Diyarbakır’da devam eden KCK davasının bu gün 15. duruşması yapıldı. Saat 10’da başlayacağı söylenen mahkeme ancak saat 11.00’de başlayabildi. Yoğun güvenlik önlemleri alınan adliye binasına önce avukatlar daha sonra da izleyiciler alındı. Başta Barolar Birliği başkanı ve yöneticileri olmak üzere pek çok avukat bu dava için Diyarbakır dışından geldi. Yer darlığından dolayı kimi avukatlar ayakta kaldı. İzleyiciler arasında da Sendika, Demokratik Kitle Örgütü başkanları ve yöneticileri, BDP milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri yer aldı.

Yoklamayla başlayan duruşmada sanıklar, isimleri söylenince Kürtçe “buradayım” diye yanıt verdi. Avukatların da tespit edilmesinden sonra ilk sözü alan Diyarbakır Barosu Başkanı Emin Aktar sanıkların adliyede tutulduğu nezarethanenin kaloriferlerinin yanmadığını, soğuk olduğunu, dolayısıyla bu sorunun mahkeme tarafından çözülmesi gerektiğini söyledi. Daha sonra savunmalara geçildi. Sırayla söz alan sanıkların hepsi Kürtçe konuşarak savunmalarına başladı.

“KÜRTÇE OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ BİR DİLDE”

İlk bir iki cümleden sonra sözleri kesildi. Mahkeme başkanı sanıkların konuştuğu dili daha önceki duruşmaların aksine bilinmeyen bir dil ifadesini kullanmadı. Sanıkların Kürtçe konuşmaları “Kürtçe olduğunu düşündüğümüz bir dilde” ifadesiyle tutanaklara geçti. Her sanık savunmasından sonra, söz alan Av. Emin Aktar, sanıkların konuşmalarını çevirerek avukat sözü olarak tutanaklara geçirtti. Zaman zaman gülüşmelere yol açan diyaloglar yaşandı. Mahkeme Başkanının “Kürtçe diye bir dil olduğunu biliyoruz. Ama bu dili biz bilmediğimiz için, ‘olduğu düşünülen dil’ ifadesini kullanıyoruz demesi, bir sanığın savunmasında “Biz Türkçeye saygılıyız siz de Kürtçeye saygı gösterin” sözü üzerine “biz de Kürtçe’ye saygılıyız” ifadesi dikkati çekti. Duruşma 14 Ocak 2011 Cuma gününe ertelendi. Duruşmaların 28 Ocak 2011 tarihine kadar sürmesi bekleniyor.

DURUŞMA ARASI DİYARBAKIR SAVAŞ ALANINA DÖNDÜ

Duruşmaya yemek arası verildiğinde BDP’ce İstasyon Alanında “Anadilde Savunma” istemiyle 60 bin kişinin katıldığı bir miting düzenlendi. Miting sonrası yürüyüşe geçen katılımcılar İstasyon Alanı’ndan Dağkapı Alanına ve oradan da Adliye önüne geldiler. Güvenlik güçlerinin dağılma istemini kabul etmeyen katılımcılar bekleyişlerini sürdürürken polis Adliye önünde toplananlara biber gazı ve tazyikli su ile müdahale etti. Bekleyenlerin taş ve havai fişeklerle karşılık vermesi üzerine çatışma büyüdü. Yan sokaklara dağılan polis ve BDP’liler arasında çatışmalar uzun süre devam etti. Daha sonra BDP milletvekillerinin araya girmesi ile çatışmalar durdu. Çıkan olaylar sonucunda çok sayıda kişi yaralandı ve gözaltına alındı.

KİMSENİN BUNU ENGELLEMEMESİ LAZIM

BDP Genel Başkanı Demirtaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'de ana dille ilgili ciddi tartışmalar yaşandığını belirterek, bazı mahkemelerin ana dilde savunmayı kabul ettiğini söyledi.

