Cezaevlerindeki “çıplak arama” uygulaması ile ilgili ilk dava açıldı. Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Volkan Karakuş’un iki yıl önce cezaevine girerken çıplak aramaya itiraz edince dövüldüğü ve kıyafetlerinin zorla çıkarıldığı iddiasına ilişkin dört gardiyan “yaralama” savıyla yargılanmaya başlandı.

Buna karşın Karakuş da aynı davada “direnme ve hakaret” ile yargılanıyor. Tanık olarak dinlenen mahkûmlar “Bizi de dövdüler. Yerler ve duvarlar kan içindeydi” dedi.

Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, yasadışı Devrimci Karargâh’a üye olduğu iddiasıyla yargılanıp geçen hafta tahliye edilen Volkan Karakuş, 12 Aralık 2011’de tutuklanınca Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’ne getirildi. İçeriye girerken, kamerasız odaya alındı.

Mahkemeye sunduğu dilekçesine göre Karakuş’a, “kuruma sokulması yasak madde veya eşya” bulundurup bulunmadığının kontrolü için çıplak arama yapılmak istendi.

Karakuş aramaya direnince 6-7 gardiyan tarafından dövüldü. İddiasına göre yerde tekmelendi, sol gözü morardı, burnu kanadı. Üzerindeki bütün kıyafetleri zorla çıkarılan Karakuş, şikâyetçi oldu.

Bu soruşturma sonunda, gardiyanların Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un 46/2. maddesine göre iç çamaşırı kalmak kaydıyla Karakuş’tan elbiselerini çıkarmasını istediği, onun da bunu geri çevirdiği ifade edildi.

Gardiyanların zor kullanarak üst ve eşya aramalarını tamamladıkları belirtilen iddianamede, Karakuş’un “İşkenceciler, şerefsizler, sizinle görüşeceğiz” dediği iddia edildi. İddianamede dört gardiyana “zor kullanma sınırına ilişkin yetkinin aşılması suretiyle yaralama” iddiasıyla, Karakuş’a da “direnme ve hakaret” suçlamasıyla dava açıldı.

'BİZİ DE DÖVDÜLER'

Tekirdağ 3. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davanın üçüncü duruşması ise 12 Temmuz’da görüldü.

Tanık sıfatıyla dinlenen eski mahkûm Ersin Sarıçam, aynı gün kendisinin de çıplak aramaya tabi tutulduğunu savunarak, “Zorla çırılçıplak soydular. Soyarken tekme ve yumruklarla vuruyor, hakaret ediyorlardı. Benden sonra Volkan’a da vurdular. Hücreye getirdiklerinde gözü mordu, burnunda yara, suratında kan vardı. Madde araması yapmadılar. Aşağılamaya yönelik olarak soydular” dedi.

Deniz Küçükbumin de “Çıplak soyunmanın insanlık onuruna aykırı olduğunu söyleyince tekme tokat vurup zorla çıkardılar. Yerde ve duvarda benden öncekilerin kan izleri vardı. Bütün duvarlar kan olmuştu” dedi. Duruşma 17 Aralık’a bırakıldı.

ER UTKU KALI'YA DA ÇIPLAK ARAMA VE ZIPLAMA İŞKENCESİ

Bu arada Redhack’e belge sızdırdığı iddiasıyla tutuklanan er Utku Kalı’nın da çıplak aramaya maruz kaldığı ortaya çıktı. Kalı’nın ablası ve avukatı Ceren Kalı suç duyurusunda bulundu.

Şikâyet dilekçesine göre her açık görüş, avukat ziyareti ve diğer ziyaretçilerinin geldiği tarihlerde görüşmelerin tamamlanmasının ardından “telefon görüş üst arama” adı verilen özel bir bölüme alınan Er Kalı’nın soyunması, önüne havluyla kapatması ve zıplaması isteniyor.

Bu nedenle er Kalı’nın geceleri uyuyamadığı, sinir atakları geçirdiği, ruhsal çöküntü içerisinde olduğu, ilaç kullanımına başladığı ve avukatlarıyla yaptığı görüşmede sıklıkla ağladığı ifade ediliyor.

Er Kalı’nın özellikle Volkan isimli astsubay tarafından sürekli taciz edildiği, kötü muameleye uğradığı öne sürülüyor. Doktor muayenesi sonunda sinir krizi geçirip ağlayan er Kalı’yla dalga geçildiği, zorla özür dilettirildiği kaydediliyor. Ayrıca geç kalktığı için Kalı’dan zorla savunma alındığı anlatılıyor.