Türkiye'nin en çok tanınan siyaset bilimcilerinden birisi olan Profesör Büşra Ersanlı Londra’daki Türkiye Çalışmaları Merkezi'nin (Center for Turkey Studies) düzenlediği Kürt sorunu ve çözümü konulu bir toplantıya konuşmacı olarak katıldı. Göçmen İşçiler Kültür Derneği'nin davetlisi olarak geldiği Londra'da bir süredir çeşitli etkinliklere katılan Ersanlı'nın SOAS Üniversitesi'nde düzenlenen toplantısına ilgi yoğun oldu.

Konuşmasında Kürtlerin seçim barajı, parti kapatmalar, terörle mücadele yasası gibi anti demokratik uygulamalar yüzünden siyasi alanda temsillerinin engellemelerle karşılaştığını savunan Ersanlı, AK Parti'nin yeni anayasa taslağında yüzde 7'ye çekmek üzere mutabık kaldığı seçim barajının söz konusu engelin sürmesine neden olacağı uyarısında bulundu. Ersanlı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bu yönde aksi bir karar alınmış olsa da, söz konusu barajın Kürtlerin partileşme ve siyasi temsillerinin önündeki en ciddi bariyerlerden birisi olduğunu vurguladı.

2011 yılında KCK operasyonlarında tutuklandıktan sonra yaklaşık 9 ay cezaevinde kalan tanınmış akademisyen konuşmasında, Kürt hareketinin merkezi otorite tarafından güvenlik açısından değerlendirilmesinin, bu alanda siyaset yapmak isteyenlerin ağır bedeller ödemesine yol açtığına dikkat çekti.

Otoriter anlayışın Türkiye siyasi kültürünün demokratikleşmesini engellediğini ve çoğulculuğa zemin yaratmadığını belirten Büşra Ersanlı, bu durumun Kürtçe TV, üniversitelerde Kürtçe bölümü gibi iyileştirmelerin temel insan hakkı değil, siyasi iktidarın bir lütfu olarak algılanmasına yol açtığını belirtti.

Kürtlerin Halkın Emek Partisi ile başlayan partileşme ve siyaset çalışmalarının her seferinde Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılarak sonlandırılmak istendiğini hatırlatan Ersanlı, bu durumun Kürt sorununun çözümünü geciktiren en önemli nedenlerden birisi olduğunu ifade etti.

KÜRT SİYASETÇİLERİN TUTUKLULUĞU SONA ERMELİ

Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) siyaset akademisi danışma kurulu üyesi olan ve bir süre parti meclisi üyeliği de yapan Büşra Ersanlı SOAS'taki konuşması sonrası izleyicilerden gelen soruları yanıtladı.

Terörle mücadele yasalarındaki 'propaganda' tanımının oldukça geniş ve yoruma açık tutulduğuna dikkat çeken Ersanlı, halen yüzlerce kişinin hiçbir silahlı veya illegal faaliyetleri olmamasına karşın cezaevlerinde tutulduğunu savundu.

Özellikle yerel düzeydeki Kürt siyasetçilerinin uzun tutukluluklarının önümüzdeki yerel seçimlerde Kürt siyasi hareketini zor durumda bırakma çabası olduğunu ileri süren Ersanlı, yerel siyaset alanının Kürt siyasi örgütlenmesini sağlayacak en önemli faktörlerden birisi olduğunu dile getirdi.

AB uyum süreci ile birlikte oluşturulan kent konseylerinin yerel siyasete katılımı artıracağı ve demokratikleşmeyi yaygınlaştıracağına inandığını belirten Ersanlı yeni anayasa çalışmalarında yerel yönetimlerin özerklik alanının genişletilmesi gerektiğini de kaydetti.

Ersanlı, 2011 yılının Kasım ayında KCK operasyonları kapsamında, BDP Siyaset Akademisi'nde ders verdiği ve KCK'ye eleman yetiştirdiği gerekçesiyle, aralarında yazar Ragıp Zarakolu'nun da bulunduğu bir grupla birlikte göz altına alınmıştı. Marmara Üniversitesi öğretim üyesi olan Ersanlı'nın tutuklanması geniş yankı yaratmış, serbest bırakılması talebiyle başlatılan imza kampanyasına, yazar Yaşar Kemal gibi 1000 aydın, sanatçı ve entelektüel imza atmıştı. Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da terörist olduğuna inanmadığını söyleyerek destek verdiği Büşra Ersanlı 8.5 ay sonra serbest bırakılmıştı. (Demokrat Haber)


Büşra Ersanlı'yı dinlemek için çok sayıda akademisyen ve öğrenci İngiltere'nin çeşitli kentlerinden Soas Üniversitesi'ne geldi.