Ana dilde savunmanın en doğal hak olduğunu belirten Demirtaş, şöyle konuştu:

''İnsanların Türkçe biliyor olması ana dillerinde savunma yapmasını engellemez. Hele hele bugünlerde kamuoyunun vicdanını yaralayan tahliyelerde sonra seçilmiş arkadaşlarımızın, siyasetçilerimizin, kadın ve gençlik temsilcilerimizin sırf ana dilleri nedeniyle tutuklu kalıyor olmaları kamuoyunun vicdanını bir kez daha yaralamış olacak. Bu nedenle bizim bugün beklentimiz hem ana dilde savunma krizinin aşılması hem de arkadaşlarımızın savunmalarından sonra tahliyelerinin gerçekleşmesidir. Bu şüphesiz Türkiye'de normalleşme ve barış için çok önemli gelişmede olacaktır. Artık Türkiye kendi iç barışını sağlarken, Kürt sorununun çözümüne doğru giderken, bu tür somut adımlarla ilerleye ilerleye gitmelidir. Bugün bu mahkemeden sonuç bekliyoruz. Savunma hakkı kutsaldır. Burada iddia makamı görevini yerine getirdi, iddialarını yazdı ve işi bitti. Asıl olan savunmadır. En son cezaevinden gönderdikleri haberde de kendi ana dilleri olan Kürtçe savunmada ısrarcı olacaklarını belirtiler. Bu bir haktır, kimsenin bunu engellememesi lazım. Kürtçe konuşmak savunma yapmaktır susmak değildir.''

 

DURUŞMA NOTLARI:

Davanın 104’ü tutuklu 153 sanığı var. Sanıklar arasında eski milletvekili Hatip Dicle, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak’ta bulunuyor.

İlki 18 Ekim 2010 tarihinde yapılan duruşmanın 13 Ocak 2011’de 15. yapıldı.

Tutuklu sanıkların pek çoğu 22 aydan beri tutuklu bulunuyor. Tutukluluk süresini kısaltan değişikliğin KCK sanıklarına uygulanmayacağı hukukçularca belirtilmekte.

DURUŞMAYA GELENLER:

BDP Eş başkanları Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, Grup Başkan Vekilleri Bengi Yıldız, Ayla Akat Ata, Milletvekilleri, Şerafettin Halis, Hamit Geylani, Sebahat Tuncel, Akın Birdal, Sırrı Sakık, Pervin Buldan, Nezir Karabaş, Sevahir Bayındır, Hasip Kaplan, Fatma Kurtulan. Ahmet Türk, Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik, Mali Sekreter Sayım Gültekin, Tüm Bel-Sen Genel Başkanı Vicdan Baykara, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş, Yönetim Kurulu Üyesi İshak Kocabıyık, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Çoşar, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, EDP Genel Başkan Yardımcıları Nurettin Kızılkan ve Halil Paydaş, SDP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Taka, Sosyalist Parti PM üyesi Latife Demirci , Sosyalist Gelecek Hareketi adına Ertuğrul Kürkçü, Günlük Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ayhan Bilgen, TİHV Eski Başkanı Yavuz Önen, TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, İHD Eski Genel Başkanı Hüsnü Öndül, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan,Yazar Temel Demirer ve Sibel Özbudun. Ayrıca Avrupa ülkelerinden çok sayıda hukukçu ve gözlemci de oradaydı.

ASIL SORUN, TÜRK HALKI İLE ÖZGÜRCE YAŞAMI BİZE ÇOK GÖRENLERDE

Diyarbakır'da bugün devam eden KCK duruşmasını takip eden heyetlerle birlikte Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu'nda basın toplantısı düzenleyen DTK Genel Başkanı Ahmet Türk, Kürtlerin Ortadoğu'nun en kadim halklarından biri olduğunu söyledi.

Türk, "Ama bu halk; dili, kültürü ve kimliği inkar edilmiş bir halktır. Bin yıldan bu yana Türkler ile birlikte yaşıyoruz. Sorun Türk halkı ile özgürce yaşamı bize çok görenlerdedir. Halkımız artık kimliği ve geleceği için, demokratik özerklik için her türlü çabayı gösterecektir. Kürt halkı bu duruşmada yoldaşlarına sahip çıktığı için coplarla karşı karşıya kaldı." diye konuştu.

DEMOKRAT HABER ÖZEL / İSHAK KOCABIYIK