AKP'nin önde gelen isimlerinden Anayasa Komisyonu başkanı Burhan Kuzu söyledikleriyle şaşkınlık yaratmaya devam ediyor.

Burhan Kuzu, BDP'nin desteklediği bağımsız adayların seçime katılmalarını veto eden Yüksek Seçim Kuruluna destek çıkan nadir isimlerden biriydi. Kendisi Haziran seçimleri sonrasında AKP'nin yeni Anayasa çalışmalarını büyük ihtimalle emanet edeceği kişi olacak.

Sürekli olarak 12 Eylül Anayasasının kaldırılması gerektiğinden bahseden AKP cephesinde Anayasa konusunda en çok öne çıkarılan Kuzu'nun bizim ilgimizi çeken tek icraatı YSK kararına verdiği destek değil hiç şüphesiz.

“İDAM KENARDA DURSUN”

Geçtiğimiz ay Kuzu, Türkiye'de idam cezasının yasalarda yer alması gerektiğini belirterek bunu her zaman savunduğunu ifade etti. Tüm Avrupa Konseyi ülkelerinde kaldırılan, hatta savaş hallerinde bile uygulanmayan bir uygulamayı Kuzu şu sözlerle savundu: "Bir kenarda durur, uygularsın veya uygulamazsın. Toplumsal tatmin bazen gerektiriyor”.

“PARLAMENTER DÜZEN GİTTİĞİ YERİ İFLAH ETMEZ”

Burhan Kuzu idama taraf ama parlamenter düzene de karşı. Geçen hafta Kuzu AKP'nin önerdiği başkanlık sistemini yutturmak için parlamenter düzenin gittiği yeri iflah etmediğini söyledi. Kuzu'nun sözleri şöyle: “Türkiye'de bugün eğer parlamenter modele devam edecek olursak açık söylüyorum; bir iki dönemin sonunda gelecek olan bir koalisyon bu memleketteki bütün birikimi 6 ayda bitirir.”

“NAH GÜVENOYU VERİRİM”

Kuzu, dışarıdan atanan bakanlar konusunda da ilginç bir açıklamada bulunmuş ve 4-5 bakanın daha milletvekilleri dışından seçilmesi durumunda “nah güvenoyu veririm” demişti.

Kuzu, “Ben sokak sokak dolaşacağım, bakanlar dışardan atanacak, nah güvenoyu veririm, niye vereyim? Ben oy vereceğim, adam dışarıdan gelip bakanlık yapacak” diyen Kuzu parlamenter sistemde böyle bir şeyin mümkün olmadığını söylemişti.

Dikkat edelim aynı kişi daha önce parlamenter sistemin girdiği ülkeyi iflah edemeyeceğini savunuyordu.

Dünyada ve Türkiye'de büyük değişimlere imza atan 68 kuşağı da Kuzu'nun ilginç çıkışlarından nasibini aldı. Bir televizyon programında, kendisine felsefe okumasını ve 68 kuşağını iyi incelemesini tavsiye eden Mine Kırıkkanat'a “Mine hanım bana akıl vermeye kalkma, bakın 68-78 aynı kapıya çıkıyor. 5 bin genç öldü, bunun tohumları o zaman atıldı. Siz isyancı bir gençliği, ideal olarak memlekete sunmaya çalışıyorsunuz” demişti.

Kuzu'nun bir diğer çıkışı da Türkiye'de nüfusun dörtte birinden fazlasının parlamentoda temsil edilmemesine neden olan seçim barajına ilişkindi. "Ben bu yüzde 10 barajını ölene kadar savunacağım" cümlesini kurdu. Bu fikrini şu ifadelerle perçinlemeye çalıştı: "Yüzde 10'luk barajı indirelim diyorlar. Doğru hakikaten dünyada böyle bir baraj oranı yok. İndirelim 5'e, makul olana. O zaman parlamentoya 10 tane farklı parti girer. Bu defa 4'lü koalisyonlar olunca ne oluyor? Rant bölüşülüyor. Bakanlık yetmiyor, bakanlıklar bölüşülüyor."

Kuzu, ülke yönetimini bir rant paylaşımı olarak değerlendirmekte.

BAŞÖRTÜYE DE EŞCİNSELE DE BİR YERE KADAR

Kuzu'nun en çarpıcı çıkışlarından biri de eşcinsellerin hak talepleriyle ilgiliydi. Geçtiğimiz sene TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı AKP'li Burhan Kuzu, türban serbestisinin üniversiteden sonra talepler doğrultusunda liselere de yayılacağı eleştirilerine yanıt vermişti. Bakın Kuzu ne demiş: “Her talebi karşılamak durumunda değiliz. Eşcinsellerden de eşitlik ve evlilik hakkı tanınması için yoğun talep geldi. İstiyorlar diye verecek miyiz? İktidar sorumluluğu içinde hareket etmek zorundayız."

CHP'nin 35. maddeyi değiştirmek için teklif vereceğini ve meclisi olağanüstü toplamak istediğini belirtmesi üzerine "bayrama kadar bekleyelim, herhalde TSK bayrama kadar darbe yapmaz, o kadar da değil" demişliği de vardır Kuzu'nun.

İşte yeni “özgürlükçü-eşitlikçi” Anayasanın mimarı olacak olan adam. Şimdi siz karar verin Kuzu mu Kurt mu?

ANF / DERYA TAHİR