Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Karaağaç Köyü’ndeki yatılı Kuran Kursu’nda altı öğrencinin yanarak can verdiği yangına ilişkin bilirkişi raporunda kurs yöneticisi kadrolu imam Faruk Işık birinci derecede kusurlu bulundu.
Kulp’un Karaağaç Köyü’ndeki yatılı Kuran kursunda 1 Aralık 2015 günü gece yarısı çıkan yangında Nur Muhammed Bayka, Mehmet Bingöl, Suat Çankaya, Serhat Sancar, Şahin Kahraman ve Sabahattin Altun adlı altı çocuk yanarak ölmüş, altı çocuk da yaralanmıştı.

Olaya ilişkin Akdeniz Üniversitesi’nden dört öğretim elamanı tarafından hazırlanan bilirkişi kurulu raporunda dikkat çeken tespitler yer aldı.

Bilirkişi raporunda 12 öğrencinin sorumluluğunu aldığı yurdun işleyişine dair neredeyse hiçbir şey bilmediği açığa çıkan imam Faruk Işık’ın ifadesine de yer verilerek şunlar söylendi: “Faruk Işık, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı kadrolu imam pozisyonunda Kuran Kursu öğreticisi olarak Eylül 2015’ten beri görev yaptığını söyledi. Işık, 2011 yılında inşa edilen binanın ruhsatının olup olmadığını, arazinin tapulu olup olmadığını bilmediğini söyledi. Işık, kursun elektrik tesisatının hangi firma tarafından yapıldığını bilmediğini, elektrik aboneliğini başvurusunda bulunulduğunu düşündüğünü ancak binada elektrik sayacına rastlanmadığını görev yaptığı sürede kursa elektrik faturasının gelmediğini söyledi”

GEREKLİ DİKKAT GÖSTERİLMEMİŞ 

Raporda, eğitim verilen kursun müftülüğe kayıtlı gündüz eğitim verme belgesine sahip C sınıfı Kuran kursu olduğu, Işık’ın göreve başladıktan 15 gün sonra Kulp müftüsü ile görüşüp, kursu yatılı hale getirmek isteğini sözlü olarak bildirdiği de aktarıldı.

Raporda, şu tespitler yer aldı: “Yangın raporu, Jandarmanın verdiği raporlar, verilen ifadeler ve elektrik tertibatının ve panosunun Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve Elektrik iç tesisleri yönetmenliğine göre uygun olmadığı göz önüne alınarak, yangının elektrik kaynaklı olduğu, kalorifer sisteminin var olduğu, ifadelerden kazanın aktif olarak ısıtma, tesisat sisteminin çalıştığı, yangın olayının meydana geldiği yerde iki adet elektrikli ısıtıcı ve bir adet elektrikli radyatör bulunduğunun tespit edilmesiyle ya kalorifer tesisatının yetersiz kaldığı ya da hiç çalışmadığı teknik olarak ortaya çıkmaktadır. Her iki durumda da kurs yöneticisi Faruk Işık’ın görevinin ifası için gerekli dikkat ve özen yükümlülüğüyle görevini ihmal ettiği tespit edildi.”

GELİŞİGÜZEL KAYIT YAPILMIŞ 

Bilirkişi raporunda, yatılı Kuran kursu statüsüne yasal olarak geçmeden kursta öğrencilerin bazılarının gelişigüzel şekilde kayıtları bile tutulmadan yatılı olarak kalmalarına izin verdiği belirtilerek, “Kömür yakıtlı kalorifer kazanının yatılı kalan öğrencilerden biri tarafından yakıldığı, eğitim almayan kişiler tarafından kazanın yakılmasına müsaade edildiği, belirtilen hususlar göz önüne alındığında kurs yönetici Faruk Işık’ın öğrencilerin gece kursta yatmalarına müsaade etmesi, buna bağlı olarak elektrik kaynaklı, yangın olayına bağlı 6 kişinin hayatını kaybeden olayda birinci derecede asli kusurlu olduğu görüş ve kanaatindeyiz” denildi.

MUHTARLIK İKİNCİ DERECE SUÇLU 

Kusur bakımında Karaağaç Kuran Kursu’nun elektrik tesisatını yapan firma ile Muhtarlık İhtiyar Heyetinin, kursun kurallara uygun olarak inşa edildiğini tespitinin ilgili makamlarca yapılmasını sağlamak üzere bir başvurunun yapılmadığından bu yangın olayının meydana gelmesinde ikinci derecede tali kusurlu oldukları görüşü bildirilen bilirkişi raporunda, ilçe müftüsü ile ilgili ise şöyle denildi: “Kulp İlçe Müftüsü Selahattin Özçelik’in Karaağaç Köyündeki Kuran Kursu’nda 16 Kasım 2015 günü rutin kurs denetlemesi yaptığı ve denetleme raporu hazırladığı görülmüştür. Ancak hazırlanan denetim raporunun matbu bir form olduğu ve bu denetlemenin kursun fiziki şartlarına kurs öğreticilerine, personellerine yönelik olduğu kursun fen ve sağlık kurumlarına uygunluğu belirleyecek ve uygunsuzlukları ortaya çıkarılabilecek nitelikte bir denetim olmadığından müftünün bu teknik kontrollerle ilgili mevzuatta bir yükümlülüğünün olmadığından olayın meydana gelmesinden bir kusurunun olmadığın kanaatindeyiz.”