Ruken Adalı -ANF

Ayhan Efeoğlu soruşturmasında aylardır ilerleme sağlanmıyor. Efeoğlu'nun cesedini gördüğünü söyleyen Ayhan Çarkın bir kez daha ifadeye çağrılacak. Ancak, Çarkın'ın ifadesinde adı geçen polislere bugüne kadar hiçbir şey sorulmadı.

Ayhan Çarkın, Ayhan Efeoğlu'nun akıbetini geçtiğimiz yılın Mart ayında açıkladı, isimler verdi. Ancak soruşturma bir türlü ilerlemiyor. Son gelişme şu: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir yazı yazarak, "İki dosyanın birleştirilmesi gerekiyor mu?" diye sordu. Birleştirme gerekmiyorsa, Çarkın bir kez daha savcılığa çağrılıp, ifadesi alınacak. Süreci takip eden Avukat Mustafa Yağcı, Çarkın'ın ifadesinde adı geçen polislerin hala dinlenmediğine dikkat çekti, "Çarkın'ın sürekli ifadeye çağrılması, 'Susturulmak mı isteniyor?' sorusunu gündeme getiriyor. Savcılar görevini yapmıyor" dedi.

TEK TEK İSİMLERİ VERDİ

Eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın, 26 Mart 2011 tarihinde İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcısı Hakan Karaali'ye verdiği ifadede, Ayhan Efeoğlu'nun cesedini Gayrettepe'teki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde gördüğünü anlattı. Çarkın'ın ifadesinin 6. sayfasında geçen Ayhan Efeoğlu ile ilgili ifadeler şöyle:

"Beni rahatsız eden olaylardan biri de şudur. Kesin tarihini hatırlamıyorum. Ancak 1993 yılı sonları olabilir. Halkalı'da lojmanda bulunduğum sırada telsiz anonsu üzerine, Siyasi Şube'ye gitmiştim. Şubede görevli olan Dev Sol masası sorumlusu Fikret Işınkaralar ile birlikte Emniyet Müdürü Ali Osman Akar, diğer görevliler Baki Avcı, Hasan Erdoğan, Ahmet Sakarya, Şefik Kul, Ayhan Özkan ve Ali Çetkin şubedeydi. Anladığım kadarıyla sorgu sırasında uğradığı işkence sonucu ölen bir kişinin cesedi koliye konulmuştu. Ben doğrudan cesedi gördüm. Ceset 35 yaşlarında bir erkeğe aitti. Bacakları karnına çekilmiş vaziyette duruyordu. Ben gelmeden önce ceset koliye konulup bağlanmış ve bantlanmıştı. Ancak ceset koliye sığmadığından bir tarafından kolinin içi görünüyordu. Verilen talimat üzerine Ali Osman Akar ve Ahmet Sakarya, koli içerisindeki cesedi kamyonet türü bir araçla götürdüler. Cesedin İstanbul dışında bir yere gömüldüğünü duydum, ancak yerini bilemem. Daha sonra Dev Sol masasında görevli Fikret Işınkaralar, Baki Avcı ve Şefik Kul arasındaki konuşmalarda cesedin Ayhan Efeoğlu isimli şahsa ait olduğunu öğrendim. Bu şahsın kim tarafından sorgulandığını bilemem. Ancak sorguyu yapan Dev Sol masası görevlileriydi."

Çarkın'ın Başsavcı Karaali'ye ifade vermesinin üzerinden 10 ay geçti. Ancak soruşturmada hala bir ilerleme sağlanmış değil. Son olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu'ndan savcı Ayhan Bedirhan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir yazı gönderdi. Söz konusu yazıda, İstanbul ve Ankara başsavcılıklarının yürüttüğü Ayhan Efeoğlu soruşturma dosyaları arasında bağlantı olup olmadığı yönünde görüş bildirilmesi istendi.

ÇARKIN YENİDEN İFADEYE ÇAĞRILACAK

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, "İki dosya arasında bağlantı bulunmuyor, birleştirilmesine gerek yok" görüşüne varırsa, Ayhan Çarkın bir kez daha savcılığa çağrılarak ifadesi alınacak.

Savcı Bedirhan'ın yazısı şöyle: "Ayhan Çarkın'ın cumhuriyet başsavcılığınıza çağrılarak 26 Mart 2011 tarihli ifadesinin 6. sayfasında geçen Ayhan Efeoğlu adlı şahsa yönelik verdiği ifadesinin okunarak söz konusu cesedin Ayhan Efeoğlu'na ait olduğuna, bu şahsı öldüren kişilerin Fikret Işınkaralar, Ali Osman Akar, Baki Avcı, Hasan Erdoğan, Ahmet Sakarya, Şefik Kul, Ayhan Özkan ve Ali Çetkin olduğunu, ne şekilde ve kimden öğrendiğini, Ayhan Efeoğlu adlı şahıs olduğu söylenen cesedin ne şekilde öldürüldüğünü bilip bilmediğini, biliyor ise bunu ne şekilde öğrendiği hususlarında ifadesinin alınarak düzenlenecek evrakın cumhuriyet başsavcılığımıza gönderilmesi rica olunur."

'SAVCILAR GÖREVİNİ YAPMIYOR'

Efeoğlu ailesinin avukatı ve İHD Balıkesir Şube Başkanı Mustafa Yağcı, Çarkın'a sürekli aynı soruların sorulduğunu, ancak ifadesinde adı geçen kişilere bugüne kadar iddialar ile ilgili hiçbir şeyin sorulmadığını belirtti, "Bu kişilerin açık kimlikleri dosyada var, adresleri biliniyor. Ancak buna rağmen hiçbir şey sorulmuyor. Savcılar görevini yapmıyor" dedi.

Avukat Yağcı, Çarkın'ın sık sık ifadeye çağrılarak aynı şeylerin sorulmasının da "Çarkın'a bu şekilde 'sus' mesajı mı verilmek isteniyor?" sorusunu gündeme getirdiğini söyledi.