İzmir'de ateş yakılan bir sokak gösterisine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan ve polis fezlekesinde 4 ayrı örgüte üye olmakla suçlanan 9 genç hakkında dava açıldı. 

İsmail Saymaz'ın Radikal'de yer alan haberine göre İzmir Çiğli’de, sokak arasında yakılan bir ateş ve bu ateşle ilgili polise ulaşan bir ihbar üzerine, tümü CHP üyesi ve Muş Vartolu olan 7 genç , 4 ayrı yasadışı sol örgüte üye oldukları ve silahlı eylem yapacakları iddiasıyla gözaltına alınmış; içlerinden biri, evinde ruhsatsız tabanca bulunduğu için tutuklanmıştı.

Hazırlanan iddianamede, gençler hakkında “silahlı örgüt üyeliği” iddiasıyla dava açıldı. Ancak hangi örgüte üye oldukları belirtilmedi.

Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, ikisi firari, dokuz genç hakkında “silahlı örgüt üyeliği, kamu malına zarar verme ve kanuna aykırı gösteri düzenleme” suçlaması yöneltildi. Gençlerin hangi örgüte üye oldukları belirtilmezken, Suruç’taki canlı bomba saldırısına karşılık eylem yaptıkları ifade edilerek, şöyle denildi:

“Yasadışı terör örgütü üyesi olan şüphelilerin, MLKP terör örgütünün açık alan yapılanması olan SGDF organizesinde 19-24 Temmuz 2015 tarihlerinde Şanlıurfa Suruç ilçesine mücavir Suriye ülkesi Ayn El Arap (Kobane) bölgesine yönelik düzenledikleri etkinlik kapsamında 20 Temmuz 2015 günü yaşanan canlı bomba eylemi ile ilgili ülke genelindeki eylemler çerçevesinde, Suruç’ta ölen şahıslara destek vermek amacıyla yol kesip konteynırları ateşe vermek suretiyle eylem düzenledikleri...”

İddianameyi kabul eden Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi 27 Ekim 2015’e duruşma günü verdi. Gençlerin avukatı Eylem Yıldız, iddianamede örgütün belirtilmediğine dikkat çekerek, “İddianamenin hiçbir hukuki dayanağı yok. Müvekkilimle cezaevinde görüştüm. Biz görüşene kadar kendisinin DHKP/C’li olarak suçlandığını düşünmüş. Çünkü iddianame eline ulaşınca oradaki hükümlüler böyle söylemiş ve bu yüzden ciddi bir psikolojik sıkıntıya girmiş. Biz ona izah ettik. Zira hangi örgüte üye oldukları konusunda ne bir delil ne de bir gerekçe var. Ayrıca böyle bir dava için üç ay sonrasına duruşma günü verilmesi de birey haklarını ihlal ediyor” dedi.