Kemal Burkay 30 Temmuz 2011 Cumartesi günü saat:16.45 ‘de İstanbul Atatürk Hava Limanına iniyor.

Hak ve Özgürlükler Partisi, HAK-PAR da Burkay’ın dönüşünü organize etme komitesi oluşturdu.

HAK-PAR’dan yapılan açıklamada şöyle denildi;

“12 Eylül Faşist darbesi sonucu yurt dışına çıkmak zorunda kalan, özgürlük, eşitlik ve demokrasi mücadelesine aralıksız devam eden ve artık ülke hasretine son vermek isteyen sayın Burkay kendisine olan hasretimizi bitiriyor.

Yaşamını Kürt halkının özgürlük ve eşitlik mücadelesine, Kürt sorununun barışçı, demokratik ve eşitlikçi çözümüne adayan şair, yazar ve siyaset adamı Sayın Kemal Burkay yurda dönüş yapıyor.”

Kemal Burkay da uzun yıllar yaşadığı İsveç’e aşağıdaki mektupla veda etti:

Tack Sverige! - Teşekkürler İsveç!

Ben Kemal Burkay, bir Kürt politikacı, şair ve yazar; 31 yıl 4 ay önce zorunlu olarak ülkemden ayrıldım. Çünkü sosyalist ve Kürdistani bir partinin kurucusu ve yöneticisi idim ve o ülkede sosyalizm için mücadele de, Kürt ve Kürdistan sözcükleri de yasaktı. Bir yandan emekçi halkın ve tüm ezilenlerin özgürlük ve demokrasi mücadelesi yükselirken, diğer yandan da faşizmin ayak sesleri geliyordu.

Nitekim, ayrılışımın üzerinden çok geçmeden Türkiye’de askeri darbe oldu, cunta yönetime el koydu. Ardından tüm özgürlük, demokrasi ve barış taraftarları gibi benim dost ve arkadaşlarım da tutuklandılar, ağır işkencelere uğradılar, kimisi cezaevlerinde yaşamını kaybetti.

Daha sonra, faşizmden kaçan birçok Kürt politikacısı ve aydını gibi ben de buraya iltica ettim. İsveç, demokratik bir ülke olmanın yanı sıra, doğal güzelliği ve temiz havası ile de benim şair yüreğimi kendine çekti, burayı sevdim.

Burada dünyanın dört köşesinden politik mülteci vardı; Türk, Filistinli, Şilili vb… Sen kucağını biz Kürtlere de açtın. Bizim çocuklarımız ki kendi ülkelerinde ana dilleri ile okuma hakkından yoksundular –hâlâ da yoksunlar- sen onlara dillerini okuyup yazabilmeleri için her türlü olanağı sundun. Hatta bu amaçla Kürt öğretmen yetiştiren bir okul açtın. Senin sosyal ve kültürel kurumların, kendi dillerinde yayın yapmaları, kitap basmaları için Kürt aydınlarına önemli destek sundular. Böylece kendi ülkemizde yasaklı olan kültürümüz burada boy verdi, çiçek açtı; bu ülkedeki Kürtler arasında onlarca yeni yazar; şair, hikâyeci-romancı, araştırmacı yetişti.

Bu ülkenin Başbakanı, Olof Palme, ”Kürtler mazlum bir halktır ve onlara yardım edilmelidir,” dedi

Teşekkürler İsveç!

Ben bu ülkede özgür bir insan gibi yaşadım. İsveç benim ikinci vatanım oldu. Sen benim eşimi ve çocuklarımı da barındırdın. Senin pasaportunla ülke ülke dolaştım, siyaset yaptım ve yazdım. Senin eşi az bulunur doğal güzelliklerin, ada ve körfezlerin, ırmak ve dağların, ormanların, ağacın-taşın, çiçeğin- otun sayesinde yüzlerce şiir yazdım. Bunlar da sana armağan olsun.

Yalnızca rengarenk baharların değil, yazları beyaz gecelerin ve karlı-buzlu uzun kış gecelerinle de seni sevdim.

Şimdi, 31 yıl 4 ay sonra, yol açıldı ve ülkeme geri dönüyorum. Benim ülkem de dağları ve ırmakları, ova ve yaylaları, ağacı-çiçeğiyle güzeldir. Umuyorum ki gün gelecek ve çok geç olmadan o da senin gibi bir özgürlük, demokrasi ve barış yurdu olacak. Ülkemin halkı bu uğurda büyük bedeller verdi ve bunu hak etti.

Evet dönüyorum, ama seni de özleyeceğim ve eğer ömür ve koşullar elverirse yine gelir, seni görürüm. Sen benim ikinci ülkemsin.

Şimdilik hoşça kal İsveç!

Hoşça kal Olof, hoşça kal Anna, hoşça kal Mona!

Hoşça kalın tüm güzel dostlarım!

Tack Sverige!

Kemal Burkay

Temmuz 2011-Stokholm