1 Mayıs’a katıldığı için tutuklanan Sevil Sevimli’yi cezaevinde ziyaret eden CHP’li Ağababa, genç kızın Fransa’daki dostlarına gönderdiği mektuplar için 50 TL ödediğini söyledi.

 

Erasmus değişim programı kapsamında Fransa’daki Lumiere Lyon Üniversitesi’nden Anadolu Üniversitesi’ne gelen son sınıf öğrencisi Sevil Sevimli 1 Mayıs gösterisine ve Grup Yorum konserine katıldığı için “terör örgütü üyesi” olmak suçundan 9 Mayıs’ta tutuklandı. Eskişehir H Tipi Cezaevi’nde tutulan Sevimli’yi CHP’nin Veli Ağbaba, Nurettin Demir ve Özgür Özel’den oluşan Cezaevleri İnceleme Komisyonu adına Ağbaba ve CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt ziyaret etti.  Her iki ülkenin vatandaşı da olan Sevimli, kendisini ziyaret eden Ağbaba ve Kurt’a yaşadıklarını ve duyduğu tepkiyi şöyle dile getirdi:

 

“Kaldığım evdeki pek çok kitaba, bilgisayarıma ve fotoğraf makinemin kartlarına el kondu. Polisin el koyduğu materyaller bana ya da aileme geri verilmedi.  Fransa’dayken de solcuydum, aktivistim. Fransa’da hak olan şeyler Türkiye’de suç. Bu kadar saçma iddialarla tutuklanmama çok şaşırdım. Fransa’da bursların kesilmemesi için 6 ay boykotta bulundum, 1 Mayıs Mitingi’ne, 8 Mart etkinliklerine katıldım ama gözaltına alınmadım. Emniyet’te onur kırıcı muameleye ve işkenceye maruz kaldım, darp edildim, saçlarımdan yerlerde sürüklendim, vücudumdaki morarma ve çürüklere rağmen doktor tarafından muayene edilmeden darp edilmediğime dair rapor verdiler. Zorla çıplak arama yapıldı, iç çamaşırlarım dahi çıkarıldı.

 

TERCÜME PARANI VER, GÖNDERELİM

Fransa’daki arkadaşlarımla, öğretmenlerimle mektuplaşamıyorum. Cezaevi yönetimi, yazdığım her mektup ve bana gelen her mektup için en az 50 TL  tercüme ücreti istiyor. Erasmus programı bitti. Anadolu Üniversitesi ile hiçbir ilgim kalmadı ama bana soruşturma açtılar. Fransa’daki üniversitemin bana sahip çıkmasından çok memnunum.

 

Aynı soruşturmada gözaltına alınan Burcu Akın ise, sağlık sorunları nedeniyle Cumhurbaşkanı tarafından affedildikten kısa bir süre yaşamını yitiren DHKP-C’li Güler Zere’ye ilişkin bir belgeselin gösterimine katılmasının suç olarak kendisine yöneltildiğini belirterek, “Bir sinema öğrencisinin belgesel izlemesinden daha normal ne olabilir ki?” dedi. Aynı soruşturma kapsamında tutuklanan Ceren Cevahir de, sınavlara çalışmak için ihtiyacı olan hesap makinesinin hapishaneye sokulmasına izin verilmediğini belirtirken, “Evimde yapılan arama sırasında memleketim Tunceli’ye direkt otobüs olmadığı için Elazığ’dan geçen Diyarbakır seyahat firmalarından birine ait eski tarihli bir bilete dahi üzerinde Diyarbakır yazdığı için el kondu” dedi. CHP’li Ağbaba ziyaretinin ardından yaptığı değerlendirme cezaevine ilişkin koşullarla ilgili olarak, “Diyet yemek çıkarılamamaktadır.  Hasta, yaşlı olan herkes aynı yemeği yemektedir. Hapishaneye ilk gelişte çıplak arama yapılmaktadır. Mektuplar açılıp okunmaktadır.  Kıyafetler sayı ve renk açısından sınırlandırılmış durumdadır” dedi. (Milliyet)