Gazeteci Celal Başlangıç Haberdar’daki köşesinde Sur ve Cizre’ye dikkat çekerek,  “katliamı neredeyse naklen izliyoruz” dedi.

Cizre’de öldürülen insan sayısının her geçen arttığını belirten başlangıç,”10'larla başlayıp 50'lere, 100'lere çıkıyor Cizre'de üç evin bodrumunda öldürülenler.Yakılmış cenazeler, vücut bütünlükleri bozulmuş, uzuvları kesilmiş, koparılmış ölü bedenler karşısında herkesin kanı çekilmiş, neredeyse altı aydır Kürt illerinde süren bu katliam ablukasından öfke beyine sıçramış” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin YPG mevzilerini bombalamasına da değinen Başlangıç, Bir yandan ülke içinde vahşet sürerken diğer yandan İŞİD gibi El Nusra gibi cihatçı çetelerle çarpışan YPG savaşçılarının üzerine sınır ötesinden bomba yağdırıyor Türkiye” dedi.

"Kürtlerle savaş" kararının çok önceden verildiğini belirten Başlangıç’ın Haberdar’daki yazısı şu şekilde:

İşte böylesine ağır bir savaş tünelinden geçtiğimiz günlerde Hollanda ziyaretinden dönüyor Başbakan Ahmet Davutoğlu. Geçtiğimiz hafta sonu, 12 Şubat günü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlıyor. Yaşanan bütün bu kanlı sürecin sorumluluğunu tek başına üzerine alıyor Davutoğlu bir soru üzerine:

 "6,7,8 Ekim kalkışması sonrası yaptığımız güvenlik toplantılarında, kafamın bir yerinde bunların çözüm sürecini bitirebilecekleri ihtimali güçlü bir biçimde belirdiği için, askerlerimize, polisimize talimat verdim. 'Çözüm sürecinin bitmesi ihtimaline hazırlıklı olun' dedim. Ben bir gün size 'O gün geldi' diyeceğim. O güne bütün hazırlıklarımız tamam olmalı. Bütün eksiklerinizi tamamlayın' dedim."

 Davutoğlu'nun sözünü ettiği tarih 2014'ün Ekim ayı. HDP, İmralı, Kandil ve AKP devleti  arasında görüşmeler tüm hızıyla sürüyor. "Çözüm süreci"nde izlenecek yol tartışılıyor, başlayacak olan "müzakere"nin "müzakeresi" yapılıyor.

 İşte bu süreçte Başbakan Davutoğlu'nun verdiği talimat "Çözüm sürecinin bitmesi ihtimaline karşı hazırlıklı" olun yolunda mıydı, yoksa çözüm sürecini bitirmeyi kafasına koymuş bir iktidar olma anlayışının "savaşa hazır olun" talimatı mıydı?

 Bu sorunun yanıtını almak için gelin biz çözüm sürecinin yürüyormuş gibi göründüğü günlere,  2014'ün 25 Aralık tarihine gidelim.

Yazının tamamı burada.