Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde polis memurları Feyyaz Yumuşak ve Okan Acar'ın evlerinde öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturmada tutuklanan 9 sanık hakkında, müebbet hapis cezası istendi.

Habertürk’ün haberine göre, Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde 22 Temmuz 2015'te, polis memurları Feyyaz Yumuşak ile Okan Acar'ın evlerinde öldürülmesiyle ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklu 9 sanık hakkında, "Devletin birliği ve ülke bütünlüğü bozma, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürme" suçlarından müebbet hapis cezası istendi.

İDDİANAME KABUL EDİLDİ

Cumhuriyet Savcısı İhsan Güngör tarafından hazırlanan iddianame, Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Savcı Güngör, polis memurları Yumuşak ve Acar'ın öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında hazırladığı iddianamede;

“YDG-H'ın, PKK/KCK'nin yöneticilerinin talimatları doğrultusunda Türkiye'deki gençlik örgütlenmelerini bir çatı altında toplamak amacıyla kurulduğu” dendi. İddianamede “Örgütün, illegal faaliyetlerini son derece gizli biçimde sürdürerek eylemlerini de sivil savunma adıyla hayata geçirmeye çalıştığı” bildirildi.

İddianamede yer alan ifadeler şöyle:

"Eylemlerle de sözde ateşkes döneminde terör örgütünün elini güçlendirerek bölge halkının diri tutulması amaçlanmıştır. Şiddet eylemlerinin yönü, son süreçte kırsal alanda asgari düzeyde olması nedeniyle şehir merkezleri, üniversiteler ve metropollere yönelmiştir. YDG-H, bu süreçte yapısal bir rol üstlenmiştir. YDG-H'ın amaç ve hedefleri üzerinde önemle durduğu konuların başında yer alan fuhuş, uyuşturucu ve bölgede faaliyet yürüten cemaatler ile ilgili bir yandan toplumsal tabanda sözde meşruiyet zemini oluşturma, bir yandan da hedef kitle olarak görülen gençlerin farklı alanlara kanalize olmasına karşı ön alma stratejisi uygulanmıştır."

ÖCALAN’IN SERBEST BIRAKILMASI

İddianamede, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması, Hür Dava Partisi binaları ve üyelerine saldırılar, IŞİD ile PYD arasında Kobani'de yaşanan çatışmalar sonrası 6 Ekim'de başlayan ve 50 kişinin hayatını kaybettiği olaylarla “eylemsizlik sürecini provake ederek serhildan (başkaldırı) çağrıları yapmaktan geri kalmadığı”, ayrıca “20 Temmuz 2015'te Suruç ilçesinde yaşanan canlı bomba saldırısı sonrası ülke genelinde şiddet eylemlerine yöneldiği” anlatıldı.

PKK EYLEMİ ÜSTLENMEMİŞTİ

Olayın ardından BBC Türkçe'den Mahmut Hamsici'ye konuşan KCK Dış İlişkiler sözcüsü Demhat Agit, Ceylanpınar'da iki polisin öldürüldüğü olaya ilişkin PKK'nin yapmadığını açıklamıştı. Agit, şu açıklamayı yapmıştı: 

"Bunlar PKK'den bağımsız birimler. Bize bağlı olmayan, kendi içlerinde örgütlenmiş olan yerel güçlerdir diye açıklandı. Bizim yaptığımız bir şeyi üstlenmekle ilgili çekincemiz yok . PKK/HPG olarak yapılan bir eylem varsa bunun izahatı, gerekirse özeleştirisi yapılır."

"Evet PKK disiplinli bir hareket. Ama halk nezdinde tümüyle yüzde yüz hakim olabileceğiniz bir durum söz konusu değildir. Öyle bir zemin oluştu ki bu zeminde her türlü olay gelişebilecek durumdadır. Eğer çatışma zemini yaratılırsa zaten çok basit olaylar bile büyük sonuçlara neden olabiliyor."