Türkiye, Suriye’nin Afrin kentindeki Suriye devleti tarafından kurulmuş ve İranlı komutanlar tarafından eğitilmiş Ulusal Savunma Güçleri (USG) ile YPG’nin kontrol ettiği bölgelere girdiği yönündeki iddiaları reddediyor.

Amerika’nın Sesi’nden Hilmi Hacıoğlu’nun haberine göre, Bölgeye dair hükümetin elinde bulunan son bilgileri açıklayan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, “Afrin bölgesinde rejim ile PYD-YPG terör örgütleri arasında birtakım kirli görüşmeler olduğuna dair bilgiler var. Bu bilgiler teyide muhtaç bilgiler. Anlaşamadıkları konusunda da elimizde bilgiler var. Ancak rejim yanlısı bazı milis güçler var. Bu milis güçlerin bir hareketliliği oldu. Topçularımızın atışıyla bunlar geldikleri gibi gerisin geriye gittiler” ifadeleri ile USG milislerinin halihazırda Afrin’de bulunduğu yönündeki iddiaları reddetmiş oldu.

Buna karşın Afrin merkezinden yayın yapan Hizbullah’a yakın Lübnan merkezli Al Mayadeen televizyonunun aktardığı görüntülerde Beşar Esad ve Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarını taşıyan kalabalık “Suriye halkı birdir” şeklinde slogan atıyor.

HASAN SİVRİ: SURİYE MÜZAKERE MASALARI KURULURKEN ELİNİ GÜÇLENDİRMEYE ÇALIŞIYOR

2011 yılından beri Suriye’deki savaşı yakından takip eden analist Hasan Sivri de Şam’a bağlı güçlerin Afrin’e gelişlerinin devam ettiği yönündeki haberleri doğruluyor.

YPG güçlerinin Halep’te kontrolleri altında olan Şeyh Maksut ve bir bölümünü kontrol ettikleri Eşrefiye mahallesinden çekilmelerini de Şam yönetimiyle YPG/PYD arasındaki uzlaşmaya bağlayan Sivri, Şam'la YPG arasındaki koordinasyonun çok eskiye dayandığının altını çiziyor:

“Suriye yönetimi 2012’den, yani en başından beri YPG ile koordinasyon halinde. Yerel güçler Haseke ve Halep’te birbirlerine girdiklerinde dahi müdahil oldular. Hatta yakın zamanda Deyr ez Zor’da karşı karşıya gelmiş olsalar dahi Suriye Ulusal Güvenlik Başkanı Ali Memluk, Kürtlerle iletişimi hiç kesmedi ve bir şekilde lojistik sağlanması için öncü oldu. Bu nedenle bugün Suriye’nin Amerika Birleşik Devletleri’yle birlikte ‘işgalci’ saydığı Türkiye’ye karşı YPG’nin yanında durması şaşırtıcı sayılmamalı. Suriye yönetimi Astana, Soçi yakında Cenevre’de müzakere masaları kurulurken elini mümkün mertebe en güçlü hale getirmeye çalışıyor.”

Afrin’e giden Ulusal Savunma Güçleri konvoylarının ağırlıklı olarak Şii olması Suriye'yle Türkiye arasında yeni gerilimin merkezinde İran’ın olduğu iddialarını da beraberinde getiriyor.

‘SURİYE İLE TÜRKİYE ARASINDA ÇATIŞMAYA ÇOK YAKINIZ’

Afrin’e ilk giren konvoyların Şii ağırlıklı Nubbul ve Zahra bölgelerinden olduğunu ancak El Sefire ve Halep’ten de USG güçlerinin Afrin’e gideceğini söyleyen Hasan Sivri, İran etkisinden ziyade Suriye yönetiminden gelen mesajlara dikkat çekiyor:

“Esat’ın danışmanı Büseyna Şaban Moskova’da ‘Türkiye, Suriye’de işgalci durumunda ve Astana anlaşmasında varılan şartları uygulamıyor. Ankara, anlaşmaları saldırganlığını gizlemek için kullanıyor’ demişti. Keza Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdat ‘Türkiye’nin Afrin’e saldırısını saldırganlık olarak değerlendirir, vururuz’ demişti. Ahbar gazetesi, Suriye Devlet Başkanı Esad’ın ‘Türkiye Afrin operasyonundan önce temas kurmak istedi, reddettik’ dediğini yazdı. Neden? Çünkü Suriye’nin bazı şartları var. Sınırın kapatılmasını istiyor. Yine Şam, Türkiye’nin İdlib’te kurduğu gözlem noktalarında Suriye güçlerinin savaştığı grupların korunduğunu söylüyor. Rusya her ne kadar Türkiye’nin ‘Menbiç’te olacağız’ sözlerini ABD’yle bir işbirliği olarak algıladığından rahatsız olsa da iki ülke (Türkiye ve Suriye) arasında gerilimin azaltılması için uğraşıyor. Buna rağmen çatışmanın başlayacağı noktaya çok yakınız.”

Kaynak: Amerika’nın Sesi