Birgün muhabiri Onur Erem hakkında, Ankara katliamının ardından söyleşi yaptığı ünlü düşünür Tarık Ali’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için kullandığı ‘teneke diktatör’ ifadesi nedeniyle ‘cumhurbaşkanına hakaret’ten soruşturma açıldı.

BirGün’ün soruşturmanın ardından ulaştığı Ali, “Teneke diktatör dediğim için beni affedin. Doğrusu Erdoğan korkuyla seçim kazanan seçilmiş bir diktatör” dedi.

‘FİNLANDİYALI GAZTECEYİ VERDİĞİ YANIT CEHALETİNİ GÖSTERİYOR’

Daha önce böyle bir soruşturmayla karşılaşmadığını vurgulayan Ali, Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Finlandiyalı bir gazeteciye verdiği “Ben diktatör olsam bana ‘diktatör müsünüz’ sorusunu sormazdın” yanıtının hatırlatılması üzerine, “Belki de kendisine ‘teneke diktatör’ diyerek başarısız bir diktatör olduğunu söylediğim için üzüldü. Finlandiyalı gazeteciye verdiği yanıt cehaletini gösteriyor. Geçtiğimiz yıllarda pek çok diktatör daha zor soruları yanıtlamayı başarmıştı” ifadelerini kullandı.

‘DAVUTOĞLU VE ERDOĞAN UCUZ MİZAH YAPARAK İNSANLARI GÜLDÜRMEK İSTİYOR’

Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kendileri hakkında yazılanların başka ülkelerdeki siyasetçiler hakkında yazılamayacağına dair açıklamaları da sorulan ünlü düşünür, “Davutoğlu ve Erdoğan ucuz mizah yaparak insanları güldürmek istiyor. Örneğin ben İngiltere’de David Cameron’a diktatör desem, arkadaşlarımın delirmeye başladığımı düşünmesi dışında başıma hiçbir şey gelmezdi” diye konuştu.

‘TENEKE DİKTATÖR DEDİĞİM İÇİN BENİ AFFEDİN’

Soruşturmayı başlatan savcılığa da bir mesaj yollayan Ali, “Teneke diktatör dediğim için beni affedin. Doğrusu Erdoğan, ülkesinde ve dışarıda yürüttüğü savaş çılgınlığı ile Türkiye’yi istikrarsızlığa sürükleyen, korku yaratan ve bu sayede seçim kazanan seçilmiş bir diktatör” dedi.

İngilizcede ‘tin-pot dictator’ olarak geçen bu ifade, herhangi bir güvenilirliği ve inanılırlığı kalmayan fakat kendisiyle ilgili ihtişamlı sanrıları olan diktatörleri tanımlamakta kullanılıyor.

Tarık Ali ne demişti?

Onur Erem’in 15 Ekim’de yayımlanan söyleşisinde Tarık Ali, Erdoğan’la ilgili şunları söylemişti:

“Hem Erdoğan’ın hem IŞİD’in birbirlerini kullandığını söyleyebiliriz. Erdoğan’ın desteğine karşılık olarak IŞİD, AKP’nin muhaliflerini öldürerek Erdoğan’a ‘yardım ediyor’ görüntüsü veriyor. AKP’nin ‘derin devleti’nin IŞİD ile ne kadar ilişki içinde olduğunu bilmek zor. Bu konuda bir kanıt yok ama bir gün bunun belgeleri çıkarsa hiç şaşırmam.

Erdoğan, AKP’nin Meclis’te çoğunluğu ele geçirememesi ve HDP’nin sansasyonel bir şekilde Meclis’e girmesi nedeniyle derin bir sarsıntı yaşadı. Mantıklı bir burjuva siyasetçisi PKK’nin ateşkes ilan ederek sorunun Meclis’te çözülmesi imkânını sunmasından, HDP’nin Meclis’te yasal siyaset yaparak çözüm için çalışacak olmasından (IRA ve ETA örneklerinde olduğu gibi) mutluluk duymalıydı.