ‘Dağlar, taşlar, kuşlar bana yön verin, ben oğluma kavuşayım’ haykırışını unutmayacağız” dedi.

(Kaynak: Mezopotampa Ajansı)